Furkan gönüllüleri Türkiye’nin ve dünyanın dört bir tarafındaki mazlumlara ses olmaya devam ediyor. Bugün Adana Merkez Park’ta yüzlerce Furkan gönüllüsü bir araya gelerek Doğu Türkistan’a yapılan Çin zulmünü konu alan bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Zalim Çin’in 70 yıldır Doğu Türkistanlı Müslümanlara yaptığı zulmü lanetleyen gönüllüler; “tüm mazlumlar için Allah’ın davasına sahip çıkalım” dedi.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Grup Furkan’ın duygulu ezgileriyle başlayan etkinlik, Furkan Vakfı eski başkanı Hasan Demir’in gerçekleştirdiği basın açıklaması ve tüm mazlumlar için yapılan dualarla devam etti. Son olarak dünyanın dört bir tarafında şehit düşmüş olan Müslümanlar için Merkez Camii avlusunda gıyabi cenaze namazı kılındı. Basın açıklaması süresince Furkan gönüllülerinden “Müslüman Uyan Doğu Türkistan’a Sahip Çık!”, “Kahrolsun Zalim Çin Emparyalizmi!”, “Zulme Susma Türkistan’ı Unutma!”, “Bizler Furkanız Zulme Karşıyız!” sloganları yükseldi.
Gönüllüler geçtiğimiz Pazar günü de, Yemen'de milyonlarca insanın uğradığı zulme karşı farkındalık oluşturmak maksadıyla Adana Merkez Park'ta dört dilde basın açıklaması gerçekleştirmişti.
İlgili Haber;
Furkan Gönüllülerinden Yemen İçin Dört Dilde Basın Açıklaması!Doğu Türkistan için gerçekleştirilen basın açıklaması ve yapılan duanın tam metni şöyle;
Elhamdulillehi Rabbil âlemin. Vessaletu vesselemu ale Rasuline Muhammed. Ve ale elihi ve sahbihi ecmain.
Bismillehirrahmenirrahim
Kıymetli kardeşlerim, değerli basın mensupları ve Adanamızın duyarlı insanları… Bugün zalim komünist Çin’in işgali altında bulunan Doğu Türkistan’a Çin devletinin yapmış olduğu vahşi zulmü ve katliamları lanetlemek, din kardeşlerimize yapılanları protesto etmek ve onlarla birlikte olduğumuzu ilan etmek için toplandık.
Yaklaşık 70 yıldan beri, DOĞU TÜRKİSTAN toprakları komünist ÇİN devleti tarafından kuşatılarak kontrollü ve planlı bir şekilde asimilasyon ve soykırıma tabi tutulmaktadır. Yavaş yavaş devam eden bu soykırım son zamanlarda şiddetini daha da artırmış bulunuyor. 40 milyon Doğu Türkistanlı kardeşimizin 5 milyona yakını ÇİN toplama kamplarında ağır işkenceler altında yaşam mücadelesi vermektedir. Yüzlerce kardeşimiz toplama kamplarında açlıktan ve gördükleri ağır işkenceden dolayı can vermekte, halkı uyandırmak için mücadele eden âlimler ise terör suçlamalarıyla tutuklanarak, zindana atılmakta ve her türlü zulme maruz kalarak şehit olmaktadır. Her yıl çok sayıda doğu Türkistanlı Müslüman ise organ mafyaları tarafından kaçırılmakta ve organları zengin Çinlilere nakledilmektedir.
Doğu Türkistanlı ailelerin çocukları Çin yönetimi tarafından zorla ellerinden alınıp ailelerinden koparılmakta ve ‘kültürel uyum’ adı altında Çinlileştirilmektedir. Son dönemde ise zalim ÇİN yönetiminin uygulamaya koymaya çalıştığı her Doğu Türkistanlının evine bir Çinli erkek yerleştirme planı durumun vahametinin derecesini tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır. Böylece Müslümanların namusu ve iffeti çiğnenmekte, kadınların ve genç kızların namusu kirletilmektedir.
