515 gündür delilsiz mesnetsiz bir şekilde Bolu cezaevinde siyasi olarak tutulan Alparslan Kuytul Hocanın önce telefon görüş hakkı süresiz engellenmiş kısa bir süre sonra da ailesiyle olan açık kapalı tüm görüşlere kısıtlama kararı alındığı öğrenilmişti. "Arkadaşlarının iyi bir İslam davetçileri olmaları takdirinde kurban keseceğine" dair mutluluğunu paylaştığı telefon görüşmesinin "örgüt üyelerine talimat vermek" şeklinde yorumlanarak ailesiyle olan tüm irtibatının kesilmeye çalışılması Türkiye gündemine oturmuş ve birçok kesimden sert tepki toplamıştı.
Bugünde Alparslan Kuytul Hocanın ailesiyle görüş günü olduğu için Türkiye’nin çeşitli şehirlerden Bolu’ya giden Furkan Gönüllüleri görüşten sonra Abdi İpekçi Parkı/ Sıhhiye Ankara’da basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yapılan basın açıklamasında, Alparslan Hocanın mahkemelerinin sürekli ertelenmesine, telefonla görüşme hakkının yasaklanmasına, ailesiyle görüş hakkının kısıtlanmasına ve babalarına özgürlük istedikleri için 2 kızına dava açılmasına tepki gösterdi.
“Alparslan Hocamız gururumuzdur’, ‘Kral çıplak’, ‘Bu Dosya suç değil sus dosyasıdır’, ‘Alparslan Hocamız yalnız değildir’ sloganları atan gönüllüler, çeşitli döviz ve pankartlarla haksız kısıtlamaları protesto etti.
Basın açıklamasının akabinde Ankara’nın en yoğun yerlerinden olan Sıhhiye Köprüsünün civarında yüzlerce Furkan Gönüllüsü yürüyüş gerçekleştirdi.
Furkan Gönüllüleri Ankara'da basın açıklaması ve özgürlük yürüyüşü sonrası özgürlük konvoyu gerçekleştirdi
İşte yapılan basın açıklamasının tamamı;
Furkan Gönüllüleri olarak 515 gündür Bolu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin yanında olduğumuzu ve onu asla yalnız bırakmayacağımızı ifade etmek adına burada toplanmış bulunmaktayız.
“Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye yapılan zulümler bir buçuk yıldır devam ederken mahkeme dosyalarına her geçen gün yenileri ekleniyor ve mahkemeler sürekli ileri tarihe erteleniyor. Bu şekilde tutuklu yargılama süresi sürekli uzatılıyor ve bir nevi cezaya dönüştürülüyor. Suç dosyası değil suç dosyası olduğu her seferinde kanıtlanmış olan bu davalar ile adalet kurumları derin yaralar almaya devam ediyor.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin 8 Kasım’daki duruşmasında 6 konuşman üzerinden terör örgütlerinin propagandasını yapmakla suçlanmıştı. Kırpılmış videolar üzerinden hazırlanan iddianamenin asılsız ve dayanaksız olduğu ortaya çıkınca dosyaya yeni ses kayıtları eklenmeye başlandı.
Alparslan Kuytul Hocaefendi hayatı boyunca terör örgütlerini sürekli olarak tenkit etmiştir. Gerektiğinde hayatını tehlikeye atarak doğruyu söylemekten çekinmemiştir. Konuşmalarında terör savunuculuğu sayılabilecek tek bir cümle yoktur fakat hükümeti eleştiri vardır. Zaten asıl mesele de budur.
Dosyaya 14 ay sonra yeni bir konuşma eklendi. Şimdi ise 4 Temmuz mahkemesine iki gün kala bir soruşturma daha açıldı. Bu şekilde sonradan sözümona soruşturmalarla duruşmalar ertelenmekte ve dava süreci uzatılmak istenmektedir. Hocaefendi’nin binlerce konuşması bulunmaktadır. Her defasında bir konuşma daha eklenecek olursa bu dava senelerce bitmez. Hiçbir konuşmasında da suç sayılabilecek tek bir cümlesi yoktur.
