Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “gerekirse Avrupa Birliği (AB) ile yolların ayrılabileceğini” söylemesinin ardından yeni bir açıklama yaptı. Erdoğan, “İçinde bulunduğumuz kritik dönemde Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir fırsat penceresi açıldığını görüyoruz” dedi.
Erdoğan: Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılması için fırsat penceresi açıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’de faaliyet gösteren bazı düşünce kuruluşu temsilcileriyle Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve SETA tarafından düzenlenen yuvarlak masa toplantısına katıldı.
Erdoğan’ın burada yaptığı açıklamalardan öne çıkan ifadeleri şöyle:
– “Birleşmiş Milletlerle işbirliği içinde hayata geçirdiğimiz Karadeniz Girişimi, 33 milyon ton tahılın boğazlardan sevkiyatını sağlayarak gıda krizinin kötüleşmesine engel oldu. Esir takasları ve İstanbul süreciyle savaş ortamında bile tarafları bir araya getirmeyi başardık. Rusya ile Ukrayna arasında adil ve kalıcı bir barışın tesisi için diyalog ve diplomasiye öncelik vermeyi sürdüreceğiz.
SAVUNMA İHRACATI
– Gizli açık kısıtlamalara rağmen savunma sanayisinde küresel oyuncu haline geldik. 2023’ün ilk yarısında savunma ihracatı 2 milyar 400 milyon dolara ulaştı.
“ABD İLE İŞBİRLİĞİMİZİN GELİŞMESİNDEN MEMNUNUZ”
– ABD ile işbirliğimizin gelişmesinden memnuniyet duyuyoruz. Sayın Biden’la yaptığımız görüşmelerde tıkanıklıkların önemli kısmını aştık, pozitif gündem çerçevesinde temaslarımızı artırma kararı aldık. Bölgemizdeki her gelişme iyi terörist-kötü terörist ayrımının ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Teröristle müzakere olmaz, dostluk, ortaklık kurulmaz. Her iki ülke için de tehdit kaynağı olan terör konusunda işbirliğimizi güçlendireceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi teröristle müzakere olmaz, dostluk, ortaklık kurulmaz. Terörle ancak mücadele olur. DEAŞ’tan PKK ve FETÖ’süne kadar insanımızın canına, devletimizin bekasına ve demokrasimize kasteden tüm yapılarla mücadelemizi sürdüreceğiz.
SURİYELİ SIĞINMACILAR
– Şimdilik 600 bine yaklaşan geri dönen sayısına şu an yapımı süren kalıcı konutların tamamlanmasıyla 1 milyon kişi daha eklenecektir. Ancak bu alanlarda ülkelerin münferit çabalarının yeterli olmadığını, uluslararası dayanışmanın artırılmasının gerektiğini görüyoruz. Küresel güç rekabetinin uluslararası sisteme verdiği zarardan endişe duyuyor, kurallara dayalı ve adil bir uluslararası düzeni savunuyoruz. Bu bağlamda Güvenlik Konseyi başta olmak üzere Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların günümüzün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde reforma tabi tutulması gerektiği kanaatindeyiz. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de geçtiğimiz günlerde bu noktaya değinerek ‘İkinci Dünya Savaşı sonrası inşa edilen çok taraflı kurumların bugünün dünyasını yansıtmadığını’ belirtti. Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde daha fazla temsilin olması gerektiğine dikkati çekti. Bu görüş, bizim uzun zamandır dile getirdiğimiz ‘Dünya beşten büyüktür’ tespitimizi teyit ediyor.”
– Karşılıklı diyalogla ilk etapta çözümsüz görünen birçok meselenin üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz. Körfez’den Batı dünyasına pek çok bölgeyle bunu başardık. Kazan-kazan anlayışı içinde ilişkilerimizde yeni bir sayfa açtık, çok kısa sürede çok büyük mesafeler aldık. Bunu ilerletmekte kararlıyız. İçinde bulunduğumuz kritik dönemde Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir fırsat penceresi açıldığını görüyoruz. Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin canlandırılmasının önemini vurgulamaya devam ediyoruz. Şüphesiz tek başına bizim istememiz yeterli değildir. Bu gayretlerimizin hedefine ulaşmasında AB’nin tavrı da belirleyici olacaktır.