Muhterem kardeşlerim, Doğu Türkistan’da can, mal, din, nesil ve namus emniyeti YOKTUR. İnsan hakları ihlalleri, asimilasyon, katliamlar ve kitlesel soykırıma maruz kalan Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz binlerce yıldır yaşadıkları yurtlarından haksız bir şekilde çıkarılmak istenmektedir. Türklerin İslam’la ilk kez tanıştığı ve sayısız âlim ve fikir adamının yetişmiş olduğu bu coğrafya maalesef Ümmetin sessizliği ve tepkisizliğiyle yetim bırakılmıştır.
Yıllardır gaflet uykusundan uyanmayan İslam ümmeti ve basiretsiz idarecilerin de duyarsızlığı yüzünden Doğu Türkistan göz göre göre zalim kızıl Çin devletine dâhil edilmeye çalışılmaktadır… Türkistan toprakları adım adım işgal edilirken, Müslümanların iffetleri ve namusları çiğnenirken, İslam dünyası kan ve gözyaşına boyanırken, Müslüman idarecilerin zalime tepkisini ve dik duruşunu maalesef göremiyoruz. Reel politik, küresel ticaret, siyasal iş birliği gibi sebepler bahane edilerek sığınmacı olarak gelen Doğu Türkistanlılar zalimlere tekrar iade ediliyor, geri dönmek zorunda bırakılanların birçoğu ülkelerinde öldürülüyor. Daha da acı olan şudur ki yaşanan bu kıyıma rağmen Doğu Türkistan ne Müslümanları yöneten siyasilerin ne de medyanın gündeminde bir türlü yer bulamıyor. Bu yapılan zulümleri duyurmak, kınamak ve lanetlemek için yapılmak istenen basın açıklamalarına bile kısıtlamalar getiriliyor. Maalesef vaziyet budur.
Kardeşlerim, basiretsiz idareciler ve cahil bırakılmış halk kitleleriyle İslam düşmanlarına karşı İslam’ı ve İslam beldelerini savunmamız asla mümkün değildir. O yüzden sloganik davranış ve sözleri bırakıp, ciddi ve kalıcı faaliyetler yapmak zorundayız. Kur’an ve sünnete bağlı bir hareket ortaya koyarak güçlenmeli ve zalim sistemlere karşı Rabbani bir mücadele başlatmalıyız.
Yetmiş yıldır süren bu işgalin ve zulmün sonunu getirmek için, kula kulluğa son vermek için, Allah için, O’nun Rasulü için, kitabı için, mazlumlar için, yetim ve öksüzler için, gözü yaşlı analar için, şehitlerimizin kanları için, doğacak nesiller için Allah’ın davasına sahip çıkalım. Allah’tan başka ilah, O’nun peygamberinden başka bir rehber tanımayalım.
Furkan Gönüllüleri olarak, bugün burada Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin için toplanan siz değerli kardeşlerime şükranlarımızı sunuyor, bu davayı omuzlayan tüm Müslümanlara da Allah’tan yardım diliyoruz. Galip gelecek olan Allah’tır. İstikbal İslam’ındır.
Elhamdulillahi Rabbil Alemin Vessaletü Vesselamü ale rasulina muhammedin ve ale alihi ve ashabihi ecmain.Vela udvene vela hüsrane illa alez zalimin.
Allah’ım!
Bugün burada Senin mümin ve Müslüman kullarından olan ve zalim Çin rejiminin zulmüne uğrayan Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz için Sana dua edip yalvarmaya geldik.
Allah'ım!
Biliriz ki müminlerin senden başka yardımcısı yoktur. Zulüm altındaki tüm kardeşlerimize yardım eyle Allah’ım! Tüm dünya'da olduğu gibi, Doğu Türkistan'daki Müslümanlar da sahipsiz. Sen ise müminlerin vekili, velisi ve sahibisin. Yardım etmek, muhtaç olana el uzatmak Senin Şanındandır, Kardeşlerimize yardımını gönder Allah'ım!
