Marsilya’da 31 Mart’ta “Filistin’de adalet için açlık” sloganıyla başlatılan açlık grevine katılan eylemciler, Fransa Senatosu’nda ağırlandı. Paris’te gerçekleşen görüşmeye Fransız senatörler Raymonde Poncet-Monge, Pierre Barros, Thomas Dossus ve Akli Mellouli’nin yanı sıra çok sayıda aktivist ve destekçi katıldı.
Görüşmede, Filistin asıllı Fransız avukat Salah Hamouri, siyonizm karşıtı Yahudi vatandaş Benjamin-Ange, Gazze’de gönüllü çalışan hemşire İmane Maarifi ve grevde olan Fransız doktor Pascal Andre de yer aldı. Katılımcılar, işgalci İsrail’in Gazze’deki saldırılarını ve uluslararası hukukun yok sayılmasını sert bir dille eleştirdi.
Senatör Poncet-Monge, “Bu katliamı durdurmak için her gün ne yapabileceğimizi soruyoruz,” diyerek Uluslararası Ceza Mahkemesi üyesi ülkelerin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Senatör Dossus ise, Gazze’deki insani durumu “dünyada eşi benzeri olmayan bir felaket” olarak tanımlarken, siyasi çözüm ve uluslararası hukukun yeniden işler hale gelmesinin zorunlu olduğunu belirtti.
Görüşmede Gazzeli öğretmen Ziad Medoukh’un ses kaydı dinletildi. Medoukh, sivillere ve altyapıya yönelik saldırıların sürdüğünü, halkın zorla yerinden edildiğini ve bölgede ilaç, su ve gıda krizinin derinleştiğini aktardı.
Senatör Mellouli, “Filistinliler her zaman var olduklarını kanıtlamak zorunda bırakılıyor” derken, doktorların sosyal hakları dışındaki bir konuyla açlık grevine gitmesinin tarihte ilk olduğunu vurguladı.
Doktor Andre, 23 gündür açlık grevinde olduğunu ve 14 kilo kaybettiğini söyleyerek, insanlık adına harekete geçilmesi gerektiğini belirtti.
Gazze için oruç tutan hemşire Maarifi, 1200 ailenin tamamen yok olduğunu ve sahada yaşadıklarının gözünün önünden gitmediğini anlattı.
Siyonizm karşıtı Yahudi Benjamin-Ange ise, “Tarihimizin, sömürgeci ve katil bir projenin mazereti olarak kullanılmasına izin vermiyoruz” dedi. İsrail’in eleştirilmesinin antisemitizmle karıştırılmaması gerektiğini de vurguladı.
Avukat Hamouri ise, grevcilerin bedenleriyle verdikleri mücadelenin hem insani hem de siyasi anlamda büyük önem taşıdığını ifade etti.