Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, France 24 kanalına konuştu.
Almanya krizi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’ye ev sahipliği yapacak Hamburg’da hoş karşılanmadığına ilişkin soruya, “Bu yaklaşım tarzlarını uluslararası siyasette özellikle de özgürlüklerle noktasında gelişen demokrasi noktasında çok çok üzücü buluyorum. Zira Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzde 52 ile halkı tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanının Almanya’daki Türk soydaşlarıyla bir araya gelmesini engelleme, onlarla bir sohbette bulunmasını engellememek, ona fırsat vermemek Almanya’nın ne kadar özgürlükçü olduğunu göstermesi bakımından çok önemli” dedi.
Adalet Yürüyüşü
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşüne ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: Bu bir adalet yürüyüşü değil. Gaflet yürüyüşüdür. Darbe girişiminde bulundukları gece 15 Temmuz’da şuanda sözde adalet yürüyüşü yaptığı zat, o gece millet yürürken havalimanından kaçmıştır. Havalimanından kaçarak hemen o çevredeki Bakırköy’de onların belediyesine gidip belediye başkanının evine sığınmıştır. Bunların adalet arayışı diye bir şey yok. Yargıya kalkıp bu kadar hakaretler yapan bu kişi ajan provokatör durumunda olan bir kişiyi savunuyor. Nedir o?
İstihbarat teşkilatları her zaman güvende altındadır. Eğer bir koruma altında olan istihbarat teşkilatını kalkıp da önünü keserseniz istihbarat teşkilatı çalışamaz. İstihbarat teşkilatının yapmış olduğu bir eylemde FETÖ terör örgütü ile bu zat ne yazık ki işbirliği tutmuştur. Oradaki elde edilen ki savcı gelip açamaz böyle bir açma eylemi içine girmiştir. Orada bir yanlış yapmıştır. Mahkum edilen kişi ise bu bilgileri almış bir gazeteciye ki Can Dündar denen kişidir.
O da 5 yıl 10 aya mahkum olmuştur. 5 yıl 10 aya mahkum olan bu kişi tutuksuz yargılanması devam edecek diye kalkmış Türkiye’den Almanya’ya kaçmıştır. Almanya da bu tutuksuz yargılanması devam edecek olan kişi, kimler tarafından koruması altına alınmıştır? O dönemin Cumhurbaşkanı tarafından koruma altına alınmıştır. Türk istihbaratını karalamaya kimsenin hakkı yoktur. Tür istihbaratı elinden geleni yapmıştır. Türk istihbaratına gölge düşürme gayretinde olanlar da yargının onlar hakkında vermiş olduğu karara saygı duymalı.
"Hukuksuzluk olması halinde gerekeni yaparız"
Erdoğan açıklamasını şu şekilde sürdürdü: Şu ana kadar kimin güvencesi altında yürüyor. Bizim güvencemiz altında yürüdüler. En ufak bir şeyin olmasına şuana kadar fırsat vermedik. Güvence altında yürüdüler, olumsuzluk yapmamaları halinde ki şuanda bir defa kamu düzenini bozuyorlar. Vatandaş çok şikayetçi. Trafiği aksatıyorlar, nazı yerlerde 3-4 saat trafik aksıyor. Vatandaş bu yaz sıcağında bir tepki gösteriyor. Ama buna rağmen biz bunları koruma altında ‘kamu düzenini aksatmadan bunu yapın’. İçişleri Bakanlığımız gerekli olan desteği veriyor. Şuanda tedbirleri en son Maltepe’de bir mitingle noktalayacaklarını söylüyor. Program bu şekilde biter, orada noktalayacak olurlarda herhangi bir şey söz konusu değildir. Biz de devlet olarak bu konuda verilen sözü yerine getiririz. Fakat en ufak bir hukuksuzluk olması hakkında gerekeni yaparız.
Katar'daki Türk askeri üssü
Katar krizi ile ilgili soruları yanıtlayan Erdoğan, “Öncelikle bir gazeteci, olarak bir medya mensubu olarak sizi de bir düşünceye davet ediyorum. Biz bu bölgenin ikinci bir kriz bölgesi olmasını istemiyoruz. Suriye, Irak zaten burada çok ciddi bir kriz var. Şimdi de Körfez’de böyle bir krizin meydana gelmesini istemiyoruz. Bu konu ile ilgili olarak Suudi Arabistan, Körfezin en güçlü ülkesidir. Bütün açıklamalarımda Suudi Arabistan Kralından bizim isteğimiz, bu bölgenin büyüğü olarak hem yaşça hem ekonomik olarak burada bir krizin çıkmamasına müsaade etmemesidir. Biz hep bunu istedik. Bu 13 maddelik yaptırımına gelince, 13 maddelik yaptırım bir devleti, devlet olmaktan çıkarma yaptırımıdır." dedi.
