EKOTÜRK'ün yayın hayatına başlamasının hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Görsel yayınlarda gerçekten ekonomi büyük önem arz ediyor. Bugüne kadar da bu konularla ilgili yalan yanlış birçok haberler malum yapılıyor. EKOTÜRK'ün bu boşluğu dolduracağına inanıyorum, bu vesileyle de başarılar diliyorum" diye konuştu
AK Parti'nin katıldığı ilk seçim olan 3 Kasım 2002 seçimleri hatırlatılarak aradan geçen 16 yıl sonra o günkü hedeflerinden ne kadarının gerçekleştiğine ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2002 3 Kasım'ı bizim için çok anlamlı bir çıkıştı ve bize başarı grafiğinde yer bulmayanlar, başarılı olamayacağımızı söyleyenler çok büyük bir hezimete uğradılar" ifadesini kullandı.
Seçimde iki siyasi partinin parlamentoya girdiğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"O zaman yüzde 63 gibi parlamentonun içerisinde bir orana sahip olduk, bu tabii çok büyük bir güçtü aslında. İki siyasi partiden parlamentonun oluşması da ayrı bir güç katıyordu. Fakat hedeflerimiz büyüktü çünkü Türkiye'yi biz gerçekten çok farklı bir konuma taşımanın hesabı içerisindeydik. Altyapıyla, üstyapıyla değişen bir Türkiye, ekonomide dünyada ilk 10 içerisine girmemizin gereğine inanmıştık ve bu inançla beraber yol yürüyorduk. Tabii ileri teknolojiyi yakalayan bir Türkiye olmayı hedefliyorduk"
'GİRİŞİMCİYE GÜVEN VEREN İKTİDAR'
Her şeyden önce girişimciye güven veren bir iktidar olmanın hesabı içerisinde olduklarını dile getiren Erdoğan, "Yola çıkarken de dört ilkeden bahsetmiştik eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Bunun üzerine Türkiye'yi inşa ederek yürüyeceğiz demiştik. Tabii buna enerjiyi, ulaşımı, tarımı ilave ettik ve haysiyetli bir dış politika diyerek yola çıktık ve bu yolculuğumuz o günden bugüne şöyle bir başarı getirdi, nedir? AK Parti bir defa hiç geriye gidiş, dönüş, düşüş böyle bir şeyi yaşamadı" şeklinde konuştu.Bugüne kadar girdikleri tüm seçimlerde birinci ve açık ara önde olan bir parti olarak çıktıklarını söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gerek genel seçimlerde gerek yerel seçimlerde AK Parti gücünü artırarak hep devam ettirdi, korudu ve şu anda da yine aynı gücünü koruyor. İnşallah önümüzde malum bir Mart 2019 seçimleri var. Bu bir yerel seçim ama yerel seçim olmasına rağmen orada da yine çok ciddi bir başarıya imza atacağımıza inanıyorum çünkü partimizin tüm kadroları buna hazır, iller buna hazır, ilçeler, beldeler buna hazır. Bu azimle, bu gayretle inşallah ülkemizi hem muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkartacağız, ekonomideki gücümüzü daha da artırarak yolumuza devam edeceğiz ve ileri teknolojiyi de bu noktada yakalamış bir Türkiye olarak gençlerimizi buraya sürükleyeceğiz".
'TEMELİNİ CUMHUR İTTİFAKI'NIN OLUŞTURDUĞU ANLAYIŞI KORUYACAĞIZ'
Yerel seçimlerde de MHP ile olası birlikteliğe yönelik bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu konuyla ilgili olarak benim görevlendirdiğim arkadaşlar var, Sayın Bahçeli'nin görevlendirdiği arkadaşlar var, şu anda görüşmelerini yapıyorlar. Bu arada bizim de Sayın Bahçeli ile bir araya gelmek suretiyle atacağımız adımlar var ama henüz somut olarak 'şu şöyle olacak, bu böyle olacak' diye bir şey yok. Temelini Cumhur İttifakı'nın oluşturduğu anlayışı koruyacağız, onu devam ettireceğiz" değerlendirmesinde bulundu.ERDOĞAN, İLK KAZANCINI ANLATTI
Erdoğan'a yayında hayattaki ilk işi ve kazancını nasıl elde ettiği ve bunu nerede harcadığı da soruldu.
İstanbul Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde yatılı okuduğunu hatırlatan Erdoğan, o dönem yaşadıklarını, "Rahmetli anacığım beni okula götürüp teslim ettiği zaman o hafta çok dokunaklı bir haftaydı, çok gözü yaşlı gecelerim oldu. Çünkü hiç anadan babadan ayrı kalmamışsınız. Böyle oraya getirdiler, İstanbul'un içindesiniz ama Fener'in tepesinde lisede orada artık bir yeni dönem başlıyor" sözleriyle anlattı.Lisedeyken arkadaşlarının çoğununun Anadolu çocuğu olduğunu, hepsinin de evlerine bir şeyler göndermek istediklerini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben de o zaman şunu düşündüm. Dedim, en iyisi ben buraya kartpostal getireyim. Önce kartpostalı temin yollarına gittim. Ama ikinci veya üçüncü sınıfa geçtiğimde, Cağaloğlu'ndan kartpostal aldım. Markayı söylemeyeceğim, bildiğim kadarıyla o marka hala var. Halk otobüsüne biniyordum, Eminönü'nden yürüyordum Çağaloğlu'na, oradan kartpostal alıyordum. Tabii ilk anlarda çok fazla değil, 100 tane filan alıyordum. Sonra o kartpostalı arkadaşlarıma satıyordum ve bitince tekrar gidip alıyordum.
İlk gelir kaynağım bu. 'Ne yaptın deyince?' Bir kitabevinin sahibinin oğlu ile aynı sınıfta okuyorduk. Şu anda tabii yaşıyorsa Allah selamet versin, öldüyse Allah rahmet eylesin, ben de kendisine o zaman dedim ki; kaynak eser olarak sizden şu eseri taksitle alabilir miyim? Üçüncü sınıftayız artık veya 4 de olabilir. Ondan sonra 'tamam' dedi. Sağ olsun bana orada güzel bir kıyak yaptı. Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu'nu aldım, Ömer Nasuhi Bilmen'in…"
Erdoğan, kendisine 8 ciltlik bu eserin alınması için uzun bir vade yapıldığını belirterek, ilk alışverişinin bu olduğunu, ticarette de en karlı yatırımının hala kütüphanesinde bulunan bu eser olduğunu ifade etti.
Bunun dışında da hafta sonları eve geldiğinde Kasımpaşa'daki bir taş fırından bayat simit aldığını ve bu simitleri annesinin file içerisinde buhara yatırdığına değinen Erdoğan, ertesi gün top sahasına giderek o simitleri, taze simitlerin yarı fiyatına sattığını dile getirdi.
Oradan da ciddi bir gelir elde ettiğini aktaran Erdoğan, babasının da kendisine sembolik haftalık verdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Paraya karşı titizliğim böyleydi ve bu ekonomik davranış, bizi işte kitapların alımını vesaire, üstadın kitaplarını yavaş yavaş almaya bu aradaki biriktirdiklerimle almaya başladık ve böylece bir kütüphaneye kendi evimde babamın yaptırdığı bir kitaplığım vardı, orada oluşturmaya başladım." şeklinde konuştu.