Furkan Gönüllülerinden Halka Açık Mektup

Alparslan Kuytul Hoca’nın tutukluluğunun 414. Gününde bir araya gelen yüzlerce Furkan Gönüllüleri Atatürk Parkı'nda Halka Açık Mektubu okudular.

Eklenme Tarihi: 30 Mar 2019
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Furkan Gönüllülerinden Halka Açık Mektup

Alparslan Kuytul Hoca’nın tutukluluğunun 414. Gününde bir araya gelen yüzlerce Furkan Gönüllüleri Atatürk Parkı'nda Halka Açık Mektubu okudular.

Adana Atatürk Parkında yüzlerce kişinin katılımıyla Furkan Hareketi Gönüllüleri tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında, Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Zazasıyla, Lazıyla tüm halka seslenerek “Tüm beşeri ideolojileri ve onların meydana getirdiği doğu ve batı Medeniyetlerini reddedip İslam Medeniyeti kuralım” çağrısı yaptılar.

İşte yapılan o basın açıklaması;

Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Zazasıyla, Lazıyla tüm değerli halkımıza!

Ülkemizde maalesef her geçen gün; dini değerlere karşı duyarlılık azalırken dünyevi eğlence ve zevklere karşı ilgi artmakta, kardeşlik ve dayanışma duygusu tükenmekte, zulüm ve haksızlıklar çoğalıp günahlar iyice yaygınlaşmakta, böylelikle neslimiz manevi değerlerine ve şanlı tarihine yabancılaşmaktadır. Bu durum toplumu etnik kimlikler arası kutuplaşmalara, bölgesel düşmanlıklara, ırk, mezhep eksenli çatışmalara doğru sürüklemektedir.

Peygamber Efendimizin de belirttiği gibi toplum olarak hepimiz aynı gemideyiz. Bu ülkede yaşayan Müslüman bireyler olarak hepimiz hem kendi hayatımızdan hem de içinde bulunduğumuz toplumun gidişatından sorumluyuz. Mesuliyetimizi yeterince idrak eder ve bu mesuliyetin gereğini yerine getirebilirsek hem dünyada hem de ahirette saadete ulaşabiliriz. Aynı zamanda adaletin ve huzurun hâkim olduğu örnek bir toplum meydana getirmiş, gelecek nesillere güzel bir miras bırakmış oluruz. Bunun yolu mesuliyetimizi anlamaktan, toplumun imani ve ahlaki yozlaşma, haksızlık ve adaletsizlik gibi kanayan yaralarını tespit edip, kalıcı çözümler üretmekten geçmektedir.

Değerli Halkımız!

Müslümanlar olarak bilmeliyiz ki çözüm ancak İslam’dadır. Bireysel ve toplumsal düzeyde hayatlarımıza Yüce kitabımız Kur’an’ı Kerim’in, Efendimizin sahih sünnetinin, geçmiş ilmî ve tarihî mirasımızın oluşturduğu tecrübelerin ışığında çekidüzen vermek zorundayız. Aksi halde yalnızca dünyamızın değil ahiretimizin de mahvolacağını bilmeliyiz.

Bugün dünya kapitalizm, sosyalizm ve demokrasi gibi beşeri ideolojilerin meydana getirdiği şirk, zulüm ve her türlü ahlaksızlığın girdabındadır. Güçlüler zayıfları ezmekte ve onların memleketlerini harap edip yeraltı ve yerüstü zenginliklerini de sömürmektedir. Kadın, toplumda anne ve eş gibi bir birey olarak değil, adeta bir meta’ gibi görülmekte ve böylelikle feminizmin kucağına itilmektedir. Medyanın da tesiriyle her geçen gün aile mefhumu daha çok zedelenmekte, boşanmalar ve gayri meşru ilişkiler özendirilmektedir. Böylelikle toplumu ayakta tutan manevi dinamikler yıkılmakta, her türlü ahlaksızlık yaygınlaşmaktadır. Bu yıkımların sonucunda dünyanın her tarafında kan, zulüm ve gözyaşları dinmemektedir.

Değerli halkımız!

Dinimiz İslam, Allah katındaki tek dindir ve tüm peygamberlerin ortak çağrısıdır. İslam, birtakım ibadetlerden ve kuru bir inançtan da ibaret değil, Allah’ın Celle celeluhunun kullarına sunduğu bir hayat tarzıdır. Bu din hayata hükmetmek, Allah’ın hükümlerinin yürürlükte olduğu hayırlı bir toplum, adaletli ve huzurlu bir ülke ve güçlü bir devlet düzeni meydana getirmek için gönderilmiştir. Tarihimize baktığımızda ecdadımızın bunu gerçekleştirdiğini görürüz. Onlar İslam’a sımsıkı sarılarak bir taraftan hayırlı nesiller meydana getirmiş diğer taraftan da adaletli, huzurlu ve güçlü bir devlet inşa etmişlerdir. Bu sayede hem dünyada hem de ahirette büyük mükâfatlar elde etmişlerdir. Bugün ülke olarak bizim de hayırlı nesiller meydana getirmemiz, adaletli ve huzurlu bir ülke inşa etmemiz, güçlü bir devlet yapısına ulaşmamız ancak İslam’a sımsıkı sarılmamızla mümkün olacaktır. Bilmeliyiz ki, toplumumuzun içinde bulunduğu maddi/manevi tüm sıkıntılardan kurtuluşun reçetesi ancak İslam’dır.

Değerli Halkımız, Aziz Milletimiz!

Furkan Vakfı Gönüllüleri olarak diyoruz ki,

Gelin! Tüm beşeri ideolojileri ve onların meydana getirdiği doğu ve batı Medeniyetlerini reddedip İslam Medeniyeti kuralım.

Hükmü; kâinatın yaratıcısı, mutlak adaletli, her şeyi en iyi bilen ve sonsuz kudret sahibi olan Allah’a verelim.

Hakkı, adaleti ve hukuku toplumdaki herkese eşit muamele edecek şekilde üstün tutalım.

Sadece Allah’ın karşısında boyun eğelim ve tüm insanlığa gerçek hürriyetin yalnız Allah’a kullukta olduğunu gösterelim. Gelin Kur’an’a sarılarak kendimizi ve neslimizi kurtaralım.