Fransız Le Monde gazetesine konuşan Gannuşi, “Arap Baharı sonrası Tunus’ta siyasal İslam’a yer yok. Tunus artık bir demokrasi” dedi. Dini faaliyetleri ve siyasi faaliyetleri birbirinden ayırmak istediklerini kaydeden Gannuşi şöyle devam etti: “Bu siyasetçiler için iyi olacak çünkü artık çıkarları için dini manipüle etmekle suçlanmayacaklar. Din için de iyi olacak çünkü artık siyasetin esiri olmayacak.”
Gannuşinin artık laik olacağını bildirdiği açıklamaları, İslami hareket içerisinde yıllarca emek harcamış kişiler tarafından esefle karşılandı ve “Metodun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Ahlakını kimden aldın sorusuna Hz. Ali: ahlaksızlardan cevabını vermiş. Biz metodumuzu kuran ve sünnetten aldık ama şu savrulan Müslümanlardan da Rabbani hareket metodunun ne kadar da doğru olduğunu daha iyi anlamış oluyoruz...”
“Savrulmalar ve istikametten sapmaların arttığı çağımızda Rabbani hareketin büyümesi daha çok önem taşıyor”
“Gannuşi ve diğer hareketlerin savrulması vazifemizi artırıyor. Sadece memlekete değil ÜMMETE umut olmak istikamet vermek için çalışmalıyız. Ya laik, ya tekfirci, ya da lideri zayıf kalabalık yığını, idealsiz kitleler. İdeali olan, lideri olan, metodu olan, dengeli olan, muhalif olan, bu milletin bağrından çıkmış, özgün olan, tevhidi olan, laikleşmemiş, demokratik olmamış bir harekete dünya muhtaç.” şeklinde yorumlar yapılmasına sebep oldu.
1989’da kurulan ve Tunus’ta yaşanan Arap Baharı’nın ardından 2011 yılındaki seçimlerde iktidara gelen Nahda Hareketi, laik muhalefetin karşısında geri adım atmıştı. 2014 seçimlerini laik Nida Tunus kazanmış ancak parti daha sonra bölününce Nahda Hareketi parlamentodaki en büyük parti olarak kalmıştı. Hükümet ortağı olan Nahda Hareketi’nin 20-22 Mayıs’ta düzenlenmesi beklenen kongrede Gannuşi’nin açıklamaları doğrultusunda kararlar alması bekleniyor.