Bu davanın uzatılması Hocamızın lekelenmesine, “Terör propagandası yaptı mı yapmadı mı” diye sorularla sürekli gündemde tutulmasına neden olmaktadır.
Alparslan Kuytul Hocaefendi 4 Temmuz duruşmasında kendisine dava açılmasının 3 sebebi olduğunu ifade etmiştir. Bunlar:
1. Alparslan Kuytul Hocaefendi her zaman Allah’ın dünyasında Allah’ın dediği olmalı diyerek İslam Medeniyetine dönmemiz gerektiğini savundu ve Batı medeniyetini reddetti.
2. Hükümetin İslam’a ve Müslümanlara verdiği zararlar karşısında susmadı, yanlışlarını eleştirdi.
3. Derin devletin İslam’ın aleyhine yaptığı gizli çalışmaları deşifre etti.
Bu memlekette Hükümeti eleştiren ya FETÖ’cü ya PKK’cı damgası yiyerek saf dışı edilmeye çalışılmaktadır! Kim kral çıplak derse başına bir şey geliyor. Hocaefendi’nin siyasi bir derdi yok, parti de kurmadı. Oy peşinde değildir. Ancak yetkililer kendilerini kimsenin yapıcı olarak bile tenkit etmesini istemiyorlar.
Bu devam eden zulmü şiddetle kınıyoruz kınamaya devam edeceğiz. İnandığı doğruları söyledi ve tenkit etti diye bir alime bunu mu yapacaktınız? Alparslan Kuytul Hocaefendi suçsuz olmasına rağmen 17 aydır hapistedir.
Zulüm bu kadarla da kalmadı! Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin ailesi ile 14 Haziran’da gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, “Arkadaşların ateşli bir İslam davetçisine dönüştüklerini şimdi kendilerinden duyuyorum. Yoğun bir şekilde başkalarından duyduğum gün kurban keseceğim…” şeklindeki mutluluğunu paylaştığı cümlesinin “talimat” olarak iddia edilmesiyle telefonla görüşme hakkına süresiz kısıtlama getirildi.
Ve babalarına özgürlük temalı atkılarla yürüdükleri için 15 ve 16 yaşlarında olan iki kızına da dava açıldı.
Şimdi ise yeni bir zulüm ile karşı karşıyayız. 312 gün tecrit işkencesine maruz kalan Hocaefendi’nin ailesi ile açık-kapalı görüş hakkı kısıtlanıyor. Gerekçe aynı! Telefonla talimat vermek!
Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye bu zulümleri yapan zalimlere diyoruz ki;
- Hocamıza yapılan bu haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Alparslan Hocamız yalnız değildir!
- Onu mahkemelerle uğraştıranlara ahirette Allah’ın büyük mahkemesinde karşılaşacağımızı hatırlatmak istiyoruz.
- Hocamızın hakikatleri konuşmasından rahatsız oldukları için 513 gündür onu zindanda tuttuklarına tüm Türkiye şahittir.
- Hocamız özgürlüğüne kavuşana kadar SUSMAYACAĞIZ! Yaptığınız zulümleri herkese duyuracağız.
- Hocaefendi’nin bizlere öğrettiği Tevhid davasını her yerde anlatacağız!
Devam eden bu zulmü, siz duyarlı halkımızın vicdanına sunuyor ve bu zalimleri Allah’a havale ediyoruz. Furkan gönüllüleri olarak hiçbir haksızlığa boyun eğmedik ve her defasında elbirliği ile hakkımızı almaya çalıştık.
Allah’ın izni ve yardımıyla bundan sonra da haksızlığa boyun eğmeyecek, artan zulümlere rağmen yolumuza daha sağlam adımlarla devam edeceğiz.
Bu günleri unutmayacağız ve asla unutturmayacağız!
Alparslan Kuytul Hocaefendi ile birlikte bütün mazlumların hürriyetlerine kavuştuğu ve ülkemizin üzerindeki bu karabulutların dağıldığı günleri tez zamanda görmeyi Allah’tan diliyoruz..
Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyoruz. Esselemu aleykum ve rahmettulah…