Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Antalya İl toplantısında konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Salgının olumsuz etkilerini kırmada aşılama çalışmaları son hızla devam etmektedir. Salı günü itibarıyla Rusya yasakları kaldırıyor. Rusya'dan turistler Antalya'ya akmaya başlayacak. Antalya sadece bizim değil, giderek tüm dünyanın göz bebeği haline geliyor.
Boris Johnson ile görüştüm. İnşallah İngiltere de Türkiye'ye seyahat kısıtlamasını kaldıracak. Antalya'ya bir gelen bir daha unutamıyor.
Antalya sadece bizim değil, giderek tüm dünyanın göz bebeği haline geliyor. Antalya'da hükümet yatırımlarında en küçük bir sıkıntı yok. Ancak yerel yönetimlerde bu böyle değil. İstanbul ve Ankara'da da aynı sıkıntı yaşanıyor.
Ana kademe daha çok çalışacak. Genel başkanınız ve lideriniz olarak birbirinizi ve birbirimizi Allah için seveceğiz, makam mevki için değil. Bu sıradan bir parti değildir. Biz bir davayız. Eğer dava isek bu davanın mensubu olanlar birbirinin aleyhinde konuşamaz. Biz yola çıkarken 'Pazara kadar değil mezara kadar beraberiz' dedik. Bırakın gidenler gitsin. Umursamayın.
Ülkemizdeki muhalefet partilerinden hiçbiri milletin geleceğine ışık tutacak eser ve hizmet siyasetine vizyonları olmadığını herkese anlatmak lazım. Hep söylüyorum 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'. 81 vilayette eserleri olan bir partiyiz. CHP'nin var mı? İYİ Parti'nin var mı? Bunlar adı 'Millet' olan 'Zillet İttifakı' ile bir şeyler yapıyor. Bunlar PKK terör örgütüyle ittifak halindeler. Dağdaki teröristlerle bir olanlara benim milletimin yol vermesi mümkün değil.
CHP'li kardeşlerimize, İYİ Partili kardeşlerimize sesleniyorum. Biz bu yolda milletin sesiyiz, cumhurun sesiyiz. Bizim bu ülkede yapacağımız çok şey var. Bizim bu yatırımların hedef kitlesi cumhur yani insan. Bunların adı Millet İttifakı ama bunların milletle alakası yok.
Bugün aynı oyun yine sahnelenmektedir. Gezi'de mesele ağaç değildi. 17-25 Aralık'ta mesele hukuk değildi. Hendek olaylarında mesele Kürt kardeşlerimiz değildi. 15 Temmuz'da mesele Türkiye'ye sahip çıkmak değildi. Son 8 yıldır kesintisiz şekilde yaşadığımız bu saldırılarda hedef Türkiye'ydi.
Türkiye önüne çıkan her tuzağı bozarak yoluna devam ettikçe maruz kaldığımız saldırıların mahiyeti de değişiyor. Bilindik numaralarla yapamadıklarını daha sofistike yöntemlerle deniyorlar. Bu süreçte terör örgütleriyle iş birliği yapanları gördük. Sırf Türkiye'yi zora düşürmek için oyunun kurallarını alt üst eden sayısız hamleyle yüzleştik. Ülke içindeki versiyonları da hiç eksik olmadı. Bulabildikleri her aracı kullandılar. 100'e yakın emekli amiralin şu anda hesapları soruluyor. Devam ediyoruz, hesap sorulacak.
Ben İzmir'deki saldırıları da aynı çerçevede görüyorum. Türkiye'de en çok saldırıya uğrayan ve bu saldırılarda en çok kayıp veren parti AK Parti'dir. İzmir'deki provokatif saldırıyı en şiddetli şekilde kınadık, kınıyoruz ve benzerlerini de kınayacağız. Yakalanan failin önündeki ve arkasındaki tüm ilişkiler ortaya çıkartılarak en ağır cezayı da alacağına inanıyoruz."