Ankara’da Gelecek Partisi’ne ait afişin iş merkezine asılmasıyla başlayan tartışmada, MHP olduğu iddia edilen işyeri sahibi Ahmet K., olaya müdahale eden sivil polis F.F’ye yumruk attı. Polis memuru F.F. işyeri sahibinden kendisine yumruk attı için, işyeri sahibi Ahmet K. ise, kendisine küfür ettiği iddiasıyla polis memuru F.F.’den şikâyetçi oldu. Saldırı sonrasında polis memuru F.F.’ye 7 günlük rapor verildi.
Yenimahalle ilçesindeki olay, 2 Nisan’da yaşandı. T24’ aldığı bilgiye göre; Batı Sitesi Mahallesi, 2331. sokaktaki iş merkezinin çatısına yakın bölümüne Gelecek Partisi’ne ait afiş asılması sırasında partililer ile iş merkezinde oto yıkama dükkânı sahibi Ahmet K. arasında tartışma başladı. Gelecek Partisi’nin aynı binada ilçe başkanlığı bürosunun bulunması nedeniyle asılmak istenilen pankartın asılmasının engellenmesiyle başlayan tartışmanın büyümesi üzerine, olay yerine bölgedeki resmi polislerin yanı sıra Ankara Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi’nde de sivil ekipler gönderildi.
Polisin olaya müdahalesi sonrasında Gelecek Partililer, işyeri sahibi Ahmet K.’nın elini beline götürerek kendilerini tehdit ettiği gerekçesiyle şikâyetçi oldu. Bunun üzerine, Gelecek Partisi’nin olaya karışan üyeleriyle işyeri sahibi Ahmet K., ayrı ayrı polis arabalarına bindirilerek bölge polis merkezine götürülmek istenirken, Ahmet K., yanında polisler olduğu sırada sivil kıyafetli bir kişiye arkadan saldırdı.
Ahmet K.’nın yumruk atarak gözünden yaraladığı kişinin Güvenlik Şubesi’nde görev yapan polis memuru F.F. olduğu ortaya çıktı. Polisin bir kez daha müdahalesi sonrasında Ahmet K., polis merkezine götürülürken, sol gözünden yaralanan Polis Memuru F.F. hastaneye gönderildi. Hastanede yapılan muayene sonrasında Polis Memuru F.F.’ye yedi günlük iş göremez raporu verildi.
Raporla birlikte polis merkezine gelen Polis Memuru F.F., Ahmet K.’dan şikayetçi oldu. Polis memuru F.F. ifadesinde özetle şöyle dedi:
“(…) Daha önce olay için giden resmi görevli polis memuru Selçuk Bey ile görüştüm. Bana, yukarıda Gelecek Partisi Yenimahalle İlçe Başkanlığı’nın pankart atmak istediklerini ancak aşağıda bulunan Kandemir Oto Yıkama isimli iş yeri sahibi olan Ahmet K. isimli şahsın MHP’li ve ülkücü olduğunu, çarşıya Ahmet Davutoğlu ve Gelecek Partisi’ne ait afiş ve pankartların açılmasına izin vermediğini, elini beline götürerek bunları tehdit ettiğini söyledi. Bundan dolayı her iki gruba ait olan kendi iş yerlerinde olduğunu ve her iki grubu, yaşanan olaydan dolayı ayrı ayrı polis merkezine götüreceklerini söyledi. Kendisi Ahmet K. isimli şahsı polis merkezine götürmek için iş yerine geçti. Ben de dışarıda bekledim.
Bu olayla ilgili olarak emniyetin kullandığı yıldız programı üzerinden çalıştığım şubeye bilgi notu yazarken, arkamdan gelen tanımadığım ve daha önce hiç görmediğim Ahmet K. isimli şahıs, benim sol gözüme şiddetli yumruk attı. Benim arkam dönük idi ve şahsın bana hamle yaptığını görmedim. Araya olay yerinde bunlar resmi polisler girerek şahsı ekip aracına aldılar. Şahıs olay yerinde bağırarak şu an hatırlamadığım hakaretlerde bulundu. Resmi polisler, sivil polis olduğumu bu şahsa söyleyince, şahıs sustu. ‘Senin polis olduğunu bilmiyordum’ dedi. ‘Ben devletime bağlıyım’ dedi. (…)
İş merkezine asılmak istenilen Gelecek Partisi’nin pankartı
İşyeri sahibi de şikâyetçi
Sivil polis F.F.’yi yumruklayarak gözünden yaralayan Ahmet K. ise, olayı ifadesinde şöyle anlattı:
“2 Nisan günü saat 13:00 sıralarında iş yerimde bulunurken Şenol Doğan ile Aziz Ekrem Doğan isimli şahısların benim dükkanıma denk gelecek şekilde parti bayrağı ve afiş asmaya başladıklarını gördüm. İş yerime temas etmesini istemediğim, ayrıca yine iş yerimin üst katında bir partinin ofisinin olmasını istemediğim için bu kişileri düzgün bir şekilde uyardım. Şenol’a ‘başkan asmayın buraya. Burası ekmek teknesi, burada siyaset olmaz’ dedim. Üst katta bulunan bu iki şahıs ile yanında bulunan kalabalık grup afişleri tekrar aldılar. Şenol ile Aziz Ekrem benimle tartışmaya başladılar. Ben aşağıdayken onlar yukarıdaydı.
Bu iki kişi, yukarıdan yanındaki kalabalık grupla gelmeye başladı. Aynı zamanda bu kişilerin arasından bana karşı ‘sen kimsin lan? Sen polis misin? Sana ne? Seni s…., s…. git, Sen bizim kim olduğumuzu biliyor musun?’ diyerek tehdit ve hakaretlerde bulundular. Resmi polisler gelince bu kişiler tamamen aşağıya indiler ve üzerime yürüdüler, aynı hakaretleri tekrar söylediler.
Polislerin yönlendirmesiyle iş yerimin içerisine girdim. Tekrar polis merkezine gelmek üzere iş yerinden çıktığım sırada kalabalık grup yine benim üzerime yürüyerek sinkaflı küfürler ettiler. İçlerinden birinde belinde tabanca gördüm, elindeki telefon ile birileriyle görüşüyordu. Bu kişinin adam çağırdığını sandım polis olduğunu bilmiyordum. Çünkü kalabalık grup içerisindeydi. Ben polis aracına bineceğim sırada polis olduğunu fark etmediğim şahıs yakınında olunca yine tabancayı gördüm. Bu kişi polis olduğunu zaten ibraz etmemişti ve sivildi.
Tedirgin olarak araca binmek için bu kişiyi elimle ettim. Elim nereye temas etti bilmiyorum. Bu kişi daha sonra bana ‘ben polisim, seni s….’ dedi. Ben ‘devletin polisi bilsem böyle bir şey yapar mıyım? Gel elini öpeyim abi affet beni, benim büyüğümsün pişmanım’ dedim. Fakat polis memuru beni dinlemedi. Ben olaylar sırasında asla elimi belime atmadım, ruhsatlı veya ruhsatsız silahım yoktur.” (…)
Polisi yumruklayıp yaraladığı gerekçesiyle hakkında işlem yapılan Ahmet K.’nin ifadesinde, olay sırasında tartıştığı Gelecek Partililer’den şikayetçi olmaması, ancak Polis Memuru F.F.’den kendisine küfür ettiği iddiasıyla şikâyetçi olması dikkati çekti.