Erdoğan kabine toplantısının ardından açıklama yapıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulunuyor.

Eklenme Tarihi: 17 Kas 2020
7 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Erdoğan kabine toplantısının ardından açıklama yapıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Aziz milletim, değerli basın mensupları, sizlere el kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Pazar günü Kıbrıs Türkünün, hukuk, eşitlik ve varoluş mücadelesinin en kıymetli eseri olan KKTC'nin ilanının 37. yıldönümü vesilesiyle adaya bir ziyaret gerçekleştirdik.

Ziyaretimizde MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli, bakanlarımız, eski meclis başkanlarımız, milletvekillerimiz ve muharip gazilerimiz de eşlik etti. Adada ilk olarak 15 Kasım Cumhuriyet bayramlarına iştirak ederek Kıbrıs Türkünün bayram sevincine iştirak ettik.

Ardından kapalı Maraş'a geçtik. Kıbrıs Türkü'nün iyi niyet jesti Rum kesiminde hiçbir zaman karşılık bulmadı. Kapalı Maraş'ın sahil şeridi halka açıldı. Bu cesur girişimi biz de destekliyoruz. 15 gün gibi kısa bir sürede asfaltladık. Çevre düzenlemesi gibi hizmetleri hayata geçirdik.

Maraş'ta gerçekleştirdiğimiz program bölgenin hızla sağlanmasını sağlayacak adımlar konusundaki kararlılığımızın da ifadesidir. Kıbrıs meselesinden bihaber, kapalı Maraş'ın açılmasının stratejik önemini kavrayamamış olanların bu programa piknik gözüyle bakması pek tabiidir. Hamdolsun milletimiz meselenin ne olduğunu da, orada yaptığımız işin manasını da gayet iyi biliyor.

Kısa sürede inşasını tamamladığımız 100 yataklı Lefkoşe acil durum hastanesinin açılışını yaptık. Hastanemizle birlikte 5 ambulansı hizmete soktuk. Ayrıca Kıbrıs'a 500 yataklı bir hastanenin inşası için hazırlıklara başladık.

Sayın Tatar Cumhurbaşkanı seçilmesinin hemen ardından Ankara'yı ziyaret etmişti, böylece iadeli ziyaretimizi de gerçekleştirmiş olduk. Sayın Tatar ile ülkelerimizin ilişkilerin daha güçlendirilmesi için atılacak adımları değerlendirdik. Türkiye ile KKTC'yi birbirinden ayırmak isteyenlere en güzel cevabı verdiğimize inanıyorum. Rum-Yunan ikilisiyle artık yeniden müzakeresi anlamsız hale gelen hususları bir kenara bırakarak yeni bir gelecek inşası için hep beraber kolları sıvıyoruz.

Ziyaretimizde gösterdikleri samimi teveccüh için Kıbrıslı kardeşlerimize şükranlarımı bir kez daha tekrarlıyorum. Böyle milli meselede Türkiye'nin yanında yer alan partilerimiz, kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum.

İZMİR DEPREMİ

İzmir depremi ülkemize hem doğal afetler gerçeğini bir kez daha hatırlatmış hem de afet önce ve sonrası hazırlıklarımızı gözden geçirmemize vesile olmuştur. Depremde iyi bir sınav verdiğimize inanıyorum. Türkiye afet müdahale planı depremin gerçekleşmesinden itibaren işlemeye başlamıştır. AFAD ekipleri hemen harekete geçmiş, çevre illerdeki ekipler yola çıkmıştır.

AFAD, itfaiye birimleri, arama kurtarma ekipleri, ulusal medikal kurtarma ekipleri, sahada çalışmaya başlamıştır. İlk dakikalardan itibaren emniyet, jandarma ve TSK birimleri hem personelleriyle hem helikopter ve insansız hava araçlarıyla afet bölgesinde yerlerini almışlardır.

Depremin 6. saatinde diğer bölgelerden kara ve hava yoluyla 2 binin üzerinde arama kurtarma personeli, 15 arama kurtarma köpeği yola çıkmıştır. Depremin 10. saatinde 7 temel ihtiyacın karşılanması için binlerce personel sahada bilfiil çalışmalarda görev almış durumdaydı. Depremin 12. saatinde 100 psikososyal destek için görüşmelere başlamıştır.

Depremin 48 saatinde binin üzerinde çadırın kurulumu tamamlanmış, depremzedelerin kullanımına sunulmuştur. 72 saatinde arama kurtarma kapsamında 8 binin üzerinde personel, 1200 araç sahada faaliyet halindeydi. Kızılayımız tüm imkan, personeli, gönüllüleri ile ilk andan itibaren İzmirlilerin yanındaydı.

