Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'deki uluslararası basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda konuştu.
24 Haziran'da yapılacak seçimlerle ilgili yapılan anketlerde manipüslasyon yapıldığını belirten Erdoğan, S-400'lerle ilgili de "Temmuzun ilk bölümünde gelecek" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
S-400 konusu bizim için ve Rusya için bitmiş bir iştir. Yani öyle zannediyorum ki önümüzdeki ilk 15 gününde teslimatlar başlayacak. Teslimatların başladığı andan itibaren nereye yerleştirileceği aynı şekilde silahlı kuvvetli tarafından belirlenmiştir, oralara yerleştirilmek suretiyle bu süreci devam ettireceğiz.
Amerika'nın bir sıkıntısı var, bizim sayın Trump ile olan ilişkilerimiz çok çok farklı, ama sayın Trump'ın altındakilerle olan ilişkilerimiz çok çok farklı. Dolayısıyla yaptırımların filan olacağına hiç mi hiç ihtimal vermiyorum. Trump'a 'Böyle bir yaptırımı uygun buluyor musunuz?' diyeceğim. İnanıyorum ki Trump da 'Uygun bulmuyorum' diyecek. Bu tür yaptırımların olacağına hiç ihtimal vermiyorum.
ABD yaptırım uygularsa karşılık veririz. F35 konusunda uluslararası mahkemelere başvururuz. ABD'nin herhangi bir ülkeyi NATO'dan çıkarma yetkisi yok.
'FAİZDE TRUMP'LA DÜŞÜNCELERİMİZ ÖRTÜŞÜYOR'
Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ifadesi vs. devamlı bunlar kullanılıyor ama şunu çok açık net söyleyim, faiz politikalarına hele hele yüksek faiz politikalarına karşıyım. Karşı olmamın da en önemli sebebi şudur. Yüksek enflasyonun bana göre en önemli sebebi yüksek faizdir. Eğer aşağı çekilmezse enflasyon da kesinlikle aşağı düşmeyecektir. Benim tezim şudur, enflasyonla faiz doğru orantılıdır. Faizi aşağı çekerseniz enflasyon düşer. Yükseltirseniz enflasyon da yükselir. Şu anda Fed'in düşürme kararı ama benim ülkemde politika faizi 24’lerde böyle bir şey olmaz. Onun için buraya kesin bir çözümü inşallah kısa zaman içerisinde getireceğiz. Çünkü bu faiz politikasından Türkiye’nin çok dikkatli bir şekilde bir dönüş yapması gerekiyor. Sayın Trump'ın faizin yüksek olduğu ve düşürülmesi gerektiğini söylemesi gibi. Japonya’da nerelerde, İsrail’de nerelerde, AB üyesi ülkelerde biliyorsunuz. Peki bize ne oluyor da böyle yüksek politika faizleriyle hareket ediyoruz?
Yatırımcıya siz düşük faizle kredi verirseniz, yatırımcı o girişimci ruhunu kullanacaktır. Ama yüksek faiz uygularsanız o girişimci ruhunu kullanamaz. Bunu başardığımız andan itibaren bir yatırım atağı Türkiye’de başlayacaktır, bununla birlikte istihdam da artacaktır, üretim artacak, ihracatımız daha da artacak ve büyüme de gelişmeye başlayacaktır.
Faiz konusunda bizim Sayın Trump'la düşüncelerimiz örtüşüyor. O da düşük faiz diyor. En son Fed'i eleştirdi zannediyorum 10’undaydı ve Fed bize zarar veriyor dedi. Benzer şeyi aynen ben de söylüyorum.
'SEÇİMDEN ÇIKACAK NETİCE KABULÜMÜZ OLACAKTIR'
Seçim anketlerinde manipülasyon var. Sipariş üzerine yapılıyor. Asıl anket pazar günü yapılacak; sizlere de en ideal neticeyi verecektir. Sizin bir şeyi görmenizi istiyorum. 31 Mart’ta yapılan seçimlerde İstanbul’da AK Parti 39 belediyenin 25’ini almıştır. Bunun yanında Meclis’in kahir ekseriyetini kazanmıştır, komisyonların tamamı AK Parti'dedir. Başkan vekilliklerinin tamamı. Ortada bir topal ördek vardır. Şimdi bir seçime gidiliyor. Pazar günü yapılacak seçimde de netice tüm netliğiyle ortaya çıkacak ve nihai karar o akşam verilecektir. Çıkacak netice bizim zaten kabulümüz olacaktır. Ortada topal ördek var. Sonuçta bu seçim sembolik.
'İBB'DE YOLSUZLUK VAR DİYORSAN YARGIYA TAŞIRSIN'
Bu şahsın (Ekrem İmamoğlu) söylediklerinin çoğu yalan. İsrafın olduğu bir İstanbul belediyesinde geldiğimiz noktaya kesinlikle gelinemezdi. Bunların hiçbirini kendisinin ispat etme gücü imkanı yok. Zerre kadar dürüstlüğü varsa eğer israf yolsuzluk varsa, bir kere grevi kötüye kullanmak başlığı altında belediye başkanlarının üstünde Demokles’in kılıcı vardır. Bizim belediyecilik anlayışımızda ne yolsuzluk ne israf olamaz. Bu İstanbul benim görev yaptığım zamanda 8.5 milyondu, şu anda 15.5 milyon. Bu kadar yatırımlar yapılıyor. Bunların yapıldığı İstanbul’da 29 milyardan bahsediliyor. Ki bunun 5 milyarı 5 seneye dağılıyor. Varsa yolsuzluk bunun götürüleceği yer neresidir, yargıdır. Partin var. Bunu yargıya taşısın.
Sayıştay açıklama yaptı. Şimdi bu kişi bir defa yalancıdır. Yalancılığını birçok konuda ispat ettik. En son çıktıkları TV programında, önce moderatörle görüşme yapıyor, sonra da aldığı bilgilerle beraber çıkıyor. Programda yan tarafındaki kutular içinde bütün bilgileri taşıyan kartonlar ve soru sorulduğu anda hemen yanındaki kutucuklardan oradan çekiyor. Onu alıyor ve göstermeye başlıyor. Bu dürüstlük değil, tamamen yalana dayalı kampanyayı yürüten kişiyi İstanbul gibi bir yere faydalı olamaz.