Ey mazlumların sahibi! Mazlumların ahı arşı titretti. İslam ümmetinin hali perişan, her yerde akan kan Müslüman kanı… Allah’ım! Dünyanın dört bir tarafında zulüm gören bütün Müslüman kardeşlerimize yardımını gönder!
Ey Müntakim olan Yüce Allah’ım! Mazlumların intikamını zalimlerden al! Bizi de intikamına vesile kıl… Allah’ım Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz adına Sana yalvarıyoruz. Bize katından koruyucular ve yardımcılar gönder! Kardeşlerimize moral nasip eyle! Onlara cesaret nasip eyle! Onlara yardım edecek bir ümmet olmayı bizlere nasip eyle!
Yâ Kâdir! Yâ Muktedir! Yâ Mu’în! Yâ Metîn! Yâ Müste’ân! Doğru Türkistan’da din, namus, ahlak ayaklar altında çiğneniyor. Müslüman kardeşlerimizin dinini yaşamalarına izin vermeyenleri Sen helak eyle Ya Rabbi!
Sana verdiği ahde bağlı kalan, bu yüzden zulme uğrayan Doğu Türkistanlı kardeşlerimize yardım eyle Allah'ım. Zalim Çin rejimini, onlara destek verenleri Sana havale ediyoruz, KAHHAR isminle kahreyle Allah'ım!
Senden başka kimsesi olmayan kardeşlerimizi, Senden başkasından yardım istemeyen bizleri yardımınla, nusretinle destekle Allah'ım!
Tüm mazlumlara, Filistinli, Suriyeli, Yemenli mazlum kardeşlerimize, burada toplanmamıza vesile olan Doğu Türkistanlı yiğit kardeşlerimize yardım eyle Allah'ım, İslam düşmanlarını birbirine düşür, zalimleri birbirleriyle savaştır Allah'ım.
Allah’ım! Ümmet-i Muhammed’e umumi bir rahmet ile merhamet eyle! Allah’ım! Ümmet-i Muhammede mağfiret eyle! Allah’ım! Ümmet-i Muhammed’i muhafaza eyle! Allah’ım! Ümmet-i Muhammed’in sıkıntılarını gider! Zalimlerin Müslümanlar için hazırladıkları sinsi tuzakları başlarına geçir! Planlarını boz, güçlerini dağıt… Ey Rabbimiz! Biz yalnız Sana tevekkül ettik. Bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma!
(Doğu Türkistan 70 yıldır Çin zulmü atında inliyor. Şimdiye kadar görmedikleri işkence metodu yok. 1993’ten bu yana Doğu Türkistan’da eğitim dili Çince (zorunlu). Oruç tutmak sağlığı bozduğundan yasak. 2008’den bu yana dini nikah da yasaklandı. Cami ve mescitlere girişi de öyle. Yolda herhangi birine “Selamün Aleyküm” diyemezsiniz. Çünkü bu dinde radikallik içeriyor ve yasak. İslam ve Türk isimlerini çocuklarınıza koyduğunuz zaman anında suçlusunuz ve çocuğunuzun ismi Çince bir isimle değiştiriliyor. Çin’in güvenlik güçleri yakın zamanda işi öyle bir azıya almışlar ki, artık evlere baskınlar verip başörtülü kadınların olup olmadığını kontrol ediyorlar.
2017 yılından itibaren toplama kampları adı altında Doğu Türkistanlı müslümanların DNA’sı toplanıyor, kısırlaştırılıyor. Her türlü işkenceye maruz kalıp, Çin’in çizdiği sınırlar dahilinde bir hayata zorlanıyorlar. Allah’ı inkar etmeleri ve dinlerinden dönmeleri isteniyor. Yapmayanlara karşı ağır, sistematik işkenceler uygulanıyor.
Çin, dünyanın gözü önünde bir soykırım yapıyor ve hiç kimseden ses çıkmıyor.)