Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, “Başta özel okullar olmak üzere okullar eğitimi bir kenara bırakıp ticarethane mantığıyla çalışıyorlar. Eğitim kalitesi konuşulacak yerde ticaret konuşuluyor. Anne-babalar öğrenci velisi olarak değil müşteri olarak görülüyor.” dedi.
“Bu fahiş fiyatlarla vatandaşlar çocukları üzerinden adeta soyuluyor”
MESOB Başkanı Keskin yaptığı yazılı açıklamada, “Özel okullar sadece eğitim alanın da değil, aslında ticaretin her dalında faaliyet göstermeye başladılar. Özel okullar da artık esnafla yarışıyor. Vatandaşlarımız çocukları için canından, boğazından kesiyor. Çocuklarının geleceği için iyi bir eğitim alsın diye her türlü fedakarlığı yapıyor. Ancak vatandaşımızın bu hassasiyeti özelliklede ulusal şube ağı bulunan özel okullar tarafından soygun amaçlı kullanılıyor. Özel okullar eğitimin dışında adeta süper marketçilik anlayışı ile faaliyet yürütüyor. Kırtasiyecilik, giyim, konfeksiyon özel okullarda ticaretin bir parçası oldu. Bir tişört 20 TL ise, özel okulda vatandaşa 80 TL’ye satılıyor. 3 bin 500 TL’ye kitap ve kırtasiye paketi veriliyor. Kıyafetler normal fiyatın neredeyse 2-3 katı. Kırtasiye ücretleri piyasanın 2-3 katı. Bu fahiş fiyatlarla vatandaşlar çocukları üzerinden adeta soyuluyor. ” ifadelerini kaydetti.
“Okullar ticarette bir adım daha ileri giderek tekelleşmeye de başladılar”
Keskin, “Özel okullar eğitimi bir kenara bırakıp ticarethane mantığıyla çalışıyorlar. Eğitim kalitesinin konuşulacak yerde, fahiş fiyatlar üzerinden zorunlu hale getirilen uygulamalar. Anne-babalar öğrenci velisi olarak değil, müşteri olarak görülüyor. Veliden fahiş fiyatlarla özel okullardan zorla kitap, kıyafet, kırtasiye ve eğitim gereçleri alınmasını zorunlu hale getiriyorlar. Bu mantıkla eğitim öğretim olmaz, maalesef seviye yerlerde geziyor. Bu mantığın bir an önce değişmesi lazım, bu mantık kabul edilemeyecek hale dönüşmüştür. Okulların bir kısmı bazı yerlerle anlaşıp 2 katı fiyatla veliye kıyafet sattırıyorlar. Veli daha uygun bir yerden almak isterse buna müsaade edilmiyor. Böyle bir anlayış, böyle bir mantık olamaz. Bunun adı tekelleşmedir. Okullar ticarette bir adım daha ileri giderek tekelleşmeye de başladılar. Okul kıyafetinin kalitesini belirlersin, isteyen istediği mağazadan gider alır. Ama tek mağaza üzerinden satış olursa bu tekelleşmedir. Ticaret Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı bu duruma zaman geçirmeden müdahale etmeli, denetimini yapmalıdır.” diye konuştu.
“Serbest piyasa yok, soygun piyasası var”
Keskin şunları söyledi:
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Sayın Ticaret Bakanımıza, Sayın Milli Eğitim Bakanımıza ve ilgili yetkililere sesleniyorum; her eğitim yılı başında yaşanan bu sorun çözülmeli ve vatandaşı zorla fahiş fiyatlarla karşı karşıya bırakan bu uygulamalar son bulmalı, velilerin bu ıstırabına bir çözüm bulunmalı, haksız kazanç sağlayanlardan mutlaka en ağır şekilde hesabı sorulmalıdır. İlgili kurumlar yetkisi dahilinde mutlaka denetimlerini yapması gerekiyor. Piyasa da büyük bir denetimsizlik var. Piyasalar şimdiye kadar böyle bir başıboşluk görmedi. Fiyat artışlarının büyük çoğunluğu yerine getirilmeyen denetimlerden kaynaklanıyor. Serbest piyasa yok, zülüm piyasası vardır. Serbest piyasa yok, soygun piyasası vardır.