Fas’ta 8 Eylül gecesi meydana gelen deprem sonrası can kaybı artmaya devam ederken, Atlas Dağları’nın yamaçlarındaki köylerde depremzedelere kurayla yardım dağıtılıyor. Kura çekiminde 3 farklı köy temsil ediliyor.
Fas’ta 8 Eylül gecesi merkez üssü Marakeş kentine bağlı El-Huz bölgesi olan 7 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Deprem Marakeş’in yanı sıra başkent Rabat ile Kazablanka, Meknes, Agadir ve Fes kentlerini de etkiledi.
Fas Kraliyet Divanı’ndan 14 Eylül’de yapılan yazılı açıklamada, depremden etkilenen 5 bölgede yaklaşık 50 bin evin tamamen veya kısmen yıkıldığı bildirildi.
Fas İçişleri Bakanlığı son verilere göre depremde can kaybının 2 bin 946, yaralı sayısının 6 bin 125 olduğunu duyurdu.
BBC Türkçe’nin haberine göre; Atlas Dağları’nın yamaçlarındaki köylerde insanlar, bölgeye ulaşan yardımlardan her ailenin ne alacağını belirlemek için kura çekiyor. 8 Eylül’de Fas’ı vuran yıkıcı depremin üzerinden 12 gün geçti ancak bölgeye henüz hükümetin herhangi bir yardımı ulaşmadı. Köylere ulaşan yardım malzemeleri, gönüllüler tarafından organize ediliyor. Kura çekiminde 3 farklı köy temsil ediliyor. Temsilcilerin buraya ulaşması yaklaşık 40 dakika sürüyor. Köylülerin isimleri küçük bir plastik bardağa atılıyor. Geç gelen birkaç kişinin çekilişe katılıp katılamayacağına dair ufak bir tartışmanın ardından, kağıt parçaları bardaktan çekiliyor ve yardım paketlerinden birinin yanına yerleştiriliyor. Kura çekimini organize eden Lehsen, “Yardım bize ulaştığında gelen tüm eşyaları yerde gruplandırıyoruz. Daha sonra her paketin üzerine bir ismin yazılı olduğu kağıt parçasını koyuyoruz ve o kişiyi paketi alması için çağırıyoruz” diyor.
“HERKES EN AZ BİR ŞEY ALABİLİYOR” Herkesin alacağı yardım miktarı ve türü konusunda anlaşmazlık yaşanmaması için bunu yaptıklarını söyleyen Lehsen, “Bu şekilde kimse bazı kişilerin diğerlerinden fazla almasından şikayet etmiyor” diye konuşuyor. Kura çekiminde herkes en az bir şey alabiliyor ama herkese eşit dağıtım yapacak kadar malzeme bulunmuyor. Örneğin herkes un paketlerinden alamayacak. Pek çok kişi, şans eseri aldıkları yardımdan memnun olduklarını söylüyor. Mustafa, “Kura çekimi yapmak adil bir yöntem çünkü herkes kendine düşen yardımdan payını alıyor” diyor ve bu yöntemin halk arasında “nefreti” engellediğini söylüyor. Ancak bazı köylüler, bölgeye ulaşan paketlerdeki malzemelerin yeterli olmadığından şikayetçi. Çocuklarıyla birlikte bir çadırın önünde oturan bir kadın, “Sabun, deterjan ve tüpgaz yok” diyor. Gözyaşlarına boğulan kadın, kış yaklaşırken çadırlara ihtiyaç olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Başımızın üstünde bizi koruyacak herhangi bir şeye ihtiyacımız var. Çocuklarım şimdiden hastalanmaya başladı.” Lehsen de kadına katılıyor ve eşi ile dört kızının geceleri böceklerden dolayı uyuyamadığını söylüyor. YARDIM EŞEKLERLE GÖTÜRÜLÜYOR Ancak zorluklar yardımların çekimin yapıldığı alana ulaşmasıyla bitmiyor. Depremde çok ciddi hasar gören köylere giden dar yolların bazıları hala kapalı. Başka seçeneği kalmayan köylüler, yardımları eşeklerle köylerine taşımak zorunda kalıyor. Rachid, dağın yamacına oyulmuş dik ve dar kayalık bir yoldan Azilal köyüne ulaşmasının en az 30 dakika süreceğini söylüyor. Yolun ne zaman açılacağı bilinmiyor. Köylere gönderilen yardım, Fas Biyoçeşitlilik ve Geçim Derneği adlı bir grup tarafından organize ediliyor. Deprem felaketinden önce grup, Yüksek Atlas Dağları’nda sürdürülebilir tarımı desteklemeye ve bölgenin hassas ekolojik dengesini korumaya yönelik projeler üzerinde çalışıyordu. Normalde bir tarım uzmanı olan Hakima Drissi, grubun bölgeyle yıllardır süren bağlarının, nerede yardıma ihtiyaç duyulduğunu hızlı bir şekilde tespit edip yardım ulaştırabildikleri anlamına geldiğini anlatıyor. Hakima, “Depremin ertesi gününden itibaren bir an önce yardım toplamaya ve göndermeye başlamak için bir araya geldik. Gönüllüleri koordine ederek şu ana kadar 50’den fazla köye yardım ulaştırabildik” diyor.
YARDIMA İHTİYAÇ VAR Bölgedeki birçok ev depremde tamamen yerle bir oldu. Evlerini kaybedenlerin kişisel eşyaları hala molozların altında. Eski televizyon parçaları, kıyafetler, terlikler ve çocuk oyuncakları enkazda kolaylıkla görülebiliyor. 6-8 kişilik aileler tek bir çadırı paylaşıyor. Yakınlarda büyük bir demir tencere var. Köylüler bunun ekmek pişirmek için ortak fırınları olduğunu söylüyor. Yardım bölgeye ulaştığında köylüler gelen aracın etrafında toplanıp gülerek gönüllüleri karşılıyor. “Allah onları ödüllendirsin, Allah onları ödüllendirsin” diye seslenenler, gönüllülerin yardımlarına güvendiklerini ve hükümetten herhangi bir yardım almadıklarını söylüyor. Hakima, “Önümüzdeki süreçte daha fazla çadır getirmeye çalışacağız. Köylüler bize ihtiyaç olduğunu söylüyor. Kış geliyor ve bazı insanlar ulaşması zor olan tepelerde yaşıyor” diyor. Fas yetkilileri, 8 Eylül’deki depremin ardından bölgede bazı yerleşim birimlerine yardım gönderdi. Hükümet, evlerini kaybeden ailelere maddi yardım sözü vererek, etkilenenlere yeniden ev verilmesi yönünde büyük bir plan duyurdu. Yetkililer ayrıca uluslararası ortakların koordinasyonuyla uzak köylere yardım sağlamak için çeşitli yardım ve kurtarma programları başlattı. Ancak burada yaşayanlar kışa kadar uygun barınma imkanlarının olup olmayacağını bilmiyor.