Filistin ile ABD, yenilenebilir enerji yatırımı için işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan C bölgesine ulaşımı kolaylaştırmayı öngören bir eylem planı geliştirme konusunda anlaştı. Ramallah’ta pazartesi gerçekleştirilen 4. ABD-Filistin Ekonomi Diyaloğu’nun ardından taraflar ortak yazılı açıklama yaptı.
Her iki tarafın, periyodik olarak toplanacak teknik bir komite oluşturma, Filistin ekonomisini daha dijital ve çevre dostu hale getirme, bir teknoloji ve veri merkezi kurma ve yenilenebilir enerji yatırımı için C bölgesine ulaşımı kolaylaştırma konusunda anlaştığı belirtildi.
Diyalog toplantısına ABD Dışişleri Bakanlığı Ekonomik ve Ticari İşler Bürosu Baş Müsteşar Yardımcısı Whitney Baird ile Filistin Ekonomi Bakanı Halid el-Useyli başkanlık etti.
Üst düzey diyaloğun, ekonomik iş birliği alanlarını görüşmek için çok çeşitli kurum ve bakanlıkları bir araya getirdiği aktarılan açıklamada, toplantıya katılanların, “ikili ekonomik işbirliğini güçlendirmenin, iki devletli çözüme ulaşma konusundaki ortak hedefi destekleyeceğinin” farkında oldukları aktarıldı.
Açıklamada ifadelerine yer verilen ABD’li yetkili Whitney Baird, görüşmelerin, ABD hükûmeti ile Filistin yönetimi arasındaki ekonomik iş birliğini güçlendirmek, Filistin’in ekonomik kalkınmasını desteklemek ve Filistin halkının yaşamını iyileştirmek için önemli olduğunu belirtti.
Filistin Ekonomi Bakanı Halid el-Useyli de “ikili ilişkilerin geliştirilmesinde” diyaloğun önemini işaret ederek “mevcut yönetimin, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) dahil olmak üzere ABD ekonomik yardımını yeniden başlatma çabalarından” övgüyle söz etti.
Pazartesi dördüncüsü gerçekleştirilen ABD-Filistin Ekonomi Diyaloğu, en son Mayıs 2016’da yapılmıştı.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Yüzde 18’i kapsayan “A Bölgesi”nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B Bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e, güvenliği ise İsrail’e devredilirken yüzde 61’ini kapsayan “C Bölgesi”nin idare ve güvenliği İsrail’e bırakılmıştı.