Altun, Erdoğan'ın partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında sosyal medyaya yönelik ifadelerinin çarpıtıldığını iddia ederek, ''Cumhurbaşkanımızın bu yaklaşımını baskıcı ve yasakçı bir kalıp içerisinde sunma çabaları beyhudedir'' dedi.
Altun açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Erdoğan ne demişti?
Erdoğan'ın tartışma yaratan açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Son yıllarda bu tür ahlaksızlıkların artmasında hem mecraların kontrolsüzlüğünün, hem de organize saldırıların kolaylaşmasının rolü vardır. Niçin YouTube, niçin Twitter, niçin Netflix, niçin şu bu gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzun ne demek olduğunu anlıyor musunuz? İşte bu ahlaksızlıkları ortadan kaldırabilmek için. Bunlar ahlak sahibi değil. Biz, ahlakı yüce, medeniyetleri yüce bir milletin torunlarıyız. Ve bu millete layık olmayan bu gelişmeleri yaşamak, görmek istemiyoruz. Tabii burada üzerinde durmamız gereken konu medya, özellikle sosyal medya mecralarının nasıl olup da böyle bir kokuşmuşluğun aracı haline dönüşmesidir. Yalanın, iftiranın kişilik haklarına saldırının itibar suikastlarının alıp başını gittiği bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Bu ülkeye, bu millete bu tür mecralar yakışmıyor. Onun için de bir an önce biz bunları parlamentomuza getirip, bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını kontrol edilmesini istiyoruz.
"Sosyal medya mecralarını kontrole den küresel firmalar batı ülkelerde açtıkları temsilcilikler vasıtasıyla içerikle ilgili her türlü hukuki ve mali sorumluluğu üstleniyorlar. Bu karşılık kimi yerlerle birlikte Türkiye'De ısrarla bundan kaçınıyorlar. Unutulmamalıdır ki bizim ailemizin başına gelenleri 83 milyon TC devleti bireyinin her biri yaşayabilir. Hiç kimsenin izzetinefsini korum hakkı elinden alınamaz. Bir kişinin yüzüne karşı irfa edildiğinde suç olan her şey medya ve sosyal medya meralarında yapıldığında da aynı sonuçla karşılaşılmalıdır.
"İnternet mecralarını kullananlar suç işleme konusunda layüsel değildir. Cinsel istismar, müstehcenlik, kumar, dolandırıcılık, suça teşvik, terör propagandası, hakaret başta olmak üzere kanunların suç saydığı her konuda hak arama ve önleme yolları açık olmalıdır. Milletimize karşı sorumluluklarımız bu doğrultuda gereken mekanizmaları kurmayı ve işletmeyi gerektiriyor. Amerikalısı, Avrupalısı, Çinlisi bu imkana sahipken Türk vatandaşının sosyal medya terörü karşısında eli kolu bağlı kalmasını kabul edemeyiz. Bu konuda kapsamlı bir hukuki düzenleme üzerinde çalışıyoruz. İnternet ve sosyal medya mecralarının ülkemizde bir an önce hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız.
"Hukuki düzenleme tamamlandığında erişim engeli ile adli ve mali yaptırımlar sahil her türlü yöntemi devreye sokacağız. Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. Bu ülkenin idari ve adli kurumlarını hiçe sayanları biz de hiçe sayarız. Hukuk devleti ilkesi devleti ilkesi demokrasinin vazgeçilmez bir şartıdır. Asıl bu konuda gerekeni yapmazsak demokrasiye ve hukuka aykırı davranmış oluruz. Buradan, Adalet Bakanlığımıza, Meclis kurumumuza ve ilgili tüm kurumlarımıza konuyla ilgili düzenlemenin süratle hazırlanması ve yürürlüğe sokulması çağrısında bulunuyorum. Yasama dönemi bitmeden bu meseleyi halletmiş olacağımızı ümit ediyorum. Artık bu tür konularda im ne der yerine ülkemizin neye ihtiyacı var sorusuna cevap arayacağız."