Fetullah Gülen’e en yakın isimlerden biri olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı eski Başkanı Hüseyin Gülerce Akit’e konuştu. Gülerce, “Gülen’e bağlı olanların normal düşünememelerin sebebi hala Fetullah Gülen’i seçilmiş bir kişi olarak görmeleridir. Paralel yapı, Aydın Doğan ve Doğan Medyasını dinleyip şantaj yaparak susturmuş olabilir. Hrant Dink cinayeti nedeniyle ABD Gülen’i Türkiye’ye iade edebilir.” dedi.
ABD’nin Gülen’i Türkiye’ye iadesiyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Hüseyin Gülerce, “Bana göre ABD Gülen’i iki sebepten dolayı Türkiye’ye iade edebilir. Birincisi Amerikan politikasında böyle bir satış bölümü vardır. Amerika kullanır ve daha büyük bir menfaat karşılığı satar. PKK’yı sattığı gibi Fethullah Gülen’i de satabilir. Ali Fuat Yılmazer Hrant Dink cinayetine göz yummaktan, tedbir almamaktan tutuklandı.Eğer Ali Fuat Yılmazer’in burada Ramazan Akyürek gibi diğer isimler gibi Hrant Dink cinayetinde bir sorumluluğu ortaya çıkarsa bu sorumluluk paralel yapının üzerine yapışır. Hrant Dink cinayeti ile paralel yapının alakasının tespit edilmesi durumunda Fethullah Gülen’i ABD Türkiye’ye iade edebilir.” dedi.
Paralel yapı tarafından telefonları dinlenilen isimlerin hemen hemen hepsinin savcılığa giderek şikayetçi olduğunu fakat Aydın Doğan Doğan Medyasının şikayette bulunmadığına dikkat çeken Hüseyin Gülerce, “Benim Aydın Doğan ve Ertuğrul Özkök‘ü eleştirdiğim yazımı yayınlamadılar. Zaman Gazetesi Aydın Doğan’ı ve grubunu eleştiren bir haber yayınlamaz. Fethullah Gülen, bazen konjoktürel olarak Hürriyet Gazetesi’nin, Aydın Doğan’ın eleştirisine müsaade etmiş ama hiçbir zaman karşısına almak istememiştir. Paralel yapı, Aydın Doğan ve Doğan Medyasını dinlemelerde buldukları çok büyük açıklarla bu adamlara şantaj yaparak susturmuş olabilirler.” dedi.
GÜLEN, KÜRESEL BATI OPERASYONUNUN PARÇASI…
Paralel yapının lideri Fetullah Gülen’in AK Parti Hükümetine ve Recep Tayyip Erdoğan’a karşı dış güçler tarafından savaşmaya zorlandığını belirten Gülerce,“Gülen Küresel Batı operasyonunun bir parçasıdır. Çünkü Türkiye’de AK Parti gibi bir hükümet, Erdoğan gibi bir Cumhurbaşkanı istenmiyor. Türkiye’nin, Batı’nın ekseninde bir ülke olması isteniyor. Yine bu ülkenin de Sisi gibilerle yönetilmesi isteniyor. Türkiye’de Sisi’ler dönemi bittiği için Batı dünyasında bir hazımsızlık var. Bunlar bizatihi AK Parti’nin, Erdoğan’ın kendisinden rahatsızlar.”dedi.
GÜLEN’İN TIBBEN SAĞLIKLI DAVRANDIĞI SÖYLENEMEZ
Gülen’in ciddi tıbbi sorunlarının bulunduğuna ve tedaviye muhtaç olduğuna dikkat çeken Gülerce, “İster başkalarının projelerinin bir parçası olsun, isterse sadece kendi kararlarıyla yapmış olsun, kanaatimce Gülen’in tıbben sağlıklı davrandığı söylenemez. Normal, sağlıklı bir ruh hali değil bu... Bir dini cemaat hükümete savaş açar mı?” dedi.
