Erdoğan: Milletimiz 'tamam' derse, kenara çekiliriz

Erdoğan, “Bizi İstanbul Büyükşehir Başkanlığı’na (İBB) da, AK Parti Genel Başkanlığı’na da, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’na da milletim getirdi. Onlar ‘Tamam’ derse, kenara çekiliriz” dedi.

Eklenme Tarihi: 08 May 2018
8 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Erdoğan: Milletimiz 'tamam' derse, kenara çekiliriz

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 3 Kasım 2019'dan 24 Haziran 2018'e çekilen cumhurbaşkanlığı ve genel milletvekili seçimleriyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı, Yalova Milletvekili Muharrem İnce için "gariban", "karikatür tip" benzetmelerini yapan Erdoğan, "Bizi İstanbul Büyükşehir Başkanlığı'na (İBB) da, AK Parti Genel Başkanlığı'na da, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı'na da milletim getirdi. Onlar 'Tamam' derse, kenara çekiliriz" dedi.

Erdoğan, partisinin iktidarda bulunduğu 16 yıllık süre zarfında gerçekleştirdiği icraatlarını sıralayarak sözlerine şöyle devam etti:

"Onlar bu işe sıfırdan başlayacak. Biz ise bu mesafenin üzerine yeni projeler katarak ülkemizi muasır medeniyet seviyesine çıkaracağız"

"Haklarını verelim, şaşırttılar"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel'in kendisine yönelik olarak "Onu en çıldırtacak zamanda, en çıldırtacak adayı açıklayacağız" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Çıldırtmadılar ama haklarını verelim, şaşırttılar" ifadesini kullandı.

"Saray'ı üniversite yapacağım" vaadine tepki

Erdoğan, Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne (ODTÜ) devredeceği yolundaki vaadine de tepki gösterdi. Diğer cumhurbaşkanı adaylarını da isim vermeden eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Muhalefete baktığımızda, biri gözüne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni, öteki devletin uçaklarını, beriki yeni yönetim sistemini kestirmiş, 'İlla biz bunları yok edeceğiz' diyorlar. Biri Çankaya'ya gidip orada yatacakmış, biri burayı gençlere verecekmiş. Böyle politika olur mu? Bu nasıl cüce bir politikadır. Böyle politika yapacağını zannedenler bu milleti ne zannediyor? Millet gerekeni 24 Haziran'da verecektir. Bunlar çok basit, popülist politikalar. Bunlar artık mazide kaldı."

"Erdoğan'a oy veririm, AKP'ye oy vermem" diyenlere uyarı mı?

Cumhurbaşkanlığı seçimi için MHP ile "cumhur ittifakı"nı kuran AKP'nin genel başkanı Erdoğan, yeni dönemde de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) elde edecekleri çoğunluğun oldukça önemli olduğunu belirtti.

Erdoğan'ın, "Cumhur ittifakıyla amacımız sadece çoğunluğu elde etmek değil, reformlar için gereken anayasa değişikliği çıtasının üzerine çıkmaktır. Milletime güveniyorum" ifadesi, kamuoyunda "Erdoğan'a oy veririm, AKP'ye oy vermem" diyeceği iddia edilen seçmenlere uyarı olarak yorumlandı. Erdoğan'ın şu ifadesi de dikkati çekti:

"Dün birlikte yol yürüme kararı aldığınız kesimlerin yarın rotayı nereye çevireceklerini bilemezsiniz. Ne zaman ki yollar çatallaştı, o zaman hep milletimize baktık. Onun gösterdiği istikamette yürümeyi sürdürdük. "

"Dün birlikte yol yürüme kararı aldığınız kesimlerin yarın rotayı nereye çevireceklerini bilemezsiniz"

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Ana muhalefet partisi lideri kendisi aday olmaktansa başka bir ismi öne sürdü. Bir türlü Genel Başkan olarak seçilemeyen bir ismi önerdiler. Demek ki Genel Başkanlığı Cumhurbaşkanlığı'ndan üstün görüyor. CHP pek çok vasıf saymıştı. İsim açıklandığında bu adayda belirtilen vasıflarla pek ilişki kurabilen olmadı. Dün de 15 vekilini ağlata ağlata başka partiye göndermişlerdi. Dünyanın hiçbir yerinde siyaset mühendisliği hesapları için milletvekili ve seçmen pazarlama yoktur. Korkarım bu işin sonu CHP'nin toptan satışına kadar gider. Bunu da demokrasiyle açıklıyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde milletvekili pazarlanın demokraside yeri yoktur. Bunun sonu CHP'nin satışına kadar gider.

Bizi çıldırtacaklarını söyleyerek yola çıkmışlardı haklarını vermek lazım. Çıldırtmasalar da şaşırtmayı başardılar. Bu karikatür tipi seçimlere kadar izlemeye devam edeceğiz. En büyük hayıflanmam sikletimize uygun bir ana muhalefet adayı bulamayışımızdır.

