Furkan Gönüllüleri, aralarında Semra Kuytul Hocahanım'ın da bulunduğu 16 kişinin yargılandığı mahkeme sonrası bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştiridi.
Alparslan Kuytul Hoca'nın tutukluluk sürecinde başlatılan "Özgürlük eylemleri" kapsamında yaılan faaliyet sebebiyle hakim karşısına çıkarılan Furkan Gönüllüleri, beraat kararı sonrası Adana İnönü Parkı'nda biraraya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada şu konulara temas edildi:
"Bugün 2 Şubat 2021 Salı. Burada, İnönü Parkında, Adana 23. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek olan Özgürlük Yürüyüşü mahkemesi vesilesiyle sesimizi duyurmak için toplandık. 16 Furkan Gönüllüsünün yargılandığı mahkeme, yalnızca yasal haklarını kullanarak yürüyüş yaptıklarından dolayı açıldı ve bugün 6. Duruşması gerçekleşti.
Uzun zamandır süren yargılamanın sonucunda 16 kardeşimiz Adana 23. Asliye ceza mahkemesinden beraat etti.
'Vatandaşlık haklarımız engellendi!'
Kıymetli kardeşlerim! Sizlere bir zulmün adım adım hikayesini anlatmak istiyorum. Tamamen yasal haklarını kullanarak yürüyüş veya basın açıklaması yapan insanlara yer gösterilmesi, onların ihtiyaçlarının karşılanması ve korunması gerekirken tam tersi oldu. Yasal haklarını kullanmak isteyen Furkan gönüllüleri emniyet güçleri tarafından engellendi. “Vatandaşlık haklarımızı kullanmak istiyoruz” diye ısrar edince haklarında fezlekeler düzenlendi ve savcılığa gönderildi. Hukuk adamı olması gereken ve en temel insan haklarını koruma altına alması gereken savcılar, maalesef fezlekeleri kabul etti ve hakkımızda iddianameler düzenlendiler. İlk duruşmada bitmesi gereken bu ve benzeri davaların birçoğu asılsız gerekçelerle uzatıldı. 17 Ekim 2018 tarihinde gerçekleştirilen bir yürüyüş için 2021 tarihinde karar verilebildi. Her ne kadar bugün beraat kararı verilmiş olsa bile 3 yıldır devam eden mahkeme için verdiğimiz uğraşlarımızın karşılığını kim ödeyecek?
Bütün bu hukuksuzlukların sonunda ise, bugün Furkan Gönüllülerinin tertemiz olduğu ve yaptıkları hiçbir faaliyetin suç unsuru içermediği bir kez daha tescillenmiş oldu.
Bugün bir kez daha ilan ediyoruz: Furkan Gönüllüleri tertemizdir. Ve binlerce kez yapılan Özgürlük yürüyüşlerinin hepsi, tamamen yasal çerçevelerde düzenlenen, zulme razı olmayan, ülkesinde yaşananlara duyarsız kalmayan Furkan Gönüllülerinin seslerini duyurma çabasıdır. Bugün burada yaptığımız da zulme razı olmadığımızın, tepkisiz ve sessiz kalmayacağımızın ilanıdır.
'Furkan Gönüllüleri hiçbir zulme sessiz kalmadı!'
Maalesef ülkemiz, “hak verilmez alınır” mantığıyla yönetilince zulüm görmek kolaylaşıyor ve sesinizi çıkarmadığınız taktirde kimse size hakkınızı vermiyor. Allah’a hamdolsun ki Furkan Gönüllüleri olarak Furkan Vakfı kurulduğu tarihten itibaren hiçbir zulme sessiz kalmadık.
Furkan Gönüllüleri olarak Dünyanın diğer bir ucunda zalim diktatörlerin tankları altında ezilen Müslümanlar için de sokaklara çıktık, mitingler düzenledik, konferanslar yaptık; ülkemizde yaşanan zulümlere de tepkimizi gösterdik, engel olmaya çalıştık, her platformda sesimizi yükselttik. Çünkü biz biliyoruz ki: “Mazlumlar susarsa zalimler azgınlaşır.”
