Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 130 kişinin ölümüne neden olan saldırıların ardından başlatılan OHAL uygulamasına son verdi. OHAL'in yerine getirilen terörle mücadele kanunu ise OHAL'i neredeyse kalıcı hale getiren düzenlemeler içeriyor. Terörle mücadele kanunu 18 Ekim'de Ulusal Meclis tarafından kabul edilmiş ve önceki gün de canlı yayında Macron tarafından imzalanmıştı. Macron, bu kanunun 1 Kasım itibarıyla ülkenin OHAL'den çıkmasını sağlayacağını ifade etmişti. Yeni düzenlemeye göre, adli makamların birçok yetkisi valiliklere devredilirken camilerin kapatılması kolaylaşıyor. OHAL çerçevesinde bugüne kadar 19 cami kapatılırken herhangi bir sinagog ve kilise kapatılmadı. OHAL dönemi boyunca, 4 bin 457 adrese polis baskını yapıldı, 625 silah ele geçirildi, 998 soruşturma açıldı, 752 kişi hakkında ev hapsi kararı verildi.
YENİ TERÖRLE MÜCADELE KANUNU
OHAL'in getirdiği yetki ve kısıtlamalar, yeni terörle mücadele kanununa dahil edildi. Yeni düzenlemeye göre, adli makamların birçok yetkisi valiliklere devredildi. OHAL uygulamaları arasında yer alan, adres baskınları, aramalar, güvenlik bölgesi ilan etme ve ev hapsi gibi çok sayıda güvenlik önlemi yeni yasada valiliklerin yetkisine verildi. Valilikler aynı zamanda camilerin de içerisinde olduğu ibadethaneleri kapatma yetkisine sahip olacak. Terörü destekleyecek veya propagandasını yapacak herhangi bir "yazı", "konuşma", "fikir ve teori", ibadethaneleri kapatmak için sebep sayılacak. Kanuna göre, çocuklarını terör saldırısı gerçekleştirmeye veya yurt dışına bu amaç için gitmeye teşvik eden ebeveyn de cezalandırılabilecek. Yine valilikler özel izin alarak terörü önlemek amacıyla adrese baskın yapabilecek, baskın sırasında evrak ve belgelere el koyabilecek. Valilikler, baskın yapılan yerin sahibini 4 saat tutabilecek. Uzmanlar, terörle mücadele yasa tasarısının yetersiz ve etkisiz olduğu görüşünü savunuyor. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi raportörleri, terörle mücadele yasa tasarısının, Fransız vatandaşları ve özellikle de Müslümanlar açısından "haksız" ve "ayrımcı" uygulamalara neden olabileceği uyarısında bulunmuştu.