Dün Adana’da teravih namazı kılmak isteyen birkaç Furkan Gönüllüsü darp edilerek gözaltına alındı. Teravih namazı kıldıkları için biber gazı sıkan emniyet memurları, tartaklayarak gözaltına aldığı gönüllülere 1750 lira idari para cezası da kesti.
Yakınlarının darp edildiğini öğrenen vatandaşların da karakolun önüne gelmesi ile olayların seyri değişti. Karakol önünde sevdiklerini bekleyenlerin de gözaltına alındığı olayın arka planın da ne var?
İşte yaşananların özet:
Ramazan Ruhunu Yasal Yollarla Yaşatmak İsteyen Furkan Gönüllülerine Gözaltı ve Para Cezası Yağdı
Koronavirüs tedbirleri bahane edilerek bu Ramazan ne teravih kılındı ne de camilerin mahlasları süslendi. Ramazan davulcuları bile birçok mahallede davul çalmadı.
Müslümanlar için önemli olan böyle bir ayın sönük geçmesini istemeyen Furkan Gönüllüleri Ramazan ruhunu yaşatacak birkaç etkinlik yaptı. Evlerinde Ramazan köşesi oluşturmak, balkon ve pencerelerine “Hoş geldin rahmet ayı ramazan” yazılı branda asmak, sosyal mesafeye dikkat ederek açık alanda teravih kılmak, yine açık alanlardan olan cami avlusunda Kuran okumak… Ancak Furkan Gönüllülerinin tüm bu çabaları gözaltı ve para cezaları ile durdurulmaya çalışıldı.
Hiçbir tedbire aykırı olmadığı halde evine branda asan gönüllüler gözaltına alınarak para cezasına çarptırıldı.
Diyanet camide ferdi ibadete devam edebilirsiniz dediği halde cami avlusunda Kuran okuyan 3 kişi “Camide Kuran okumak yasak” denilerek camiden uzaklaştırıldı. Sosyal medyada yaşadıklarını anlatması üzerine bu kişiler gözaltına alındı.
Evinde mukabele yapan bayana iftar sonrası akrep ekipleri giderek yaptığı mukabeleyi sorguladı.
23 Nisan ve 19 Mayıs’ta sergilenen görüntülerden sonra açık alanda sosyal mesafeye dikkat ederek Adana'da teravih namazı kılmak isteyen çeşitli illerdeki Furkan Gönüllüleri hakkında para cezaları kesilerek gözaltına alındı.
Tüm Razaman boyunca hiçbir tedbire aykırı davranmadıkları halde tedbir bahaneleri ile sürekli gözaltına alınan ve para cezası kesilen Gönüllüler yılmadan tedbirlere dikkat ederek yaptıkları etkinliklere devam ettiler. Yasal sınırları hiçbir şekilde aşmadılar.
Dün Akşam Adana’da Namaz Kılmak İsteyenler Ne Yaşadı?
Dün akşam bir kez daha Adana’da teravih polis engeli ile karşılaştı. Yaşanan olay ise adeta Ramazan boyunca yasal çerçevede tedbirlere uyarak hareket eden gönüllüleri provoke etmek için yapılmış gibiydi.
Ramazan boyunca olduğu gibi yine teravih kılmak isteyen bir gruba bulundukları alanın buna uygun olmadığı söylendi. Polisin açıklaması üzerine Gönüllüler o alandan uzaklaşmaya başladı. Birkaç kişi Camiler ferdi ibadete açık olduğu için yatsı namazını kılmak için camiye yöneldi. Ancak camiden içeri girmek isteyen Gönüllüler ağır bir şekilde darp edilerek gözaltına alındı.
Darp Edilen Yakınlarını Görmek İsteyenlere De Gözaltı
Arkadaşlarının darp edildiğini gören/duyan Gönüllüler onlar için endişelenerek gözaltına alındıkları karakol bölgesine geldi. Ancak haksız yere darp edilen ailelerinden ve sevdiklerinden haber almak isteyen vatandaşlar da sosyal mesafe bahane edilerek gözaltına alındı.
Gözaltında Kötü Muamele
Gözaltına alınanların sayısının artması ve gözaltında dahi Gönüllülere kötü muamelede bulunulması üzerine karakolun önünde bekleyenler artmaya devam etti.
Gözaltını Bitirin Kalabalık Dağılsın
Alparslan Kuytul Hoca’nın da içinde bulunduğu kalabalığa da sürekli baskı yapıldı. “Mübarek Ramazan ayında yaptığınız doğru değil, dağılın” anonsları yapılan kalabalık, yakınlarına ve arkadaşlarına yapılan haksız ve orantısız müdahale nedeniyle burda olduklarını, yakınlarının serbest bırakıldığı anda zaten evlerine döneceklerini dile getirdi.
Furkan Gönüllüleri Bir Kez Daha Çizgisini Korudu, Provoke Olmadı
Söz konusu orantısız müdahale sonucu gözaltına alınan yakınlarını yalnız bırakmak istemeyen vatandaşların olacağı tahmin edilebilir bir durum. Saatler süren bekleyişe rağmen en ufak bir taşkınlık yapmayan Gönüllüler hakkında sosyal medyada çıkan Adana’da namaz provokasyonu haberleri ise bu senaryodan beklenilen sonucun bu olduğunu gösteriyor. Ancak Furkan Gönüllüleri bir kez daha provoke olmadan hakkını aramanın ne demek olduğunu tüm Türkiye’ye gösterdi.
