'Filistin’in her günü baskı her günü dram, İftarlara dahi yasak getirdiler'

ABD Başkanı Trump’ın yönetimi devralmasının ardından İsrail, Filistin’e yönelik baskılarının dozunu artırdı. Filistin eski İslami Hareket Lideri Raid Salah önceden Ramazan Ayı’nda saldırılarını durduran Tel Aviv yönetiminin bu yılki tavrına dikkat çekerek Kudüs’te durumun her geçen gün daha da kötüye gittiği söylüyor.

Eklenme Tarihi: 12 Haz 2017
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
'Filistin’in her günü baskı her günü dram, İftarlara dahi yasak getirdiler'

Eski Filistin İslami Hareket Lideri Raid Salah, Mirasımız Derneği’nin organizasyonuyla Filistin’e gelen Türk gazetecileri evinde ağırladı. İslam dünyasında “Mescid-i Aksa muhafızı” olarak bilinen Salah, “İsrail yönetimi, yaşamaya çalıştığımız bütün İslami değerlere savaş açmış durumda. Zor bir dönemden geçiyoruz. Artık Ramazanda bile saldırıyorlar” dedi. Katar krizine de değinen Salah, son dönemlerde Batılı ülkelerin Müslüman ülkeleri birbirine düşürme stratejisine yöneldiğini belirterek şöyle konuştu: “Başını biraz kaldıranı terörist ülke olarak yaftalamaya çalışıyorlar. Bir Müslüman ülke burnunu biraz dışarı çıkartsa, bu nizama itiraz etse hemen terörist damgası yiyor. Türkiye’ye de bunu denediler... Katar krizinde olduğu gibi bu yaftalama stratejisi üzerinden şimdi de Müslüman ülkeleri birbirine düşürmeye başladılar. Müslüman ülkeler bu oyuna gelmemeli, kendi aralarındaki problemleri kendileri çözmeli.”

İsrail’in son dönemlerde bu stratejiye ağırlık verdiğini belirten Salah “Terörist damgasını bize de yapıştırdılar. Bunun sonucunda 30 tane İslami kuruluşu kapattılar. Kapatılan bu müesseseler ve kurumlar, 500 bin Filistinliye hizmet sunuyordu” diye konuştu. Kudüs’te 350 bin Müslüman olduğunu söyleyen Salah “İsrail 30 örgütü terör listesine koydu. Hiç bir mahkeme süreci olmadan kapatıldı. Bu kurumlar olağanüstü hal kanunlarına dayandırılarak kapatıldı ama bu kanun İngilizler zamanında kalmıştı. Kapatılanlar arasında sağlık kurumları medreseler vardı. 20 bin yetime bakan bir kurumu kapattılar. Çocuklar sokakta kaldı. İmar iskan gibi müesseseler de kapatıldı, hiçbir siyasi işleri olmayan bu kurumlar kapatıldı” dedi.

İFTARLARA DA YASAK GELDİ

Geçen yıl Nisan ayında tutuklanan ve 17 Ocak 2017’de serbest bırakılan Raid Salah, İsrail’in sadece Filistin halkın hizmet sunan dernek ve vakıf gibi kurum ve kuruluşları kapatmadığını, bu hizmetleri yürütenlere Kudüs’e girme ve yurt dışına çıkış yasağı getirdiğini söyledi. İsrail Meclisinin ezanı yasaklama kararını hatırlatan Salah, "Ezanlarin okunduğu hoparlörler söküldü. Hemen ardından 20 kişi gözaltına alındı. Bunlardan bazıları hapse atıldı bazıları da ev hapsine mahkum edildi. İsrail sadece ezana değil, iftar organizasyonlarından kurban eti dağıtımına birçok konuda yasaklamalar getirdi" dedi.

MESCİDİ AKSA’NIN ALTINDAKİ TÜNELDE KABİNE TOPLANTISI

Salah şunları söyledi: “Kudüs’te durum her geçen gün daha da kötüleşiyor. İsrail saldırı ve tacizleri Ramazan’da da devam ediyor. Geçmişte, ramazanda saldırı yapmazlardı fakat şimdi ramazan ayında da saldırılarda bulunuyorlar. İsrail’in bir Bakanlar Kurulu toplantısı Mescid-i Aksa’nın altındaki tünellerin birinde yapıldı. Geçtiğimiz günlerde İsrail askerleri Mescid-i Aksa’nın bahçesinde gösteri yaptı. Hatta bekçilere bile saldırıyorlar. Ürdün Vakıf Dairesi’ne bağlı resmi bekçileri bile karşı çıkınca dövüyorlar. Biz tüm bunlara karşı çıktığımız için yasaklandık.”

CEZAEVLERİNDE DURUM VAHİM

Salah İsrail cezaevinde geçirdiği günleri şöyle anlattı: Tek başına bir hücrede izole edilmiş bir şekilde yaşamaya zorlandım. Hiçbir mahkumla karşılaşmam mümkün olmadı. Diğer mahkumlarla sadece pencerelerden bağırarak tanışabiliyordum. Ağır kanser hastalarına ilaç verilmedi. Sadece tutuklu ve mahkumlara baskı uygulayan cezaevi birimleri var. Bunlar çok vahşice eziyet ve işkenceler yapıyorlar. 1948’ten bu yana yaklaşık bir milyon Filistinli, İsrail cezaevlerine girdi ve 70 farklı işkence uygulamalarına muhatap oldular.

BARIŞI İSRAİL ENGELLİYOR

“Kudüs’te üç semavi dinin kutsal sayılan mabetlerin var ancak farklı dinlerdeki insanların barış içinde bir arada yaşamasını İsrail engelliyor. İsrail Kudüs’te sadece kendi hegemonyasını dayatıyor ve diğer bütün tarafları ret ediyor.” dedi.