Gözaltına alınan Furkan gönüllülerinin eşleriyle gerçekleştirilen röportajda; eşlerinin bugüne kadar hiçbir suçları olmamasına rağmen suçlu gibi götürüldüklerini ve haksız bir şekilde böyle bir zulme uğramalarını kınadıklarını söylediler.
İlk günden itibaren hiçbir gelişme olmadığını ifade eden aileler, herhangi bir suç unsuru olmamasına rağmen süreyi bu kadar uzatmaları hakkında avukatların psikolojik bir yıpratma olduğunu söylediklerini dile getirdiler. Eve gelen ekiplerin, özellikle kitaplığı aradıklarını, her yerde satılan Seyyid Kutub ve Mevdudi kitaplarını aldıklarını, yasal olan Furkan Nesli Dergisine de el koyduklarını söylediler. Ayrıca dergiyi bulduklarında suç unsuru bulmuş gibi sevindiklerini ifade ettiler.
Şehir dışından gelen ailelerden bazıları çocuklarını arkada bıraktıklarını ve büyük bir mağduriyet yaşadıklarını söyleyerek yetkililerin bir an önce bu konuyu çözüme ulaştırması için çağrıda bulundular.
Gözaltında bulunan Furkan gönüllülerinin Adana’dan ve Türkiye’nin çeşitli illerinden gelerek emniyet önünde bekleyen arkadaşlarıyla gerçekleştirilen röportajlarda; arkadaşlarının çağrıldığı zamanda gelebilecek insanlar olduğunu bu şekilde şafak operasyonu ile alınmalarını doğru bulmadıklarını söylediler. Bağış için toplanan paraları kendi menfaatlerine kullandıkları yönündeki haberlerin yalan olduğunu ve helale harama dikkat eden şerefli insanlar olduklarını ifade ettiler. Ayrıca, madem bağış paralarını şahıslarına geçirmişlerse baskın yapıldığında lüks yaşantılarının fotoğraflarının da basınla paylaşılması gerektiğini ortaya koydular. Arkadaşlarının fedakar ve hayırsever insanlar olduklarını, böyle bir şeyin mümkün olmadığını dile getirdiler.
Ayrıca gözaltında bulunan Furkan Gönüllüleri için yakınları emniyet önünde toplu dua ettiler.