Tüm planların ve hazırlıkların adeta tıkır tıkır işlediği bir organizasyonla devlet İzmir'e ve İzmirlilere sahip çıkmıştır. Çeşitli belediyelerden de çok sayıda itfaiye ve arama kurtarma ekibi çalışmalara katıldılar. Elbette bu çalışmaların öncesi var. AFAD ülkemizin 11 bölgesinde arama kurtarma çalışmalarına katkıda bulunacak sivil toplum kuruluşlarıyla toplantılar yaparak afet sonrası müdahalelerin hızlı ve etkin olması için ciddi bir hazırlık yürütmüştür.

Artık ülkemizdeki hiçbir afetin ardından 'nerede bu devlet' sesleri yükselmiyor. Devlet ilk andan itibaren hep milletimizin yanında yer alıyor, her türlü faaliyeti sürdürüyor. Bu vesile ile İçişleri Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı ve ekibine, Kızılayımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Özellikle silahlı kuvvetlerimize teşekkür ediyorum.

Çadırlar, kışın kalmaya uygun olmadığı için konteynır şehirler kuruyoruz. Kalıcı konutlarla ilgili proje hazırlıkları tamamlandı,bu ay bitmeden inşa sürecine geçilecektir. Belirlenen rezerv alanlarda 3 binin üzerinde konut inşa ederek hak sahiplerine dağıtacağız.

Bu konuda vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz. Dönüşüm çalışmalarında bugüne kadar yaşanan sıkıntıları göz önüne alarak gerekirse yeni düzenlemelere gidebiliriz. Rant yerine depreme dayanıklılığı önceleyen bir anlayışla hareket ettiğimizde hedeflerimize daha kısa sürede ulaşacağımız açıktır.

Siyasi ve ekonomik değişim dalgası sınırları aşan sonuçlar doğurarak etki ve gücünü artırmaktadır. Son 18 yılda Türkiye'yi tarihin en büyük demokrasi ve kalkınma reformlarıyla tanıştırmış bir yönetim olarak ülkemizi yeni döneme hazırlıyoruz.

Zihniyet olarak tek parti devri faşizminden bir adım öteye geçememiş olanlar bizim değişim ve reform başarılarımızın ürünlerimizin sonuçlarını tabu haline getirmeye çalışıyor. Değişim dinamik bir süreçtir. Ortaya çıkan şartlara ve ihtiyaçlara göre sürekli yeni adımlar gerektirir. Biz reform gündeminden hiç kopmadık.

Dünyadaki gelişmelere uygun şekilde sürekli hedef büyüterek yeni reformlarla yolumuza devam ediyoruz. Adalet, kalkınma, hukuk, ekonomi, özgürlük, güvenliği birbirini tamamlayan iki olgu kabul eden bir anlayışla milletimizin huzurunda olduk. Adalet, özgürlük, eşitlik ve insan haklarına dayanan normlar sisteminin inşasından yana olduk. Önümüzdeki dönemde bu doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz.

Bizim anladığımız ve inandığımız adalet kavramı yargıyla ilgili olmanın ötesinde bir manaya ve işleve sahiptir. Medeniyetimizde ve kültürümüzde adalet kavramı özellikle üzerinde durulmasının sebebi sahip olduğu derin ve güçlü anlamdır. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, iş ve çalışma hayatında ayrımcılığın önlenmesi adaletin gereğidir.

Son 18 yılda adaletin tam anlamıyla tesisi ve yaşatılması hedefi doğrultusunda çok büyük değişimleri hayata geçirdik. Değişim gerçeğine sırtımızı döner, üzerimize düşenleri yapmazsak millete karşı görevimizi yerine getirmemiş oluruz. Geçtiğimiz Mayıs'ta paylaştığımız yargı reformu strateji belgesini bu amaçla hazırlamıştık.

Meclisimiz bugüne kadar strateji belgemiz kapsamında üç yargı paketini kanunlaştırıldı. Ceza adaleti, hak ve özgürlükler alanında çok önemli yeniliklerin hayata geçmesi sağlandı. Darbecilerden millet adına hesap soran yargının daha iyi işlemesi için ne gerekiyorsa yapacağız.

Demokrasinin işlerliğini arttırarak hukukun üstünlüğünü güçlendirerek, ekonomi alanında yeni fırsatlar için adım atmaya kararlıyız. Geçtiğimiz hafta kabinemizdeki Hazine ve Maliye Bakanlığımızda bir görev değişikliğine gittik. Affını isteyen Berat Albayrak'ın bu talebini kabul ederek Lütfi Elvan arkadaşımızı görevlendirdik. Bu görev değişiklikleri küresel düzeyde siyasi ve ekonomik değişime uygun şekilde ülkemizde hukuk ve ekonomi alanında köklü değişiklik yaptığımız zamana denk düşmüştür.

