Geçen hafta PYD’nin eline geçen Tel Abyad’a, Esed-PYD kontrolündeki Haseke’den onlarca tankerle petrol sevkiyatı başladı.Suriye'deki petrol yataklarının yaklaşık yüzde 40'ına sahip olan Haseke
kentinde, Esed rejimi ve PYD petrolün yarısına yakınını elinde tutuyor. Lübnan Hizbullahına bağlı milislerin bulunduğu kentte Şam yönetimi ile YPG arasında bir saldırmazlık anlaşması var. Başbakan
Ahmet Davutoğlu, Esed rejimi, PYD ve IŞİD'in bu şehirde bir araya gelerek gizli bir toplantı yaptığını ve Türkiye sınırının YPG güçlerine teslim edilmesi planının bu gizli toplantıda şekillendiğini
belirtmişti.
HASEKE- TEL ABYAD PETROL HATTI
Bu anlaşmanın en somut örneği Haseke'den Tel Abyad'a kurulan akaryakıt hattı oldu. Petrol yataklarını kontrol altında tutan, petrol firmasının yönetimini ele geçiren ve bu yolla günde yüz binlerce
dolarlık bir gelir elde etmeyi başaran PYD, geçtiğimiz hafta IŞİD'in boşalttığı Suriye sınırımızdaki Tel Abyad'a petrol sevkiyatına da başladı. Sevkiyatın Şam rejiminin onayıyla yapıldığı
belirtilirken, bölgeden çekilen fotoğraflarda Haseke'den onlarca tankerin Tel Abyad'a petrol taşıdığı görülüyor. Suriye İç Savaşı'nın başlarında Haseke halkının Suriye muhalefetine yakın durmasıyla
önce Esed, sonra IŞİD en son da YPG güçleri Hasekelilere karşı bastırma politikası gütmüştü.
MUHALİFLERİ ZAYIFLATTI
Haseke'deki en önemli silahlı muhalif grubun lideri Müddesir Hasan'ın IŞİD tarafından tutuklanıp Rakka'daki hapishaneye gönderilmesinin ardından YPG güçleri muhalif grubun kalan diğer savaşçılarını
bölgeden sürmüştü. Çok sayıda Hasekeli, YPG ve IŞİD'in politikaları yüzünden evlerini terk etmek zorunda kaldı. YPG ve IŞİD'in uygulamaları nedeniyle petrol bölgesinde silahlı muhalefetin gücü
zayıflamış ve zengin petrol yatakları IŞİD, rejim ve PYD arasında paylaşılmıştı.
AKARYAKIT KESİLDİ SU KITLIĞI YOLDA
PYD, Suriye petrollerini kendi bölgelerine sevk ederken savaşın yoğun olarak devam ettiği bölgelerde enerji ihtiyacı had safhaya çıkmış durumda. IŞİD, Halep'in kuzey bölgelerine petrol sevkiyatı
yapılmasına izin vermiyor. Türkiye'ye yakın bölgelerde yaşayan binlerce mülteci, petrolle çalışan motorların kuyulardan çektiği suyu kullanıyor. Ancak mazot yokluğu su kıtlığını da beraberinde
getiriyor. Eğer mazot bulunmazsa su kuyuları da işlevsiz kalacak ve kamplarda su ihtiyacı baş gösterecek. Yine Halep'te akaryakıt eksikliği fırın, hastane ve ambulansların çalışmasını da
engelliyor.