Alparslan Hocanın haksız tutukluluğuna tepki göstermek için başlayan özgürlük yürüyüşlerinin bugün 365. günü. Bir yıldır tüm yıldırma çabalarına rağmen hocalarını yalnız bırakmayan Furkan Gönüllüleri bugün özgürlük yürüyüşlerinin 365. günü olması sebebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen açıklamada gönüllüler “Hukukun katledildiği, hakimlerin talimatlarla hüküm verdiği, iftira dolu iddianamelerle insanların yıllarca hapsedildiği kısaca Adaletin Yerle Yeksan edildiği ülkemizde bu zulümlerin son bulması ve en önemlisi insanların insanca yaşayacağı İslam’ın hâkim olduğu bir yeryüzüne ulaşabilmek adına mücadelemiz hız kesmeden devam edecektir.” açıklamasında bulundu.
Furkan gönüllülerinin gerçekleştirdiği basın açıklamasının tam metni şöyle;
Kıymetli Kardeşlerim! Alparslan Hocanın Değerli Talebeleri!
Bugün 15 Eylül 2019 Pazar. ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜNÜN 1. YIL DÖNÜMÜ
15 Eylül 2018’te Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin eşi Semra Kuytul Hocahanım tarafından Adana’da başlatılan Özgürlük Yürüyüşünün yıldönümüne yönelik basın açıklaması yapmak için burada toplanmış bulunmaktayız.
Furkan Gönüllüleri olarak, Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin haksız tutukluluğuna karşı tepki göstermek ve toplumda zulme karşı farkındalık oluşturmak amacıyla tutukluluğun 217. gününde Adana Atatürk caddesinde başlattığımız ve aralıksız devam eden özgürlük yürüyüşleri bugün 365. gününde…
Bildiğiniz üzere 30 Ocak 2018 tarihinde gerçekleştirilen şafak operasyonuyla Alparslan Kuytul Hocaefendi ile birlikte 44 Furkan Gönüllüsü gözaltına alındı. Yaklaşık 2 yıldır geçirdiğimiz bu süreçte 6 Eylül mahkemesinde Vakıf başkanı Ali Alagöz Beyefendi’nin de tahliyesiyle Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin tutuklu yargılanması tecrit zulmüyle devam etmektedir. Bugün itibariyle tutukluluk 583., Tecrit zulmü ise 322. gününde!
Neden Özgürlük Yürüyüşü Yapıyoruz?
Toplumun ihyası için yapmış olduğu özverili çalışmalarıyla ve her yıl gerçekleştirdiği yüzlerce etkinlikleriyle tanınan Furkan Vakfı’na 30 Ocak’ta operasyon yapılmış, kapısına kilit vurulmuştu. Aradan 20 ay geçmesine rağmen ne Furkan Vakfı hayırlı hizmetlerine devam edebildi ne de Alparslan Kuytul Hocaefendi özgürlüğüne kavuşabildi. Furkan Gönüllüleri olarak elbette bu zulme sessiz kalmayacaktık. Alparslan Kuytul hocefendiye yapılan zulmü, vakfa kayyum atanmasını, binlerce masuma yapılan hukuksuzluğu her ortamda dile getirmeyi, mazlumun sesi olmayı kendimize vazife bildik. Bu inançla toplumda farkındalık oluşturmak için her türlü meşru eylemi yapmaya gayret ettik. Alparslan Kuytul Hoca başta olmak üzere tüm mazlumların kurtuluşu için cadde cadde, sokak sokak özgürlük yürüyüşleri yaptık. Adana'da başlayan özgürlük ve adalet mücadelesi kısa sürede tüm Dünya’ya “özgürlük yürüyüşleri” adıyla yayıldı.
Türkiye’nin çeşitli illerinde belli aralıklarla, Adana ise kesintisiz bir şekilde yapılan özgürlük yürüyüşleri bugün 1. Yıldönümüne ulaştı. Geride bıraktığımız bu sürede özelde Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin haksız tutukluluğuna son verilmesi genelde ise özgürlük ve adalet için kadın, erkek, genç, yaşlı 7’den 70’e binlerce kişinin desteğiyle milyonlarca adım atmış olduk.
Zulmün son bulması için her gün binlerce adımın atıldığı özgürlük yürüyüşleri SON YILLARIN EN ETKİLİ SESSİZ ETKİNLİĞİ olarak dünya tarihine geçti.
Binlerce Furkan Gönüllüsünün Katılımıyla Ülkemizde Çok Ses Getiren Bu Yürüyüşler Esnasında Yaşadıklarımıza Değinecek Olursak;
· 1 yıldır ülke gündeminde büyük yankı uyandıran yürüyüşler, polis engeline takıldı. Furkan Gönüllülerini yıldırmak için birçok ilde yürüyüş esnasında emniyet mensuplarının müdahalesiyle karşılaşıldı.