Kıymetli kardeşlerim ve değerli halkımız!
Zulüm, sessiz kalarak bitmez. Zalim karşısında susmak insanın şerefini yok eder. Biz Furkan Gönüllüleri olarak bütün halkımızı zulümleri konuşmaya ve onlara engel olmaya davet ediyoruz. Bu şekilde ülkemiz, daha adil, daha yaşanılabilir bir ülke olacağı temennisindeyiz.
2 yıla yakın Bolu F tipi cezaevinde tutuklu kalan Alparslan Kuytul Hocamız, bugün bu mahkemede yargılanan kardeşlerimiz de dahil tüm Özgürlük Yürüyüşleri mahkemelerinde ve Adana 4. Ağır ceza mahkemesinde yargılanan kardeşlerimiz; hepsi zulme razı olmadıkları, zalimin karşısında hakkı söyledikleri için bu mahkemelerde yargılanıyorlar. Ne mutlu hakkı söylemenin bedelini ödeyenlere! Yazıklar olsun zalimin karşısında susup mazlumları yalnız bırakanlara!
Kıymetli Kardeşlerim!
Adana’da Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye ve Furkan Gönüllülerine yapılan haksızlığa karşı tepki amacıyla başlayan Özgürlük Yürüyüşleri önce Adana’nın bütün ilçelerine, oradan da Türkiye’nin dört bir yanına yayıldı. Gaziantep’te, Elazığ’da, Hatay’da, İstanbul’da, İzmir’de, Erzurum’da, Şanlıurfa’da ve burada ismini sayamayacağım ülkemizin diğer illerinde halkımızın katılımıyla Özgürlük Yürüyüşleri gerçekleştirildi. Sonra bu rüzgâr Avrupa’da esti. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Özgürlük Yürüyüşleri yapıldı. Vicdanlı insanların yoğun katılımlarıyla dalga dalga yayılan Özgürlük Yürüyüşleri birtakım insanları rahatsız etmiş olacak ki sistematik bir engelleme süreci, hiç vakit kaybetmeden başladı. Önce yürüyüşlerimizi ve basın açıklamalarımızı engellemeye, Dünya’ya yayılan bu etkinlikleri durdurmaya çalıştılar. Biz geri adım atmayınca mahkeme süreçlerini başlattılar. 30 dakikalık bir yürüyüş veya basın açıklaması için aylarca mahkemeleri meşgul ettiler. Böylece hem bizlere zulmettiler hem de ülkenin kaynaklarını boş yere heba ettiler. Ancak bunlar da Furkan Gönüllülerini durdurmadı. Bu defa da Özgürlük Yürüyüşü mahkemelerine destek vermek amacıyla duruşma günlerinde kardeşlerimize destek olmak amacıyla basın açıklamaları gerçekleştirmeye başladık.
'Hiçbir Faaliyetimiz Suç Değildir!'
Bilinmesini isteriz ki Furkan Gönüllülerinin yaptığı hiçbir faaliyet suç değildir. Bu nedenle yaptığımız her şeyi alnımız ak bir şekilde anlatıyoruz. Bizim yaptığımız zulme razı olmamaktır! Bizim yaptığımız vicdanın sesini dinlemektir! Bizim yaptığımız mazlumları yalnız bırakmamaktır! Bizim yaptığımız bütün Peygamberlerin yaptığı gibi hakkı üstün tutmaktır! Biz bunları yaparken hiçbir zaman kimseye zarar vermedik ve kanuna aykırı hareket etmedik. Bunlardan rahatsız olanlar varsa varsın olsun. Biz yasal çerçeveler içerisinde mücadelemize devam edeceğiz. Sizleri Allah’a emanet ediyor ve katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Bir başka programda buluşmak dileğiyle Allah’a emanet olun. Esselemu aleykum.