Fetullah Gülen’e en yakın isimlerden biri olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı eski Başkanı Hüseyin Gülerce Akit’e konuştu. Gülerce, “Gülen Erdoğan’ı okuyamadığını kendisi bana Amerika’ya son gittiğim Aralık 2012 tarihinde itiraf etti.” dedi. 17-25 Aralık darbe girişimlerinin ardından hızla güç kaybetmeye devam eden Paralel Yapı‘nın olası bir erken seçim olması durumunda kirli planlarını sürdürürken küresel güçlerin taşeronluğunu yapan örgütü yakından tanıyan isimlerden Hüseyin Gülerce Akit’in sorularını yanıtladı.
GÜLEN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’I OKUYAMADI
- Başta Fetullah Gülen ve avukatları olmak üzere Ekrem Dumanlı dahil paralel yapının hedefinde olmanızın nedeni nedir?
Fetullah Gülen’i en çok şaşırtan ve kendisinin okuyamadığı iki kişi var. Gülen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, diğeri de beni okuyamamıştır. Erdoğan’ı okuyamadığını kendisi bana Amerika’ya son gittiğim Aralık 2012 tarihinde itiraf etti. Tabi kendi hata yaptığını kabul etmediği için bana bunu ’Arkadaşlar Erdoğan’ı okuyamadılar‘ şeklinde ifade etti. Diğer taraftan da aynı şekilde Gülen beni de okuyamadı. Çünkü beni samimi buluyor ve hizmet içerisinde beni eleştirenlere karşılık her defasında ’Hüseyin Bey samimi bir insan’ şeklinde karşılık veriyordu.
SAMİMİYETİMİ ÇOK TEST ETTİ..
-Peki Gülen’in size güvenmesinin nedeni nedir?
Gençliğimde Mücadele Birliği mensubu olamama rağmen Zaman Gazetesi genel müdürlüğüne ve yayın müdürlüğüne gelen tek kişi olmama, yani onun yetiştirdiği insanlara göre dışarıdan olmama rağmen 5 yıl boyunca Zaman Gazetesi genel müdürlüğünde bulundum. Zaman Gazetesi’nin yılda iki kez düzenlediği tiraj kampanyalarında 8-10 vilayette konferansa giden gazetenin tek yazarıydım. Fedakârlığımı biliyordu. Yaşadığımız pek çok olayda samimiyetimi test etti.
GÜLEN’İ SEÇİLMİŞ BİR KİŞİ OLARAK GÖRÜYORLAR
-Sizin paralel yapı grubundan ayrılmanız tabanda nasıl bir yankıya neden oldu?
Zaman Gazetesi yazarlığından beri hizmette ağabey olarak bilinenlerden, alt tabakadaki insanlara en fazla konferans veren, sohbet eden bir insan olarak 25 Aralık’tan sonra paralel yapıya karşı tavır koyunca bu durum çok geniş bir insan kitlesinin zihninde soru işareti oluşturuyor. Bir kopmaya sebep olmasa da bir ağabey ve samimi biri olarak gördükleri kişinin böyle bir tavır koymasını anlamlandıramıyorlar. Bu soru işaretini aşamamalarının sebebi hala Fetullah Gülen’i seçilmiş bir kişi olarak görmeleridir.
GÜLEN’E YÖNELTTİĞİM ELEŞTİRİLER TABANDA CİDDİ BİR TESİR YAPIYOR
-Fethullah Gülen sizden neden rahatsız?
Benim samimiyetimi bildikleri için Fethullah Gülen’e yönelttiğim eleştiriler ve paralel yapıya karşı durmam, tabanda ciddi bir tesir yapıyor. Bu nedenle Fethullah Gülen çok rahatsız benden. Hürriyet Gazetesi’ne verdiğim röportajdan sonra bana bir sohbetinde ilk defa ahmak ve münafık dedi. Yeni Şafak Gazetesi’ne verdiğim röportajdan sonra da avukatları vasıtasıyla ihanet içerisinde olduğumu söyleyerek hainliğimi ilan etti. Bunlardan dolayı Gülen’in avukatlarından ve bunu haber yapan Zaman Gazetesi’nden şikâyetçi oldum.
Dediğim gibi Gülen beni okuyamadı çünkü Hüseyin Bey’e ne dersem yapar diye düşündü.