O milletvekillerini ağlata ağlata nöbete gönderdiler. Şimdi de seçmenlerine başka partilerin adayları için seçim kurullarında görev çıkartmışlar. Bunu da demokrasiyle açıklıyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde siyaset mühendisliği hesapları için milletvekili pazarlam siyasetin kuralları içinde yoktur. Korkarım bu hesap CHP'nin toptan satışına kadar gider.

Fazla uzatmak istemiyorum. Nasıl olsa CHP bunun hesabını millete tek tek verecektir. Burada bir sıkıntımız var. Seçim kampanyasında CHP'nin başındaki zata mı, yoksa öne sürdüğü garibana mı bakacağız? Perdenin önünde bir figür, tüm konuşmaları ve hareketi arkadaki kuklacı yapar. Biz sopanın ucundaki figürle uğraşacağız, sopayı tutanla mı uğraşacağız. Bizi çıldırtacaklarını söylemişlerdi, haklarını verelim. Çıldırtmasalar da şaşırtmayı başarıdılar.

Hep söylediğim gibi hizmet yarışını da, siyaset yarışını da hep kendi kendimizle yapmak zorunda kaldık. Hamdolsun, milletimize olan hizmet aşkımızla cumhuriyet döneminde yapılan hizmetlerin 3 katı, 5 katı, 10 katı hizmetlere imza attık. Kimse bizi kriterleri yükseltmeye zorlamadı. Hepsini kendi irademizle hayata geçirdik. Çünkü büyüyen ve güçlenen Türkiye'nin ihtiyacı buydu.

Değerli kardeşlerim, biz bugüne kadar hep değişimden, yenilikten, gelişmeden yana olduk. İcraatlarımızı da bu doğrultuda yaptık. Buna karşılık muhalefete baktığımızda, biri gözüne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni, öteki devletin uçaklarını, beriki yeni yönetim sistemini kestirmiş, "İlla biz bunları yok edeceğiz" diyorlar. Biri Çankaya'ya gidip orada yatacakmış, biri burayı gençlere verecekmiş. Böyle politika olur mu? Bu nasıl cüce bir politikadır. Böyle politika yapacağını zannedenler bu milleti ne zannediyor? Millet gerekeni 24 Haziran'da verecektir. Bunlar çok basit, popülist politikalar. Bunlar artık mazide kaldı. Kimse bunları yutmuyor. Ya millet neyi yıkacağınızın değil, neyi inşa edeceğinizin projesini bekliyor. Zaten bugüne kadar dikili bir ağacınız yok, neyi dikeceksiniz, onu söyleyin. Kafanızda Türk milleti için akılda alacak, dertlere derman olacak, tarihe geçecek bir projeniz var mı, onu söyleyin. Manifestomuzu paylaştık, inşallah yakında projelerimizi de paylaşacağız.

Tek bir dertleri var. O da Recep Tayyip Erdoğan'ı yıkmak. Bizi İstanbul Büyükşehir Başkanlığı'na da, AK Parti Başkanlığı'na da, Başbakanlığa da, Cumhurbaşkanlığına da milletim getirdi. Onlar "Tamam" derse, kenara çekiliriz. Kim bugüne kadar hukuksuz bir şekilde yıkmaya kalktıklarında milletimizle karşısında olduk. İnşallah yıkım ekibiyle 24 Haziran'da milletimizle karşılarında olacağız.

Hanımlar bu kadar coşkulu olduğuna göre 24 Haziran bir başka geçecek. Tabii başka cumhurbaşkanı adayları da mevcut. Ne kadar çok adayla yarışırsak memnun oluruz. Demokrasinin güzelliği budur. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. Ötekilerin tarzı yıkmak olabilir. Bizim siyaset anlayışımız hizmet üzerine, proje üzerine, yatırım üzerine, inşa üzerine kurulu. Bu seçimlerde de milletimize demokrasiden ekonomiye, adaletten altyapıya kadar yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatacağız.

Projeleri yok dedik ama haksızlık ettik galiba. Bir projeleri var. Türkiye'yi eski sisteme geri döndürmek. Her şeyden önce bu tavır milletin 16 Nisan'da koyduğu iradeye saygısızlıktır. Madem bunlar AK Parti'nin her yaptığının tersini vaat ediyorlar, milletimize sesleniyorum. AK Parti Türkiye'de 284 bin yeni derslik yaptı, siz onları da mı yıkacaksınız? AK Parti Türkiye'de 585 bin yeni öğretmen göreve başlattı. Siz onları da işten atacak mısınız? AK Parti Türkiye'de 111 üniversite açtı, onları da kapatacak mısınız? AK Parti 69 milyon kişiye geniş bant internet sağladı, onları da kesecek misiniz? AK Parti 1245 yeni hastane, 130 bin hastane yatağı hazırladı. Onları da atacak mısınız? AK Parti 540 bin sağlık çalışanını işe aldı. Atacak mısınız? AK Parti 500'e yakın yeni ambulansı hizmete soktu. Onları da hurdaya mı atacaksınız. AK Parti 840 bin yeni konut yaptı. Onları da yıkacak mısınız? AK Parti 383 kilometre uzunluğa sahip 258 yeni tünel açtı, bunları yeniden taşla toprakla dolduracak mısınız? AK Parti yüksek hızlı tren hatları yaptı, mevcut hatları modernize etti, siz yeniden kara trene dönecek misiniz? AK Parti 29 yeni havalimanı inşa etti. Bunları tekrar kapatacak mısınız? AK Parti doğalgazı 78 ile çıkarttı, yıl sonuna kadar 81 vilayet. Siz bu doğalgaz borularını söküp atıp evleri kömüre geri mi döndüreceksiniz? AK Parti 5 milyon hektar alanı ağaçlandırdı, siz bunları kökünden sökecek misiniz? AK Parti 38 milyon lira yardım yaptı, siz bunu gidip garip gurebadan geri mi isteyeceksiniz?

