Suriye’de rejim lideri Beşar Esed aleyhine gösterilere katılanların şu ana kadar 1.5 milyar dolara yakın mal varlığına el konduğu bildirildi.
Euronews'in, başkent Şam yakınlarında muhaliflerin gönderildiği Sednaya Cezaevi’ndeki tutuklu ve kayıp kişilerin yakınlarının sürgünde kurduğu dernekten aktardığı habere göre, gözaltına alınan muhaliflere, cezaevine girmeden önce sahip oldukları mal varlıklarından feragat ettiklerine dair zorla belgeler imzalatılıyor.
Şam yönetimi, bu yöntemle cezaevlerine atılan muhaliflerin gayrimenkul, araba, arsa, tarla, mücevher ve değerli elektronik eşyalarına el koyuyor.
Derneğin araştırması, Suriye’de 2011 yılında başlayan isyandan bu yana rejim aleyhtarı gösteriye katıldığı için gözaltına alınanların yüzde 40’ının mal varlığına el konulduğunu ortaya koydu.
Eskiden cezaevinde kalan ancak dışarı çıktıktan sonra yurt dışına kaçanların da varlıklarına el konulduğunu belirten dernek yönetimi, Şam rejiminin uluslararası yaptırımlar yüzünden yaşadığı mali sıkıntıyı bu yolla aşmayı denediği saptamasında bulundu.
İngiliz the Guardian gazetesine konuşan eski mahkum Hassan el Hac, “Halep yakınlarındaki bir köyde zeytin ve fıstık ağaçlarımız, tarla ve evlerimiz vardı. Şam rejimi geri dönmeyelim diye hepsine el koydu.” dedi.
El Hac, topraklarının ve diğer taşınmazların daha sonra gizli servise yakın kişilere dağıtıldığını öğrendiğini bildirdi.
İngiliz gazetesine konuşan El Hac ve diğer eski tutuklular, terör suçlamasıyla mahkemeye çıkartıldıklarını ve gözleri bağlı bir şekilde mal varlıklarından feragat ettiklerine dair zorla resmi belgeleri imzalamaları için kendilerine baskı yapıldığını aktardı.
Derneğin üyesi Diab Serrih ise Şam rejiminin özellikle Halep, Humus, Deraya kentlerinde muhaliflerin mal varlıklarına el koyduğunu hatırlatarak, Esed’in intikam veya korkutma taktiği izlediğini söyledi.
Güvenlik nedeniyle “Tarık İbrahim” kod adıyla konuşan başka bir Suriyeli muhalif ise Şam yakınlarında ailesine ait 15 bin metrekare büyüklüğünde bir toprağa rejimin el koyduğunu kaydetti.
2012 yılında iki kardeşiyle birlikte bir hükümet karşıtı gösteri sonrası tutuklandığını belirten İbrahim, kardeşlerinin daha sonra Sednaya askeri cezaevinde infaz edildiğini kaydetti.