Eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı belli oldu!

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun eylül ayı açlık ve yoksulluk araştırmasına göre; açlık sınırı 21 bin liraya, yoksulluk sınırının 65 bin 873 liraya çıktı. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, yaptıkları açlık ve yoksulluk araştırması sonuçlarını paylaştı. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kütük, araştırmaya ilişkin şunları kaydetti: “Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak her ay düzenli olarak yaptırmış olduğumuz … Eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı belli oldu! Devamı »

Eklenme Tarihi: 23 Eyl 2024
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 23 Eyl 2024
Eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırı belli oldu!

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun eylül ayı açlık ve yoksulluk araştırmasına göre; açlık sınırı 21 bin liraya, yoksulluk sınırının 65 bin 873 liraya çıktı.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, yaptıkları açlık ve yoksulluk araştırması sonuçlarını paylaştı. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kütük, araştırmaya ilişkin şunları kaydetti:

“Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak her ay düzenli olarak yaptırmış olduğumuz aylık açlık ve yoksulluk sınırını belirleme Eylül ayı sonuçlarına göre açılış sınırı bir önceki aya göre 42 liralık bir artışla 21 bin lira olmuştur. Yoksulluk sınırı ise yine bir önceki aya göre, bin 715 liralık bir artışla 65 bin 873 lira olmuştur. Bu rakamlara baktığımızda, ülkemizde yedi milyon asgari ücretlinin, 17 bin liraya çalıştığını düşünürsek bu yedi milyon asgari ücretli vatandaşımız açlık sınırının dört bin lira altında bir maaşla yaşamını sürdürmek zorunda kalıyor. Yine 12 bin 500 liraya çalışmak ve yaşamını sürdürmek zorunda kalan milyonlarca emekli ise açlık sınırından 9 bin 500 yüz lira daha aşağıda düşük bir rakamla yaşamını sürdürmek ve bu ülkede yaşamak zorunda kalıyor.

Yılbaşından bu güne dokuz aylık sürede baktığımızda ise açlık sınırının 4 bin 517 liralık bir artışın olduğunu, yoksulluk sınırında ise 19 bin 35 liralık bir artışın olduğunu görüyoruz. Yani düşünebiliyor musunuz? 12 bin 500 liraya yaşamını sürdürmek zorunda kalan milyonlarca emeklinin şu andaki aldığı maaş açlık sınırının yüzde 59.5’ine denk gelen bir oran ve rakam olarak karşımıza çıkmaktadır. Her geçen gün zorunlu ihtiyaç maddelerimize, gıdaya, elektriğe, doğal gaza, taşımaya, suya zamların arka arkaya geldiği, mutfakta ve pazarda olağanüstü günlük fiyatların arttığı bir dönemde bu kadar güzel bir ülkede, bu kadar zenginlikleri olan bir ülkede emeklimiz, emekçimiz, asgari ücretlimiz bu çok zor koşullarda açlığa ve sefalete mahkum değildir. Bu ülkenin bütün yoksul emekçilerinin sorunları bizim sorunlarımızdır. İnsani koşullarda emeklerinin karşılığını alarak yaşamak haklarıdır.”