İstanbul'daki Zeytindağı Barış Ödülleri töreninde konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
-Filistin ve Kudüs meselesi, sadece bir milletin, bir coğrafyanın, bir şehrin davası değildir. Maruz kaldıkları zulümler, katliamlar, haksızlıklar sebebiyle Filistinlililer, dünyadaki tüm mazlumların sembolüdür.
İnsanlığın geleceğini, Filistin ve Kudüs meselesinde verdiği imtihanda elde edeceği netice belirleyecektir, bunda hiç şüphe yok. Şayet bu imtihandan alnımızın akıyla çıkabilirsek, insanlık olarak geleceğimize güvenle ve umutla bakabiliriz. Tam tersi olursa o zaman hakların, özgürlüklerin, ahlaki ve vicdanı tüm ölçülerin ortada olmadığı veya ortadan kalktığı, zulmün hakim olduğu karanlık bir gelecek bizi bekliyor olabilir.
'ZALİMLERİN CÜRETİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR'
-Filistin'de özellikle Kudüs'te yaşananlar zalimlerin zulümlerini meşrulaştırma hatta kurumsallaştırma çabasından başka bir şey değildir. İsrail yönetiminin yakın zamanda kendi topraklarına sahip çıkmaktan başka hiçbir suçları olmayan Filistinlilere karşı uyguladığı şiddet, zalimlerin cüretinin her geçen gün arttığını gösteriyor. Bu saldırılarda onlarca şehit ve binlerce yaralı veren Filistinlilerin yaşadıkları karşısında uluslararası toplumun sergilediği kayıtsızlık hiçbir halkın hiçbir bireyin güvende olamayacağı bir geleceğin işaretidir.-Biz insanlığın özellikle barış merkezi olması gereken Filistin'in ve Kudüs'ün adını zulümle yan yana yazan İsrail yönetiminden iki cihanda da davacı olacağız.
'BİZ BUNLARI İYİ TANIDIK'
-Filistin ile birlikte Suriye'de yaşananlar, bize acı bir gerçeği gösterdi. Biz bunları iyi tanıdık, iyi tanıyoruz, iyi biliyoruz hatta ve hatta ikili görüşmelerde onların bize söylediklerini unutmamız mümkün değil. Bunlarda ne insani ne vicdani asla öyle bir karakter, öyle bir cibilliyet yok.-İnsanlığın tamamına hizmet edecek bir uluslararası güvenlik mimarisi kurulana kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz.
'ÇARPIKLIĞA İTİRAZIMIZI, 'DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR' DİYEREK DİLE GETİRİYORUZ'
Uluslararası toplumun, özellikle de görevi barışı ve güveni temin etmek olan uluslararası kuruluşların riyakarlığı, artık gizlenemez, saklanamaz, daha önemlisi tahammül edilemez bir boyuta ulaşmıştır. İşte bu çarpıklığa karşı itirazımızı biz 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek dile getiriyoruz.
-Kudüs Platformu, kadınlarımızın öncülüğünde kurulmuştur. Bir meseleye kadınlar sahip çıkmışsa başarı yolunun yarısı katedilmiş demektir. Filistin davası kadınlarımızın omuz vermesiyle yükselecek ve zafere ulaşacaktır.
-Dünyadaki tüm ülkelerin güvenliğini sadece 5 ülkenin çıkarına ve hatta keyfine bırakan bir sistemin sürdürülebilirliği yoktur. Artık Birleşmiş Milletler'in reforme edilmesi olmazsa olmazdır.
'NEREDE PETROL VARSA ORADALAR'
-Peki ekonomik, siyasi ve askeri güç dendiğinde birbirleriyle yarışan bizim iki katımız, beş katımız, on katımız büyüklüğündeki devletler niye insani yardım dendiğinde gerimize düşüyor dersiniz? Çünkü tamamen bir vicdan, ahlak işi olan insani yardım para getirmez, petrol getirmez, altın getirmez, siyasi güç getirmez. Bunlar nerede elmas varsa, nerede altın varsa nerede kendileri için petrol varsa oradalar.
-Türkiye olarak kim ne yaparsa yapsın, elimizdeki gücü ve imkanları Filistinli, Suriyeli, Afrikalı kardeşlerimiz başta olmak üzere insanlığın yararı için kullanmayı sürdüreceğiz. Rabbimizin emrine ve ecdadımızın bıraktığı mirasa uygun şekilde nerede bir mazlum varsa yanında olmak için daha çok çalışacağız.
Ayrıca Erdoğan, Türkiye'de bulunan Suriyelilere şu ana kadar 31 milyar dolar yardım yapıldığını söyledi.