Kurduğumuz güçlü üretim, ihracat ve istihdam altyapısı en önemli güven kaynağımızdır. Bugüne kadar yeni reformların hazırlıkları içindeyiz. İnsan hakları eylem planı bu hazırlıkların en önemlilerinden biridir. Adalet Bakanlığımız yeni dönemin yol haritası olacak insan hakları eylem planının ana başlıklarını oluşturdu. İnsan hakları eylem plan taslağına son hali verilecek.

İnsan Hakları Eylem Planı, bu hazırlıkların en önemlilerinden biridir. Adalet Bakanlığımız yeni dönemin yol haritası olacak insan hakları eylem planının ana başlıklarını oluşturdu. Önümüzdeki günlerde ekonomik hayatın tüm paydaşlarıyla da çalışılarak taslağa son hali verilecek. Bu çerçevede piyasa aksaklıklarının giderilmesi, mülkiyet hakkı ve sözleşme serbestisi gibi konular da ele alınacak. Ortaya çıkacak ihtiyaçlara göre mevzuat değişiklikleri konusunda gereken adımlar kısa sürede atılacak. Kamu gücünü özgürlükleri daraltan değil, özgürlükleri koruyan ve yaşatan temel zemin olarak görmeye devam edeceğiz. Bu vatanda ezanımızla, bayrağımızla, tüm değerlerimizde yaşamak, yine önceliklerimizin en başında yer alacaktır. Terörle mücadelemizden bölgemizdeki harekatlarımıza, tüm çalışmalarımızı bu anlayışla yürütüyoruz. Bugüne kadar hep altını çizdiğimiz gibi özgürlük ve güvenlik kavramlarının birbirine karşı değil, birbirlerini tamamlayacak şekilde hayat olmasını sağlamakta kararlıyız.

İnsanlık tarihinin yakın zamanda yaşadığı bu en büyük salgının önüne geçecek kesin bir çare henüz bulunamadı. Koruyucu tedbirler kapsamında yürütülen aşı çalışmalarında ümit verici gelişmeler yaşanmakla birlikte tehdit sürüyor. Sonbaharla birlikte yeniden tırmanışa geçen hasta ve ölüm sayıları, Avrupa'da ve dünyada tedbirlerin sıkılaştırılması sonucunu doğurdu. Kimi şehirlerimizde ciddi seviyelere ulaşan hasta ve ölüm sayıları çok daha dikkatli olmamız gerektiğine işaret ediyor.

Salgınla mücadeleyi ekonomimizi ayakta tutarak başarıya ulaştırma mecburiyetimiz var. Her alanda milletimizin yanındayız. Sanayiciden ihracatçıya, esnaftan işçiye kadar herkese destek veriyoruz. Milletimizden bu fedakarlıkların boşa gitmemesi için daha fazla hassasiyet, daha fazla katkı bekliyoruz. Amacımız, ülkemizi bir an önce bu salgın illetinden kurtararak asıl gündemimize çok daha fazla odaklanmak, tüm enerjimizi hedeflerimize ulaşmaya vermektir.

Hafta sonları tedarik ve üretim zincirleri aksamayacak şekilde 10.00 ile 20.00 saatleri arası dışında sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak. Halen 65 yaş üstü için uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması 20 yaş altı için de uygulanacak.

Alışveriş merkezleri, marketler, restoranlar, berber ve kuaförler gibi işletmelerin çalışma süreleri saat 10 ile 20.00 arası olarak sınırlanacak. Sinemalar sektörün talebine de uygun şekilde yıl sonuna kadar kapalı kalacak. Restoran ve kafelerde sadece paket servis uygulamasına geçilecek. Kıraathanelerimizin faaliyetlerine bir süre ara verilecek. Tüm spor müsabakaları seyircisiz oynanmaya devam edilecek. Şehirlerimizin ana cadde ve meydanlarındaki sigara içme yasağı sürecek. İl kurulları bu sınırlamayı genişletebilecek. Kamu ve özel sektör işyerlerindeki esnek mesai düzeni uygulamasına hassasiyet gösterilecek. Tüm bu hususlarla ilgili ayrıntılar İçişleri Bakanlığımızın genelgesinde yer alacaktır. Hep beraber bu salgın musibetinin üstesinden gelerek sağlıklı ve huzurlu şekilde geleceğe bakacağız.

Ayrıntılar geliyor...