Alparslan Hocanın 22 Ağustos’ta gerçekleşecek mahkemesine sayılı günler kala yaşanan haksızlıklara dikkat çekmek için Adana Atatürk Parkında basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamayı yapan Furkan gönüllüsü yasal hakları olan basın açıklamasında dahi maruz kaldıkları muameleye sitem etti. Alparslan Hocanın 19 aydır devam eden tutukluluğu ve yaşanan haksızlıklar sebebiyle bu gününe kadar Furkan Gönüllüleri tarafından çeşitli faaliyetler gerçekleştirildi. Fakat yasalar çerçevesinde gerçekleştirilen bu faaliyetler; ara ara polis tarafından doğrudan engellenmeye çalışıldı ya da kimlik kontrolü, polis bariyeri, çalışır vaziyette bekleyen tomalar tarafından oluşan baskılar altında gerçekleştirildi. Bunlardan sonuncusu ise pazar günü Alparslan Hocanın mahkemesine sayılı günler kalması sebebiyle yapılan basın açıklamasında gerçekleşti. Furkan Gönüllüleri yine yasal hakları olan basın açıklamasını yoğun bir baskı altında düzenledi. Açıklama için birçok emniyet bariyeri kurulup toma namlusu kalabalığa çevrili bir vaziyette yerleştirildi. Birçok sayıda emniyet mensubu ise alanda hazır bulundu. 19 aydır yasal çerçevelerde yaşadıkları haksızlıkları duyurmak için uğraşan Furkan Gönüllüsü ise pes dedirten bu muamelelere dayanamadı ve basın açıklamasının sonunda feryat içeren bir konuşma gerçekleştirdi. “Burada kendisine zulmedildiğine inanan bir grup, toplumda bir farkındalık oluşturmak için basın açıklaması gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Kanuni hakkımız olan basın açıklamasını tomaların eşliğinde, bu kadar emniyet mensubu kardeşimizin gözetimi altında, şu barikatlerin, bu kadar kameranın eşliğinde yaptırılmasını ve kanuni hakkını kullanmak isteyen her bir kimsenin tek tek kimlik kontrolünden geçirilerek fişlenmeye çalışılmasını toplumuzun, halkımızın ve adalet mercilerinin de insafına, vicdanına sunuyorum. Böyle bir basın açıklaması olur mu? Kanuni hakkımız olan basın açıklaması şu barikatlerin, namlusunu bize çeviren tomanın yanında yaptırılır mı? Bu topluluktan bugüne kadar bir taşkınlık görmediniz. Buna en iyi emniyetin çektiği şu kameralar şahittir. Biz kanuni hakkımızı kullanmak istiyoruz.” şeklinde sitem yüklü ifadeleri kullanan gönüllü, bu muameleleri halkın ve yetkililerin vicdanına sunarak konuşmasını sonlandırdı.