Furkan Gönüllülerinden Basın Açıklaması: Kitap Okumak Suç Mu?

Bugün Adana'da; "Kitap okuma ve basın açıklaması gerçekleştirdikleri gerekçesiyle 44 Furkan Gönüllüsü hakim karşısına çıktı. Beraat ile sonuçlanan dava sonrası İnönü Parkı'nda bir araya gelen Furkan Gönüllüleri basın açıklaması gerçekleştirdi.

Eklenme Tarihi: 11 Oca 2021
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Furkan Gönüllülerinden Basın Açıklaması: Kitap Okumak Suç Mu?

Bugün, Adana 25'inci Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada yargılanan 44 Furkan Vakfı Gönüllüsünün beraat etmesi sonrası basın açıklaması gerçekleştirildi. Alparslan Kuytul Hoca'nın tutukluluk sürecinde "Özgürlük ve adalet eylemleri" kapsamında gerçekleştirilen "Kitap okuma ve basın açıklaması düzenleme" gerekçesiyle yargılanan vatandaşlar, mahkeme sonrası haklarında hukuksuzca açılan soruşturmaları eleştirdi.

Açılan mahkemelerin baskı ve sindirme amaçlı olduğu söyleyen gönüllüler yaptıkları basın açıklamasında şunları kaydetti:

"Adana 25. Asliye Ceza Mahkemesinde “izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşü” iddiasıyla 44 Furkan Gönüllüsünün mahkemesi gerçekleşti.

Her seferinde dile getirdiğimiz gibi tüm toplumun kanuni haklarını bilmesi açısından yeniden ifade etmek istiyoruz ki: Anayasa’nın 34. maddesinde, “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” denilmektedir. Bu kanun maddesinde basın açıklaması, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenmesinin izin alma koşuluna bağlanamayacağı açıkça ifade edilmiştir. Anayasal hakkını kullanan insanlara dava açanlar, anayasanın 34. Maddesi ihlal etmiş olmaktadırlar. Kanun maddesi bu kadar açık olduğu, Adana Emniyeti, Cumhuriyet savcıları ve hâkimler bu kanun maddesini bildikleri halde kanuna uygun bir basın açıklaması için neden soruşturma açmışlardır?

Basın açıklamasıyla ilgili Furkan Gönüllülerine daha önce yaklaşık 80 kadar dava açılmış ve bu davaların 40 tanesi beraatle sonuçlanmıştır. Bu hukuksuz uygulamaların, bir taraftan bizleri baskı altına almak, yıldırmak, susturmak ve korkutmak amacıyla; diğer taraftan toplumu baskılamak ve zulme sessiz kalmalarını sağlamak amacıyla yapıldığını biliyoruz.

Kıymetli katılımcılar! Bugünkü mahkemede dikkat çeken bir nokta var ki o da kitap okuma etkinliğinin suç kapsamına girdirilmeye çalışılmasıdır. Ülkemizin okuma oranlarına baktığımızda durumun içler acısı olduğunu görüyoruz. Türkiye’de düzenli kitap okuyanların oranı neredeyse binde bir. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) verilerine göre Türkiye, kitap okuma oranında dünyada 86’ncı sırada, yani yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride. TÜİK’e göre ise Türkiye’de kitap, ihtiyaç listesinin 235’inci sırasında yer alıyor. Bu içler acısı duruma rağmen okuyarak kendini ve etrafını aydınlatmaya çalışan Furkan Gönüllüleri iki sene önce kimseye zarar vermeden gerçekleştirdikleri kitap okuma etkinliği sebebiyle hâkim karşısına çıktılar. Türkiye’deki baskının vahametini anlamak için bu durum yeteri kadar açıklayıcı bir örnektir. Ayrıca anayasal haklarımızdan olan basın açıklamasını suç kapsamına girdirenler, kitap okuma etkinliğini de suç saymaya çalışmışlardır. Bu akıl almaz durumu halkımızın vicdanına bırakıyoruz.

Malumunuz olduğu üzere 30 Ocak 2018’de şafak baskını ile Furkan Vakfına operasyon yapılmış; hukuksuz ve delilsiz bir şekilde Alparslan Kuytul Hocaefendi ve 4 kişi tutuklanmıştı.

Furkan Gönüllüleri olarak başta, haksız bir şekilde 2 yıl Bolu F Tipi Cezaevinde kalan Alparslan Kuytul Hocaefendi olmak üzere, daha önce olduğu gibi, ülkemizde ve dünyada haksızlığa uğramış, zulmedilmiş insanlara, hukuksuzluklara dikkat çekmeye ve tüm mazlumlara ses olmaya çalıştık.

Yine böyle bir durumdan dolayı 29 Eylül 2019 tarihinde yaptığımız kitap okuma etkinliği ve basın açıklaması sebebiyle 44 Furkan gönüllüsünün yargılandığı davanın 3. Duruşması az önce gerçekleşti Bizler kanunî hakkımızı kullandık, suç işlemediğimizi biliyoruz ve bütün bunların bizleri baskı altına almak, yıldırmak, susturmak ve korkutmak amacıyla olduğunun farkındayız. Çok şükür alnımız ak ve davamız haktır. Bu beraat de suçsuzluğumuzun bir kez daha ispatı olmuştur."