LEGAL ZEMİNDE BEN ÇOK ÖNEMLİ BİR AKTÖR OLDUM
-Gerçekten ne deseydi yapar mıydınız? Bunu biraz açar mısınız?
Şöyle ki bu yapıya çok güzel bir isim buldular legal görünümlü illegal yapı. Legal yapı ambalajı mükemmel bir yapıdır. Legal yapıda gazeteler ve televizyonlar var. Mesela televizyonlardan Mehtap TV’de çok farklı insanlara, liberallere programlar yaptırılıyor. Bünyesinde Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı var. Bunun diyalog toplantıları var. Bu toplantılardan Abant toplantıları var. Kolejler, dershaneler, yurtlar var. En önemlisi Türkçe Olimpiyatları var. Yani legal faaliyet alanında mükemmel bir ambalaj var. Türkiye’de hiç kimsenin yapmadığı farklı görüş ve düşüncedeki aydınları ilk defa Abant’ta topluyorsunuz ve Türkiye’nin en temel meselelerine çözüm getirmeye çalışıyorsunuz. İşte bu legal zeminde ben çok önemli bir aktör oldum. Bu legal faaliyetleri en çok yapanlar, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Zaman Gazetesi ve Samanyolu’dur. Ben, Zaman Gazetesi’nin yöneticisi ve 1989’dan beri yazarıyım. Samanyolu Televizyonu’nda da 1990’dan itibaren program yapıyorum. Bunun yanında Gazeteci ve Yazarlar Vakfı’nın kurulduğu günden beri mütevelli heyet başkanıyım.
GÜLEN’İN BENİMLE İLGİLİ DÜNYASI YIKILDI
-Sizi illegal faaliyetlerin içine mi çekmeye çalıştılar?
Yeni safha olan illegal faaliyetlerin içerisine beni de çekmek istediler. Benim illegal faaliyetlerinde de onlarla birlikte olacağımı düşündüler ama yanıldılar. İşte beni Fetullah Gülen’in yanlış okuduğu yer burasıdır. Yani legal zeminde kendilerinin her arzusunu samimiyetle yapan Hüseyin Gülerce’nin, yeni rayda da, yani hükümete savaş açıldığında da kendileriyle birlikte olacağını düşündüler. İllegal kısımda, ’Hüseyin Bey bizimle hükümete de karşı durur‘ diye düşünen Fetullah Gülen’in istediğini yapmadığım için benimle ilgili dünyası yıkıldı. Beni hain kabul ettikleri nokta budur.
AYDIN DOĞAN ELEŞTİRİLERİ ZAMAN’DA YAYINLANMAZ
-Yazılarınız Zaman’da sansürlendi mi?
Elbette bir çok kez yazılarım sansüre uğradı. Mesela benim Aydın Doğan ve Ertuğrul Özkök’ü eleştirdiğim bir yazımı yayınlamadılar. Ki zaten Zaman Gazetesi’nde Aydın Doğan, Ertuğrul Özkök’le ilgili bir eleştiri haberi yayınlanmaz. Bu Fethullah Gülen’in medyada geniş cephe taktiğidir. Fethullah Gülen, bazen konjoktürel olarak Hürriyet Gazetesi’nin, Aydın Doğan’ın eleştirisine müsaade etmiş ama hiçbir zaman karşısına almak istememiştir.
PARALEL YAPI DOĞAN MEDYASINI ŞANTAJLA SUSTURMUŞ OLABİLİR
-Paralel yapı, Aydın Doğan ve Hürriyet Gazetesi’ni dinleyerek iş birliğine zorlamış olabilir mi?