Erdoğan, "Katar bir devlettir. Asla kabul edilmez. Öyle maddeler var ki bu maddeler ‘Ben seni devlet olarak tanımıyorum. Devlet olarak işlevlerinden vazgeçeceksin’ demektir. Böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Türkiye, Katar’la savunma anlaşması yapmıştır 2014’te. Bu savunma anlaşmasında üs kurma olayı var. Katar’ın bu talebine evet dedik. O yıl aynı talebi Suudi Arabistan’a yaptım. Aynı şekilde ‘İsterseniz Suudi Arabistan’da üs kurabiliriz’ dedik. ‘Değerlendirelim’ dediler. Bu arada Katar’daki çalışmalarımıza devam ettik. Şu anki üs çalışmaları 2014’te başlayan çalışmalardır. ‘Türkiye’nin oradaki üssünü kaldıracaksın’ diyor. Böyle bir şeyi Katar istemedikten sonra biz asla yapmayız. Böyle bir şeyi CENTCOM için niye istemiyorlar? Orada ABD’nin de üssü var, Fransa’nın da üssü var. Onlar için neden böyle bir şey istenmiyor da Türkiye için neden isteniyor. Türkiye olarak bir defa biz Katar’la olan anlaşmamıza sadığız ve sonuna kadar sahibiz. Eğer Katar’ın bizden bir ricası, talebi olursa biz tabi ki istenmediğimiz yerde olmayız” açıklamasını yaptı.
“Erbil’de yapılacak olan referandumu doğru bulmuyorum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi “bağımsızlık referandumu” konusunda şu ifadelerini kullandı: “Erbil’de yapılacak olan referandumu doğru bulmuyorum. Bu konu ile ilgili olarak Kuzey Irak Yerel Yönetimine düşünmemizi ilettik. Çünkü yarın Kuzey Irak Yerel Yönetimi bundan pişman olacak. Zira Barzani ve Kuzey Irak Yerel Yönetimi henüz buna hazır olmadığı gibi bu Irak’ın bütünlüğüne de aykırı bir adımdır. Bizim bütün derdimiz de Irak’ın toprak bütünlüğünü de sağlamaktır. Böyle bir adım attığınız zaman ‘Parçalamaya başladım’ demektir. Bunu diğerleri takip edecektir. Bu bakımdan buna sıcak bakmıyoruz” dedi.
"Türkiye'de böyle bir adım atmak sıkar"
Erdoğan böyle bir referandumun Türkiye’de olabilme ihtimaline ilişkin soruya ise, “Türkiye’de nerede olacak? Türkiye’de böyle bir adımı atmak sıkar. Türkiye’de böyle bir adımı atacak olanlar şu ana kadar atardı. Şu an bedelini çok ağır ödüyorlar. Türkiye’nin böyle bir adımı atacak ne bir zemini var ne de bu tür yapılanma var. Orada bir eyalet var. Eyalet böyle adımı attı. Türkiye üniter bir yapıya sahiptir. Türkiye’nin bu üniter yapısını kimsenin zedelemeye ne gücü yeter ne imkanı vardır. Bugün Güneydoğu'da, Doğu'da asla bir sorun yoktur. Herkes huzur içinde, bölgedeki tüm halk birbiriyle işini yapıyor. Kentsel dönüşümlerle birlikte yeniden ihya ve inşa ediyoruz. Türkiye’nin bir güzelliği var. O da nedir biliyor musunuz? Türkiye’de Kürtçülük yoktur. Türkiye’de Kürt vardır, Türk vardır, Laz vardır, Boşnak vardır, Zaza var ama hepsi iç içedir. Biz bir defa biriz beraberiz, kardeşiz. Bu farklılığı orada görebilirsiniz ama biz de göremezsiniz. Onun içinde attığımız bu adımlar sebebi ile Türkiye böyle bir şeye asla giremez, böyle bir şeye de fırsat vermeyiz” yanıtını verdi.
Suriye ve YPG
"ABD'nin YPG'ye verdiği ağır silahları geri alacağına inanmak imkansız" diyen Erdoğan, "YPG'den tehdit gelirse ÖSO ile birlikte operasyon düzenleriz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de Esad'ın gitmesinin ön şart olduğunu söyledi ve iktidarı bırakmasını istedi.