Erdoğan, seçim öncesi Hataylılara ‘seslendi’: Merkez yerel el ele vermezse, o şehre bir şey gelmez; Hatay’a geldi mi?

6 Şubat depremlerinde en büyük yıkımı alan Hatay’a, depremin yıl dönümü öncesi giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aday tanıtım toplantısında mevcut başkan ve CHP’den yeniden aday olan Lütfü Savaş yönetimi ile CHP’li yönetimlere isim vermeden yüklendi, Hataylılara seçim öncesi adeta gözdağı verdi. Erdoğan, kentin AKP yönteminde olması gerektiği sinyali vererek, “Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle … Erdoğan, seçim öncesi Hataylılara ‘seslendi’: Merkez yerel el ele vermezse, o şehre bir şey gelmez; Hatay’a geldi mi? Devamı »

Eklenme Tarihi: 04 Şub 2024
5 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 04 Şub 2024
Erdoğan, seçim öncesi Hataylılara ‘seslendi’: Merkez yerel el ele vermezse, o şehre bir şey gelmez; Hatay’a geldi mi?

6 Şubat depremlerinde en büyük yıkımı alan Hatay’a, depremin yıl dönümü öncesi giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aday tanıtım toplantısında mevcut başkan ve CHP’den yeniden aday olan Lütfü Savaş yönetimi ile CHP’li yönetimlere isim vermeden yüklendi, Hataylılara seçim öncesi adeta gözdağı verdi. Erdoğan, kentin AKP yönteminde olması gerektiği sinyali vererek, “Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat depremlerinin vurduğu Hatay’a gitti. Erdoğan, Hatay’da Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’ne katıldı, ayrıca Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İskenderun Devlet Hastanesi Açılış Töreni’nde katıldı. Daha sonra Antakya Kapalı Spor Salonu’nda AKP Hatay İlçe Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda adaylarını açıkladı.

Cumhur İttifakı’nın Hatay İlçe Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, şunları söyledi:

“Hatay’ımızı yeniden ayağa kaldırmak için canla başla çalışıyoruz. Deprem bölgesindeki 390 bin hak sahibi vatandaşımız evini alana kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hatay’daki kardeşlerimize söz veriyoruz hangi engel ile karşılaşırsak karşılaşalım Hatay’ı eskisinden daha güvenli, daha canlı bir şehir haline getirinceye kadar bize durmak dinlenmek yok. Hükumetimizin gündeminin değişmez ilk maddesi deprem bölgesinin yeninden inşası ve ihyasıdır.

“Depremzede illerimizin imarı için 1 trilyon liradan fazla kaynak tahsis ettik” Hükümetimizin gündeminin değişmez ilk maddesi 6 Şubat depremlerinde yıkılan şehirlerimizin yeniden inşası ve ihyasıdır. Meclisimizin tarafından kabul edilen ek bütçede 762 milyar liralık kaynak ayırdık. Bu yılın bütçesinde de depremzede illerimizin imarı için 1 trilyon liradan fazla kaynak tahsis ettik. Biz, deprem turistleri gibi bölge illerimizi sadece oy sandığı ufukta belirince hatırlayanlardan değiliz. Biz depremzede kardeşlerimizi oy tercihlerine göre ayıranlardan değiliz. Biz sırf sandıktan istediği sonuç çıkmayınca deprem mağdurlarını kaldıkları misafirhanelerden kapı dışarı eden vicdansızlardan hiç değiliz. Biz depremzede kardeşlerimizin dertleriyle gerçekten dertlenen, çözülmesi için samimiyetle çaba harcayan bir yönetimiz. Biz hiçbir zaman ayrım yapmadan milletimizin refahı ve geleceği için ter döken bir ittifakız. Bundan sonra da yolumuza bu şekilde devam edeceğiz. Kimsesizlerin kimsesi olacağız. İhtiyaç sahiplerinin imdadına koşacağız.

“Hatay’daki yerel yönetim, deprem olayından sonra ‘bad-el harab-ül Basra’ oldu” Hatay Büyükşehir’de Cumhur İttifakı adayı olarak Mehmet Öntürk kardeşimizi kamuoyumuzla paylaştık. Mehmet kardeşimizin Hataylıların teveccühüne mazhar olduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum. Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı. Şu anda Hatay’daki mevcut yerel yönetim, maalesef şu deprem olayından sonra ‘bad-el harab-ül Basra’ oldu. Nerede belediye başkanı? Yok.

İşte şimdi, 31 Mart akşamı yeni bir dönemi, ben inanıyorum ki Mehmet Öntürk kardeşim ve ekibiyle ayağa kaldıracaktır. Hatay, iş ve icraat yerine laf üreten CHP zihniyetinin elinde adeta heder oldu. Sizlerin de güçlü desteğiyle 31 Mart’ta Hatay’da yeni bir dönemin kapılarını aralayacağız. Elele, gönül gönüle vererek Hatay’ın hizmet ve eser siyaseti hasretini 56 gün sonra bitireceğiz. Belediyecilikte Hatay’ın da her anında hep yanında olacak belediye başkanlarıyla yönetilmesini temin edeceğiz.

