Başkan Erdoğan başkent Ankara'da büyükelçilere hitap etti. Bugün ekonomide yaşanan saldırının önceki yıllarda yaşanan krizlerle ilgisinin olmadığını belirten Erdoğan, 'Devletlerin başarısının sırrı savaşa hazır olmaktır. Biz hazırız, her şeyimizle hazırız.' dedi.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;
"İçsiyasette olduğu gibi dış politikada yoğun bir gündemin içinde olduk. Makamında oturan değil, koşan, koşturan, terleyen bir cumhurbaşkanı olmaya çalışıyoruz. Yurtdışında da ülkemizin gücüne güç katmak için gayret sarfediyoruz.
Büyükelçiler Konfrensının konumu farklıdır. Tüm büyükelçilerimizin aynı çatı altında buluştuğu, ufkunun çizildiği önemli bir platform haline geldi. Bu seneki toplantının daha öncekilerden farkı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk konferansı olmasıdır.
"BU SİSTEM ÜLKEMİZİN İHTİYAÇLARINA EN UYGUN MODELDİR"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemizin ihtiyaçlarına en uygun modeldir. 16 Nisan halkoylaması ve 24 Haziran seçimleri Türk demokrasisinin ulaştığı seviyeleri göstermektedir.
Sistem ne kadar mükemmel olursa olsun, başarısını ya da başarısızlığını belirleyecek olan insandır. İnsanı dikkate almayan hiçbir sistem başarılı olamaz. Yeni yönetim sisteminin de başarı çıtasını insan belirleyecektir.
"SİSTEMİN PÜRÜZSÜZ ŞEKİLDE İŞLEYEBİLMESİ İÇİN..."
Sistemin pürüzsüz şekilde işleyebilmesi için tesis edeyeceğimiz anlayış ile mümkündür. Herkes tam bir koordinasyon içinde büyük ve güçlü Türkiye ideali için çalışma, üretmek zorundadır. Yersiz kaygılardan ve koordinasyon eksikliğine asla tahammülümüz yoktur.
Statüsü, konumu, unvanı ne olursa olsun tüm kadrolarımızın aynı adanmışlıkla meseleye eğilmesi gerekiyor. Hiç kimsenin sistemi tıkmasına, yavaşlatmasına izin veremeyiz. Yeni dönemde üst kademe yöneticilerimizin omuzlarına daha fazla yük düşüyor. Devletimizi ve Cumhurbaşkanlığı makamını temsil eden sizlerin mesuliyeti daha da ağırlaşıyor. Devletimizin ve hükümetimizin dış politika vizyonuna uygun olarak pek çok diplomatik çalışmada rol aldınız. Hariciye geleneğimizi en güzel şekilde temsil ettiniz. Diplomasinin inceliklerini kullanarak ülkemizin konumunu üst sıralara taşıdınız.
Türkiye'nin son yıllarda elde ettiği uluslararası zaferlerde siz büyükelçilerin de büyük payı bulunuyor. Harici teşkilatı güçlü olmayan devletin beynelminel ilişkilerde güçlü olması beklenemez. Birikimleriyle, özgüvenleriyle bizim diplomatlarımızın güçlerini ve kabiliyetlerini gayet iyi tanıdım ve biliyorum. Bu kadroyu yeteri kadar etkin şekilde kullanamadığımıza da inanıyorum. Sizlerden daha büyük gayretler ve sonuçlar bekliyoruz.
SİYASETİN YENİDEN VESAYETİN ELİNE GEÇMESİNE İZİN VERMEDİK
Görünen köy kılavuz istemez. Türkiye diğer alanlarda olduğu gibi ekonomide de bir kuşatma ile karşı karşıya kalarak Gezi olayları ile başlayan 17-25 Aralık'la devam eden 15 Temmuz'la bir üst aşamaya taşınan saldırıların devam edeceği açıktır. Son yıllarda terörden ekonomik manipülasyonlara maruz kalmamızın sebebi milli menfaatler konusunda tavizsiz tutum takınmamızdır. Siyasetin yeniden vesayetin eline geçmesine izin vermedik. Terör örgütleri üzerinden kurulan oyunları deşifre edip önüne geçtik. Suriye'de etrafımızda oluşturulmaya çalışan terör koridoruna izin vermedik.
DÖVİZ KURUNDAKİ GELİŞMELER SALDIRI YAPILDIĞINI NET BİR ŞEKİLDE GÖSTERİYOR
Döviz kurundaki gelişmelerin ekonomik temelinin olmadığını, ülkemize saldırı niteliği taşıdığı herkesin tespitidir. Dünya Ticaret Örgütü var, atılan adımların bu örgütün umdeleriyle alakası var mı? Ben yaptım oldu diyemezsin. İstediğin kadar başkan ol. Akşam yatıp sabah kalkıp demir çeliğe şu kadar vergi koydum diyemezsin. Bir yandan stratejik ortak olacaksın, diğer yandan ayağına kurşun sıkacaksın. Böyle bir şey kabullenebilir mi? Bizim bunlara eyvallah dememiz mümkün değildir.
YAŞADIKLARIMIZIN KRİZLERLE İLGİSİ YOKTUR
Yaşadıklarımızın krizlerle ilgisi yoktur. Bambaşka bir durum ile karşı karşıyayız. Şu anda bizim bu olaylar karşısında temkinli şekilde attığımız adımlar var, atacağımız adımlar var, çeşitli planlarımız var. Biz kur şöyle oldu, böyle oldu demek suretiyle battık, bittik böyle bir şey yok. Türkiye'nin ekonomik dinamikleri sağlamdır.