Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Edirne'de düzenlenen mitinge katıldı.
Erdoğan, Türkiye'de ifade özgürlüğü(!) olduğunu vurgulayarak "Türkiye hangi dinden, hangi mezhepten hangi meşrepten olursa olsun, tüm vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini en geniş şekilde yaşayabildiği döneme bizimle girmiştir" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarının devamında şunlar öne çıktı:
KANAL EDİRNE PROJESİ
— Edirne'nin içme suyu problemini biz çözdük. Edirne'ye 6 baraj, 31 gölet inşa ettik. 3 baraj ve 3 göletin inşası devam ediyor. Yaptığımız sulama tesisleriyle 454 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. İnşaatı devam eden sulama tesisleriyle, 367 bin dekar araziyi daha sulamaya açacağız. Edirne'yi taşkınlardan korumak için Kanal Edirne Projesi'ni hayata geçiriyoruz. Bu sene içinde devreye alacağımız projeyle Edirne, Meriç Nehri taşkınlarından korunacak."
CARİ AÇIĞA 5 MİLYAR KATKI
— Enerjide yerli kaynak kullanımını en üst düzeye çıkarmayı ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyoruz. 2017 yılında yerli kaynaklardan elektrik üretimimiz yüzde 45'ti. Bu oran şimdi ne oldu biliyor musunuz? Yüzde 60'ı buldu. Trakya'da mevcut doğal gaz üretimimizi 2 katına çıkaracak 3 milyar metreküp rezerve sahip yeni gaz sahaları keşfettik. Bu rakam, 300 bin hanenin 10 yıllık gaz ihtiyacını karşılayacak düzeydedir. Bu, cari açığımızın 5 milyar lira azalmasına da katkı sunacak.
'MÜDAHALE YETKİMİZ YOK'
Milletimizin diğer halklarıyla birlikte inanç ve ibadet hakkını savunduğumuzu gayet iyi bildikleri halde laiklik feveranıyla işi tersine çevirmeye çalışmalarının da sebebi buydu. Halbuki Türkiye hangi dinden, hangi mezhepten hangi meşrepten olursa olsun, tüm vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini en geniş şekilde yaşayabildiği döneme bizimle girmiştir. Başı açık, başı kapalı, nasıl giyinirse giyinsin. Bunlara bizim müdahale yetkimiz, hakkımız yok.
Edirne'den tüm Trakya'ya, tüm Ege'ye, tüm Türkiye'ye sesleniyorum: Bu ülke tüm renkleriyle, tüm zenginlikleriyle, tüm farklılıklarıyla 82 milyon vatandaşımızın ortak vatanıdır. Bu ülkede herkes, diğerlerinin hakkına, hukukuna saygılı olmak şartıyla dilediği gibi inanabilir, dilediği gibi yaşayabilir, dilediği gibi iş yapabilir, dilediği gibi düşüncelerini ifade edebilir.
"TÜRKİYE'Yİ ARTIK LAİKLİK İSTİSMARINDAN KURTARMANIN VAKTİ GELMİŞTİR"
Altını çizerek ifade ediyorum, diğerlerinin hakkına, hukukuna, devlet bütünlüğüne milletin birlik beraberliğine saygılı olma dışında hiçbir sınırlama, hiçbir tahdit yoktur. Varsa aksi yönde bir muameleye maruz kalan Cumhurbaşkanı olarak bizzat yanında ben varım. Türkiye'yi artık bu yaşam tarzı, laiklik istismarından kurtarmanın vakti gelmiştir.