“Büyükşehir ne kadar önemliyse ilçe belediyeleri o derece kritik öneme sahip” Gerçek belediyecilik anlayışımızın özünde afetlere dayalı sağlam yerleşim yerleri inşa etmek vardır. Çocuklar, yaşlılar, engelliler, gençler ve kadınlar başta olmak üzere toplumun bütün kesimlerine yönelik sosyal belediyeciliği genişletmek vardır. Aile müsessesini korumak vardır. Tarihi ve kültürel varlıkları korunmuş huzur güvenli kentler kurmak vardır. Kırsaldaki hayat şartlarını yükseltip insanımızın doğup büyüdüğü yerde kalmasını teşvik etmek vardır. Amacımız şehirlerimizi geleceğe hazırlamaktır. Büyükşehir ne kadar önemliyse ilçe belediyeleri o derece kritik öneme sahiptir. Hatay’da büyükşehir başta olmak üzere mümkün olan en fazla belediyeyi ittifakımıza kazandırmak için çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. 31 Mart’ta Hatay’ın yeni bir başlangıç yapacağına ben yürekten inanıyorum.

“Biz günlük çıkarlar etrafında değil ortak değerler etrafında bir araya geldik” AK Parti ve Cumhur İttifak olarak Hatay’ı gerçek belediyecilikle yeniden buluşturmak için mücalede edeceğiz. Şehrimizi yerelde de hizmetle, eserle, yatırımla, vizyonla tekrar kucaklaştıracağız. Daha düne kadar allanıp pullanarak millete dayatılan, ‘altılı masa’ denilen siyaset mühendisliği ürünü projenin yerinde bugün yeller esiyor. Millete, umut diye pazarlanan nice proje siyasi şahsiyetin zamanla yok olup gittiğini gördük. Bunun en son örneği Cumhur İttifakı’nın karşısına dikilen derme çatma yapıydı. 6’lı masanın yerinde bugün yeller esiyor yeller. Cumhur İttifakı ise tüm çelme takma girişimlerine rağmen hamdolsun yoluna güçlenerek devam ediyor. Biz günlük çıkarlar etrafında değil ortak değerler etrafında bir araya geldik.

“Bizde bölücü terör örgütü güdümünde siyaset yapanlarla DEM’lenmek olmaz” Bizim ittifakımız tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkesi etrafında güçlerini birleştirenlerin ittifakıdır. Bizde küçük hesaplar olmaz, bizde kendi çıkarını ülkenin menfaati üstünde görme gafleti olmaz. Bizde bölücü terör örgütü güdümünde siyaset yapanlarla DEM’lenmek olmaz. Bizim için aslolan Türkiye ve Türk milletinin huzuru ve bekasıdır. Bizim için aslolan şehirlerimizin hak ettiği hizmete kavuşmasıdır.

“Pamuklara sardıkları adayı bugün Ankara’da bir ofisin dört duvarı arasında hapsettiler” 8 ay öncesine kadar yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor Halil İbrahim sofrasından bahsediyorlardı bugün bakıyorsunuz hepsi birbirine düşman kesildiler. Türkiye’yi birlikte yönetmekten söz ediyorlardı. Bugün birbirlerinin seçim afişlerine dahi tahammül edemiyorlar. 13.Cumhurbaşkanımız diye adeta pamuklara sardıkları adayı bugün Ankara’da bir ofisin dört duvarı arasında hapsettiler. Aylar boyunca illeri beraber gezmişler, işin aslını bal gibi bildikleri halde seçim gecesi kazanıyoruz yalanını beraber söylemişlerdi. Yenilginin faturasını tek bir kişiye kesip el birliğiyle kendilerini temize çıkardılar. Bay Kemal’in gemisini ilk terk edenler CHP listelerinden meclise sokarak en büyük iyiliği yaptıklarıdır. CHP ve eski ortakları arasında ne olup bittiği bizi ilgilendirmez. Biz Cumhur İttifakı olarak dün nerede durduysak bugün de aynı yerde duruyoruz.

“Başkaları ne yaparsa yapsın bizim yolumuz kardeşlik yolu” Başkaları ne yaparsa yapsın bizim yolumuz kardeşlik yoludur. 85 milyonun birlik ve dirliğini sağlama yoludur. Ana kademe 56 gün durmadan, usanmadan çalışmaya var mıyız? Kadın kolları durmadan, usanmadan çalışmaya var mıyız? Gençler durmadan, usanmadan çalışmaya var mıyız? Medyada ve sosyal medya mecralarında yürütülen çalışmaları elbette önemsiyoruz. Bunların hiçbirinin vatandaşla yüz yüze iletişimin yerini alamayacağını gayet iyi biliyoruz.”