Hamas sözcüsü Abdullatif el-Kanu, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail tarafından El-Halil kentindeki Yahudi yerleşimcilerin iktidarını güçlendirmek amacıyla kendilerine Filistin yönetimine bağlı belediyeden ayrı bir belediye meclisinin oluşturulması yönünde çıkarılan kararı kınadı.
Kanu, "Bu karar, bütün uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler'in aldığı kararlara aykırıdır. Bu tür kararlar, işgal hükümetinin aşırılığı ve izlediği etnik ayrım politikasını yansıtıyor." ifadelerini kullandı.
Fetih Hareketi Sözcüsü Usame el-Kavasimi'nin imzasıyla yayınlanan açıklamada ise "Bu karar, tehlikeli olmasının yanı sıra imzalanan tüm uluslararası anlaşmaları yerle bir etme, ırkçı bir sistemi ve kenti Yahudileştirme planını hayata geçirme çabasıdır." denildi.
"Ciddi bir felakete yol açacak bu adımın durdurulması için tüm platformlarda acil harekete geçilmesi gerektiği" vurgulanan açıklamada, uluslararası topluma da "ırkçı, yıkıcı ve uluslararası hukuka aykırı olan bu kararın" engellenmesi için derhal harekete geçme çağrısında bulunuldu.
Jerusalem Post gazetesinin haberinde, Savunma Bakanı Avigdor Liberman'ın, El-Halil kentinin orta kesiminde yaşayan yaklaşık bin Yahudi yerleşimcinin Ramallah yönetimine bağlı belediyeden ayrılması kararı aldıklarını açıkladığı belirtilmişti.
Haberde açıklamalarına yer verilen Savunma Bakan Yardımcısı Eli Ben-Dahan da "Yahudi vatandaşlar, yıllarca El-Halil'de kendilerine gerekli hizmetleri sunacak bir belediye yönetiminden yoksun yaşadı. Bu, Yahuda ve Samarra'daki (işgal altındaki Batı Şeria) özellikle de El-Halil'deki Yahudilerin hayat şartlarının iyileştirilmesi için atılmış çok önemli bir adım." ifadelerini kullanmıştı.
İsrail ile Filistin arasında 1997'de yapılan anlaşma ile El-Halil kenti, H1 ve H2 olmak üzere iki kısma ayrılmıştı. Kentin yüzde 80'i tümüyle Filistin yönetiminin kontrolüne, yüzde 20'lik bölümü ise güvenlik olarak İsrail'e, idari olarak ise Filistin'e bağlanmıştı.
El-Halil'in tamamındaki belediye hizmeti söz konusu tarihten bu yana Filistin yönetimi tarafından sağlanıyor.