Bana göre Aydın Doğan’ın Fethullah Gülen’e destek olan durumu şundan kaynaklanıyor 2014’de Hürriyet Gazetesi’nde VIP Dinleme isimli bir haber çıkmıştı. Buna göre Hürriyet Gazetesi’nde Aydın Doğan’dan tutun, yönetim kurulu başkanı Vuslat Doğan Sabancı ve Doğan Grubu’nun mali işlerine bakan altı – yedi yöneticisinin hepsi dinlenmiştir. Bu dinlemeler Ali Fuat Yılmazer’in zamanında yapılmıştır. Ali Fuat Yılmazer ise son yerel seçimlerde İstanbul’dan bağımsız aday olan Zaman Gazetesi ve Samanyolu’nun desteklediği, seçilmesi için cemaatin sahada çalıştığı bir kişi. Onun döneminde Hürriyet Gazetesi’nin, kendilerine göre dinlenmesi gereken herkesin dinlenmiş olması çok önemli. Bu dinlemelerde çok büyük açıklar ve bu adamlara şantaj yapacak şeyler bulmuş ve bu nedenle de Doğan Medya’sını susturmuş olabilirler. Bu yargının ortaya çıkarabileceği bir durum.
AYDIN DOĞAN‘IN ŞİKAYETÇİ OLMAMASI MANİDAR
-Dinlemelere yönelik Aydın Doğan neden şikayetçi olmamıştır?
Paralel yapı tarafından telefonları dinlenen hemen hemen herkes savcılığa giderek şikayetçi olurken bildiğim kadarıyla Aydın Doğan ve bazı Hürriyet yazarları şikayetçi olmadı. Çok manidar…
GÜLEN, KÜRESEL BATI OPERASYONUNUN PARÇASI…
-Fetullah Gülen devletin belli yerlerindeki adamlarıyla bu devleti alt edeceğini mi düşündü?
15 yıldır Amerika’da olan Fethullah Gülen bana göre hükümetle savaşmaya zorlandı. Küresel Batı operasyonunun bir parçası. Çünkü Türkiye’de AK Parti gibi bir hükümet, Erdoğan gibi bir Cumhurbaşkanı istenmiyor. Türkiye’nin, Batı’nın ekseninde bir ülke olması isteniyor. Yine bu ülkenin de Sisi gibi iradecilerinin olması isteniyor. Türkiye’de Sisi’ler dönemi bittiği için Batı dünyasında bir hazımsızlık var. Bunlar bizatihi AK Parti’nin, Erdoğan’ın kendisinden rahatsızlar.
GÜLEN’İN TIBBEN SAĞLIKLI DAVRANDIĞI SÖYLENEMEZ…
-Gülen’in devlete ve hükümete karşı savaş açması normal midir?
Kendi gücünü bilen bir paralel yapı, normalde yani aklı başında olsa hükümete savaş açamaz, devleti ele geçinmeye çalışamaz. İster başkalarının projelerinin bir parçası olsun, isterse sadece kendi kararlarıyla yapmış olsun, kanaatimce Gülen’in tıbben sağlıklı davrandığı söylenemez. Normal, sağlıklı bir ruh hali değil bu... Bir dini cemaat hükümete savaş açar mı?
ALGI OPERASYONLARININ EN ÖNDE GELEN İSMİ GÜLEN’DİR
-Sizin anlattıklarınızdan yola çıkarak Fethullah Gülen’in Pensilvanya’da bir odada inzivada olduğu söyleniyor. Ama bakıyoruz devamlı talimatlar veriyor ve olaylara müdahil oluyor. Sizce nasıl oluyor bu?
Dünyadaki algı operasyonlarının en önde gelen ismi, üstad-ı azamı bana göre Fethullah Gülen’dir. Bu insan, bir teşkilatlanma /organizasyon dehası. Legal işler kapsamında Abant Toplantıları’nı düşünmüş, uygulamış. Yine şimdi anlıyoruz ki, Türkçe Olimpiyatları, Türkiye içeride sıkışınca dışarıdan destek almak için düşünülmüş. Ama anlatılırken Türkiye’yi dünyada tanıtmak, değerlerimizi sergilemek denmiştir. Toplumdan böyle destek alınmıştır. Yakın zamanda ABD’de, Dışişleri Bakanı John Kerri’ye iletilmek üzere Amerikan Temsilciler Meclisi üyeleri ve senatörlerden yüz tanesinden seksen tanesi, Türkiye’yi şikâyet eden bir mektuba imza attılar. Bu imzaları ise ABD’deki Türk Okullarının idarecileri, öğretmenleri ve dernekleri topladı.
