Esenyurt’taki tekel bayisi saldırısında adliyeye sevk edilen 8 kişiden 3’ü tutuklandı, 5’i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
Türkiye’nin konuştuğu Esenyurt tekel baskını olayında karar çıktı.
Adliyeye sevk edilen 8 kişiden 3’ü tutuklanırken, 5’i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Olayla ilgili gözaltına alınan şüpheliler Tarık Özer, Azad Özer ve Servet Özer ile onlara yardım ettiği öne sürülen 5 kişi adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden Tarık Özer, Azad Özer ve Serhat Özer savcılık ifadelerinin ardından, “Nitelikli kasten öldürme” suçundan tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
Üçü tutuklandı
Esenyurt’taki tekel bayisi saldırısında adliyeye sevk edilen 8 kişiden 3’ü tutuklandı, 5’i serbest bırakıldı. Geçtiğimiz günlerde zanlılardan biri daha tutuklanmıştı.
Esenyurt’taki saldırıdan sonra şüpheliler adliyeye sevk edilirken soruşturmayla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Polisin sıkı takibi altında bulunan Tarık Özer ve oğlu Azat Özer’in olay sonrası kendilerine ait Büyükçekmece’de inşaat halindeki villada saklandıkları belirlendi.
Saçlarını tıraş etmiş
Şüphelilerin olayı gerçekleştirdikten sonra önce kendi evlerine gittikleri burada Tarık Özer’in yanına eşyalarını aldığı ayrıca tanınmamak için saçlarını kestiği tespit edildi. Tarık Özer’in ve Azat Özer’in daha sonra saklanmak için Büyükçekmece’deki inşaata gittikleri öğrenildi.
Bakkaldan peynir ekmek almaya gidince kendini televizyonda gördü
Polise firarda olduğu dönemi anlatan Tarık Özer’in, üç kere bakkaldan peynir ekmek almak için dışarı çıktığını, her seferinde bakkalda bulunan televizyonda kendi fotoğrafını gördüğünü söylediği belirtildi. İki şüphelinin yerlerini tespit eden cinayet büro amirliğine bağlı ekiplerin operasyon düzenleyerek göz altıları gerçekleştirdiği kaydedildi.
Tekneyle kaçacaklardı
Polis soruşturmasında Tarık Özer’in bir arkadaşına ait Tuzla’da demirli bulunan bir teknenin GPS sinyalini kapatarak Büyükçekmece’ye doğru hareket ettiği tespit edildi. Şüphelilerin bu tekneyle kaçma ihtimaline karşılık deniz polisinin harekete geçtiği ve tekneyi Büyükçekmece’de durdurduğu böylece muhtemel bir kaçışın engellendiği öğrenildi.
‘Demir aldılar parasını ödemediler’ iddiası
Cinayet Büro Amirliğinde yapılan sorgusunda olayı tüm detayları ile anlatan Tarık Özer’in “Onlara geçtiğimiz Mayıs ayında 1 milyon 350 liralık inşaat demiri sattım. Onlarla iki ayrı senet yapmıştık. İlk senedi parça parçada olsa ödediler. Ancak ikinci senet bir türlü ödenmedi. Araya birkaç kişi sokup ödemeleri için ikna etmeye çalıştım. Yine ödemeyince avukatlarıma alacağımı tahsil etmeleri için talimat verdim” dediği öğrenildi.
‘Amacımız sadece konuşmaktı’
İcra davası açıldığında sosyal medya üzerinden hakkında paylaşımlar yapıldığını bunu kendisinin ilk gördüğüne önemsemediğini söyleyen Tarık Özer’in “Ancak eve gittiğimde bu paylaşımlar yüzünden oğlum ve kardeşimin üzgün olduğunu gördüm. Gidip bir konuşmaya karar verdik. Olay yerine gittiğimizde amacımız tamamen konuşmaktı. İçeri girip babalarını sorduk. Telefon ettiler ancak açılmadı. Sonra ortam bir an da gerginleşti” dediği belirtildi.
‘Kendimi kaybettim: Yaptıklarımı hatırlamıyorum’
Olay anında ilk silahı karşı tarafından çektiğini ve ateş ettiğini belirten Tarık Özer’in “Daha önce kardeşimi vurmuşlardı. Kargaşada silah patlayıp yerde kan görünce bir anda kendimi kaybettim. O an kendimi kaybettim. Ne yaptığımı hiç hatırlamıyorum. Ortalık sakinleşince yaptıklarımın farkına vardım. Çok üzgünüm” dediği ifade edildi.