Fransa’da Hükümet Düştü: Başbakan Michel Barnier Hükümeti Güvensizlik Oylamasıyla Düşürüldü

Fransa Ulusal Meclisi’nde yapılan güvensizlik oylamasında, Başbakan Michel Barnier, Marine Le Pen’in aşırı sağcı Ulusal Birlik ve sol koalisyon NFP'nin desteğiyle güvenoyu alamayarak görevden alındı. Oylama sonucunda Barnier hükümeti, 331 oyla hükümetten düşmüş oldu.

Eklenme Tarihi: 05 Ara 2024
1 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 05 Ara 2024
Fransa’da-Hükümet-Düştü-Başbakan-Michel-Barnier-Hükümeti-Güvensizlik-Oylamasıyla-Düşürüldü

Fransa Ulusal Meclisi'nde, bugün önemli bir siyasi krize meydana geldi. Başbakan Michel Barnier’in bütçesini parlamentoya danışmadan geçirmek için özel yetkilerini kullanmasına karşı çıkan muhalefet, güvensizlik oylaması düzenlemek için harekete geçti. Barnier, oylama öncesinde parlamentoya hitaben yaptığı konuşmasında, kendisini görevden almamaya çağırdı.

Başbakan Barnier, "Borcun ortadan kalkması için hükümetin düşürülmesi bir çözüm değil. Bütçedeki endişeleri dinlemeyerek, Ulusal Birlik ve Sol Koalisyon’un tavırları bu ülkenin gerçeklerine karşı duyarsızlık göstermek anlamına geliyor" dedi. Konuşmasında, zor bütçe önlemlerini almak zorunda olduğunu vurgulayan Barnier, "Zor önlemler almak benim için zevk değil, ancak sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız" diyerek, durumun ciddiyetine dikkat çekti.

Michel Barnier ayrıca, bütçe yasasını parlamentoya danışmadan geçirdiği suçlamalarına da yanıt verdi. "Bütçe konusunda parlamentonun her iki kanadıyla birlikte çalışarak hazırladık" diyen Barnier, alınan önlemlerin ülkenin ekonomik durumunu düzeltmek için şart olduğunu savundu.

Bugün yapılan güvensizlik oylamasında, sol ve aşırı sağ partilerin desteğiyle Barnier hükümeti düşürüldü. 1962 yılından bu yana, Fransa’da ilk kez bir hükümet, güvensizlik oylamasıyla görevden alındı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından sadece üç ay önce göreve atanan Barnier’e karşı verilen önerge, 331 milletvekili tarafından ezici bir çoğunlukla kabul edildi.

Fransa’daki bu gelişme, ülkenin siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kaydedildi. Bu gelişmeler ışığında Avrupa'daki siyasi istikrarsızlık giderek görünür hale gelmiş oldu.