TÜRKİYE ALEYHİNE SENATODAN İMZA ALMAK YAHUDİ LOBİSİNİN İŞİ
-Paralel yapı nasıl başardı bunu?
Ben bu noktada şunu iddia ediyorum ABD’de deki yüz senatörden seksen tanesinin Türkiye’nin aleyhinde imza vermelerini Yahudi lobisinden başka hiç kimse temin edemez. Yahudi lobisinin en büyük gücü de Amerikan dış politikasına hâkim olmasıdır. Yani Amerikan Dışişleri Bakanlığı büyük çapta Yahudi lobisinin kontrolü ve tesiri altındadır. Bu bütün dünyanın bildiği bir hakikat.
SENATÖRLERİ KAPI KAPI DOLAŞARAK İMZA TOPLAMAK HAİNLİKTİR
-Senatörleri kapı kapı dolaşarak Türkiye karşıtı imza toplamak ne anlama geliyor?
Hani bu hareket yerli, milli ve bağımsız hareketti? Senatörleri kapı kapı dolaşıp imza toplamak bana göre hainliktir. Bana, cemaatten ayrılarak hainlik yaptığımı söylüyorlar. Hâlbuki ben hainlik yapanlardan ayrıldım. Türkiye Cumhuriyeti devletine savaş açanlarla, yine bu devleti devirmek için düğmeye basıp yargıçlarını, polislerini intihar saldırılarına yönelten insanlarla beraber olamazdım. Ben hizmetin içinde Allah rızası için bulundum. Hükümeti devirmek için bulunmadım. Fethullah Gülen bu sebeple beni doğru okuyamadı. Benim legalde yaptığım hizmetleri ve desteği, illegal sahada da medet bekledi. Yanıldı…
HRANT DİNK CİNAYETİ NEDENİYLE ABD GÜLEN’İ İADE EDEBİLİR
-ABD Fethullah Gülen’i Türkiye’ye sizce teslim edecek mi?
Bana göre iki sebepten dolayı ABD Gülen’i Türkiye’ye iade edebilir. Birincisi Türkiye’de terör eylemleri başladı ve Türkiye Kandil’i bombalıyor. Çok kişi bu durumu Amerika’nın PKK’yı sattığı yönünde değerlendirdi. Amerikan politikasında böyle bir satış bölümü vardır. Amerika kullanır ve daha büyük bir menfaat karşılığı satar insanları. Çünkü devletin menfaatleri o şahısların menfaatlerinden daha önemlidir. Dolayısıyla Amerika’nın satışa getiremeyeceği insan yoktur. Bu açıdan bakıldığında Amerika PKK’yı sattığı gibi Fethullah Gülen’i de satabilir. İkinci ise hangi durumda satacağıdır. Amerika’da ve Avrupa Birliği’nde en güçlü lobilerden bir tanesi de Ermeni Lobisi’dir. Şimdi bu paralel yapı içerisinde olduğu iddiasıyla yargılan bir insan var Ali Fuat Yılmazer. Eski istihbarat polis şefi kendisi. Bu kişi hukuksuz, kanunsuz dinlemelerden tutuklandı. Bir de Hrant Dink cinayetine göz yummaktan, tedbir almamaktan tutuklandı. Şimdi Ali Fuat Yılmazer’in ve bu paralel yapı içerisinde isimleri geçen şahısların Hrant Dink cinayetini bilerek önlemedikleri, güçleri yettikleri ve tedbir alacakları halde önlem almadıkları iddiasıyla bir yargılama olacak. Eğer Ali Fuat Yılmazer’in burada Ramazan Akyürek gibi diğer isimler gibi Hrant Dink cinayetinde bir sorumluluğu ortaya çıkarsa nasıl inkâr ederlerse etsinler bu sorumluluk paralel yapının da üzerine yapışır. Ermeni lobisi Avrupa’da başta Fransa olmak üzere, hem de ABD’de Fethullah Gülen hareketiyle ilgili kanaatlerini ve bakışını değiştirir. Hrant Dink cinayeti ile paralel yapının alakasının tespit edilmesi durumunda Fethullah Gülen’i ABD Türkiye’ye iade edebilir.
Akit