AK Parti altı sıfır atarak, Türk lirasını itibarlı hale getirdi. Siz haneli parayla tuvalete gidilen günleri geri mi getireceksiniz? AK Parti Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, daha nice dev eserleri ülkeye kazandırdı. Hepsini dinamitle yerle bir mi edeceksiniz? AK Parti terör örgütlerinin başlarını inlerinde eziyor. Siz yeniden ülkeyi bunlara teslim mi edeceksiniz? AK Parti, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı'nda 4423 teröristi etkisiz hale getirdi. 4 bin kilometrekarelik bir alanı güvenli hale getirdi. Siz buraları yeniden terör örgütlerine mi bırakacaksınız? Kendilerine lütfen bunları sorun.

Milletimizin bunların kuru dillerine karnının tok olduğunu biliyoruz. İnşallah sandıkta kurmak için yola çıkanla, yıkmak için yola çıkan arasındaki farkı göreceğiz. Eski yönetim sistemiyle yapabildiklerimiz bunlardı. Dünya değişirken, Türkiye değişirken, AK Parti ve hükümeti kuracak cumhurbaşkanı olarak bizim yerimizde saymamız düşünülemez. Her şeyden önce ciddi bir birikimimiz ve tecrübemiz var. 5 yıl İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, 11 yıllık başbakanlık, 4,5 5 yıl cumhurbaşkanlığı tecrübemiz var. Bu sadece ulusal tecrübe değil. Bir de uluslararası tecrübemiz var. Yola yeni çıkan bir çırak değil bu kadro. İnşallah bundan sonraki süreçte yola yeni çıkan olmayacağız. Bizim karşımızdakilerinin hiçbirinin böyle bir tecrübesi yok.

Bizim yapacak çok işimiz var. Yeni dönemde istikrarın temininde meclis çoğunluğu önemli. Cumhur İttifakı'yla amacımız sadece çoğunluğu elde etmek değil, reformlar için gereken anayasa değişikliği çıtasının üzerine çıkmaktır. Milletime güveniyorum. Tayyip Erdoğan, bugüne kadar ülkesinin aleyhinde olan hiçbir karar vermemiştir. Buna rağmen ortaya çıkan sıkıntılar, eksikler ve belki yanlışlar art niyet ya da tembellikten değil, hayatın kendi akışından kaynaklanmıştır. Dün birlikte yol yürüme kararı aldığınız kesimlerin yarın rotayı nereye çevireceklerini bilemezsiniz. Ne zaman ki yollar çatallaştı, o zaman hep milletimize baktık. Onun gösterdiği istikamette yürümeyi sürdürdük.

Hesabımız halkadır, hakkadır. Bu böyle biline. Bugün de bu hesabı her yerde, herkese karşı göğsümüzü gererek veriyoruz. Milli kardeşlik projemizin gerçekleşmesi için ne kadar çaba gösterdiysek, teröristleri bulup tepesine binerken de aynı şekilde samimiydik. Bizim tek derdimiz milletimizin geleceğe huzurla, güvenle bakabilmesiydi. Kendini bilmez bir grup çıkmış, Kuran-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılmasını istemiş. Acaba ömürlerinde kendi kitapları İncil'i hiç okumuşlar mıdır? Veya Tevrat'ı, Zebur'u okumuşlar mıdır? Biz Batı ülkelerini İslam düşmanlığı, yabancı düşmanlığı, ırkçılık konusunda uyardıkça adımız kötüye çıkıyor. Ey Batı, bizim kutsal kitabımız saldırdıkça biz sizin kutsallarınıza saldırmayacağız ama sizi alaşağı edeceğiz. Bunu da bilin. Siz kimsiniz de bizim kutsallarımıza saldırıyorsunuz? Biz sizin ne denli aşağılık olduğunuzu biliyoruz. Bunu zaten her yerde yaptınız, yapıyorsunuz. Siz ne kadar bunları yapsanız da biz sizin kutsallarınıza saldırmayacağız. Çünkü biz sizler gibi aşağılık değiliz. Bizim bir karakterimiz var.