Fukuşima’da radyoaktif sızıntı alarmı: Normal değerin 14 milyon kat üzerine çıkıldı
Ne Olmuştu?
2011 baharında bir Cuma öğleden sonra, Japonya’nın kayıtlı tarihindeki en büyük deprem, deniz duvarlarını yıkan, kıyı yerleşimlerini yerle bir eden ve Fukushima Daiichi nükleer santralini yerle bir eden bir tsunamiyi tetikledi.
Çernobil’den bu yana dünyanın en kötü nükleer kazasından kaynaklanan radyasyon nedeniyle 19.000’den fazla insan öldü ve on binlerce kişi kaçtı.On yıl sonra, geniş araziler kirlenmiş ve eski sakinlerinin çoğu boşaltılmış durumda. 11 Mart 2011’deki ölümcül doğal afetler ve bunu takip eden yıkıcı nükleer erime, deprem bilimi, tsunami savunması ve nükleer enerji politikaları üzerinde kalıcı bir etki bıraktı.
Japonya’da 2011’deki depremin ardından meydana gelen tsunamide zarar gören Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’nde (‘Fukuşima-1’) radyonüklit içeren su sızıntısı yaşandı. Radyoaktif madde içeriğiyle ilgili normal değerin 14 milyon kattan fazla aşıldığı belirtiliyor.
Normal değerin sadece 1500 bekerel olduğunun altını çizen şirket, yapılan hesaplamalarda bu değerin 14 milyon kattan fazla aşıldığının öngörüldüğünü vurguladı. TEPCO, suyun önemli bölümünün toprağa karıştığının düşünüldüğünü de ifade etti.
13 yıldır sorunlar yaşanıyor
Mart 2011’de meydana gelen 9 büyüklüğündeki depremin yol açtığı tsunami, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’ndeki 4 nükleer reaktörden 3’ünde hasara yol açmış, radyoaktif serpinti nedeniyle santralin çevresi ‘tahliye bölgesi’ ilan edilmişti. Santral, yıkıcı deprem ve tsunamiden bu yana radyoaktif su biriktirme sorunuyla boğuşuyorum. Halihazırda Fukuşima Nükleer Santrali arazisinde 1 milyon 340 bin tondan fazla su birikmiş durumda. Japonya hükümeti, radyasyondan temizlenmiş bu suyu kademeli olarak okyanusa tahliye etme kararını alırken, bu operasyonunun 30-40 yıl sürmesi bekleniyor.