· Yurt genelinde 15 farklı il ve ilçede özgürlük simgeli atkı ile yürümeleri sebebiyle toplamda 348 kişi gözaltına alındı.
· Aralarında çocuklu annelerin de bulunduğu yüzlerce kişi, atkı sebebiyle saatlerce gözaltında tutularak mağdur edildi, hakarete uğradı, ifade verilmeye zorlandı hatta mahkemelik oldu.
· 165 kişi hakkında tutanak tutularak emniyete ifadeye çağrıldı. Ve bunlardan da yaklaşık 70 kişi mahkemelik oldu.
· İstanbul’da yaşanan yürüyüş esnasında furkan gönüllüleri polis tarafından darp edildi.
· Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin 15 ve 16 yaşlarındaki kızlarına, “babalarının özgürlüğe kavuşması için” atkıyla yürümelerinden dolayı ceza kesildi, daha da vahimi haklarında dava açıldı!
· Sonuç olarak; Yürüyüş ile ilgili birçok mahkeme beraat ile sonuçlandı. Mahkeme, atkıyla yapılan özgürlük yürüyüşlerinin suç olmadığını vurguladı ve beraat kararı verdi.
Özgürlük simgeli atkı ile yürüyen kardeşlerimizin birçok şehirde Emniyet tarafından mağdur edilmesine, haksız gözaltına alınmalarına, haklarında mahkeme kararı çıkmasına rağmen özgürlük yürüyüşlerine olan ilgi her geçen gün arttı. Çünkü biz bir suç işlemiyoruz. Aksine tüm baskılara inat toplumdaki özgürlük ruhunu canlı tutma mücadelesi veriyoruz. Sorunsuz, rutinsiz (!) ama istikrarlı ve kararlı adımlarla #ZulümBiteneKadar devam ediyoruz.
Fikir özgürlüğünün bitirildiği günümüz Türkiye’sinde birçok aydın, gazeteci, yazar, hoca, milletvekili ve ülkenin maslahatı için konuşan hatta sosyal medyada paylaşım yapan insanlar ne yazık ki cezaevinde yıllarca tutuksuz olarak yargılanmaktadırlar.
Bunun en somut örneği Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin davasında yaşandı ve onun dosyasının suç değil sus dosyası olduğu 6 Eylül 2019’da gerçekleşen mahkemede bir kez daha ispatlandı.
Daha önce konferansları, televizyon programları iptal edilen Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye yönelik susturma projesi cezaevinde de sürdürüldü:
· Bir günlük tahliyesinde siren sesi ile konuşması kesildi!
· Cezaevinde 7 hafta boyunca telefon konuşmasına kısıtlama getirildi!
· Son olarak savunma hakkı kutsal olmasına rağmen 6 Eylül mahkemesinde savunma yapmasına izin verilmedi!
Hukukun katledildiği, hakimlerin talimatlarla hüküm verdiği, iftira dolu iddianamelerle insanların yıllarca hapsedildiği kısaca Adaletin Yerle Yeksan edildiği ülkemizde bu zulümlerin son bulması ve en önemlisi insanların insanca yaşayacağı İslam’ın hâkim olduğu bir yeryüzüne ulaşabilmek adına mücadelemiz hız kesmeden devam edecektir…
Bugün özgürlük yürüyüşleri ismiyle gerçekleştirdiğimiz bu mücadele, yarınlarda
farklı isimlerde gerçekleşecek olsa da mücadelemizin ortak noktası ve hedefi, Tevhidin Hâkim Olduğu İslam Medeniyetidir.
Gelecek nesillere adaletsizliğin, zulmün hâkim olduğu bir dünya değil huzurun ve İslam medeniyetinin hâkim olduğu bir dünya bırakmak istiyoruz.
Furkan Gönüllüleri; Özgürlük atkılarını kullanmak suretiyle gerçekleştirdikleri bu sessiz ve meşru eylemleri ile Türkiye’nin ölümcül sessizliğini bozmuştur.
Alparslan Kuytul Hoca’nın haksız tutukluluğu devam etmektedir. Memleketimizde zulümler devam etmektedir. O halde “ZULÜM BİTENE KADAR” sloganıyla yola çıktığımız bu meşru ve sessiz eylemlerimiz de devam edecektir.
Yapmaya çalıştığımız bu eylemler ile yetkililere şunu söylemek istiyoruz.
Ülkemizde zulüm devam ettiği müddetçe huzur ve gelişme olmayacaktır.
Başlattıkları bu anlamlı mücadele için öncelikle Semra Kuytul Hocahanım’a ayrıca yurt içi ve yurtdışından destek veren bütün Furkan Gönüllülerine teşekkür ediyoruz. Allah Razı Olsun…
Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederiz…