İTTİFAKLAR SEÇİMİ
24 Haziran Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri, adeta ‘ittifaklar seçimi’ olarak tarihe geçti. AKP ile MHP arasında kurulan ikili ittifakın adının ‘Cumhur İttifakı’ olmasına karar verilirken, cumhur ittifakının cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Öte yandan CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve DP ise milletvekili genel seçimlerinde beraber hareket etme kararı aldı. ‘Millet ittifakı’ adını verdikleri bu ittifak, ortak bir cumhurbaşkanı adayı seçmezken, her parti kendi cumhurbaşkanı adayını belirledi.
TARİKAT VE CEMAATLERDEN SEÇİM AÇIKLAMALARI
Birçok cemaat ve tarikat, 24 Haziran seçimlerinde kimi destekleyeceklerini açıkladı.
Menzil Cemaati: Adıyaman başta olmak üzere Semerkand grubu bünyesinde faaliyet gösteren Menzil Cemaati, seçimlerde AK Parti’ye oy vereceklerini ilan etti.
İsmailağa Cemaati: 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladı.
Nakşibendi Tarikatı: Muhammed Zahid el-Haznevi, yaptığı açıklamada, seçimde AK Parti’yi destekleyeceklerini ilan etti.
Nur Talebeleri: Bediüzzaman Said Nursi’nin talebesi Hüsnü Bayramoğlu, yaptığı açıklamada “Bediüzzaman’ın talebeleri olarak bizler, tıpkı Üstadımız gibi, vatan, millet, Kur’an, İslâmiyet ve insaniyet namına, Recep Tayyip Erdoğan’ı ve beraberindekileri muhafazayı ve arkasında olduğumuzu bildirmeyi bir vazife biliyoruz”diyerek oylarının Erdoğan’a olacaklarını belirtti.
Selefiler: Birçok selefi dernek tarafından “Beyanname” başlığıyla yayımlanan açıklamada “demokrasiye inanmıyor ve tasvip etmiyoruz ancak Cumhurbaşkanını ve mevcut hükümeti emsallerinden daha liyakatli oldukları kanaatiyle desteklediğimizi beyan ederiz” denildi.
Aynı zamanda, Süleyman Hilmi Tunahan’ın talebeleri, Erenköy Cemaati, Akabe Vakfı, Safa Vakfı ve daha birçok dini grup seçimlerde Erdoğan’ı destekleyeceklerini ilan ettiler. Bu durum ise akıllara Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye isnad edilen “Halkın Teveccühüne Yön Vermeye Çalışma Suçu”nu getirdi. Mevcut hükümeti belli birkaç konuda eleştirmek bu kapsama girdiriliyorken, AKP ve Erdoğan’ı destekleme kararı almanın ise kesinlikle ‘halkın teveccühüne yön vermeye çalışma olarak’ görülmemesi akıllarda birçok haklı soru bıraktı.
Furkan Vakfı Gönüllüleri Bu Yıl Da Oy Kullanmadı: ‘Allah’ın dünyasında Allah’ın dediği olur’ diyen ve bunu kendilerine şiar edinerek tüm beşeri ideolojileri reddeden Furkan Vakfı gönüllüleri her seçimde olduğu gibi bu seçimde de sandığa gitmedi. Sandıklarda ‘İslam mı olsun yoksa demokrasi mi, laiklik mi, sosyalizm mi olsun?’ gibi bir seçme hakkı olduğu gün ilk biz gideriz sandığa ve İslam sandığını seçeriz, diyen vakıf gönüllüleri sorunun seçilen kişilerde değil Sistemin kendisinde olduğunu dile getirdi.
24 HAZİRAN SEÇİM ÇALIŞMALARINDA ‘ADALETSİZLİK’ İDDİALARI
Meral Akşener’in Seçim Çalışmaları: İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Üsküdar’daki mitinginde konuşmaya başlamasıyla birlikte alandaki ışıklar kesildi. Akşener, “Meydanın lambalarını söndürmüş, belediye şimdi de. Biz bunlara alışkınız. Salon verilmedi otoparklarda konuştuk. Stantlarımıza saldırdılar. Normalde biz bunları yutmazdık. Ama cevabını sandıkta vereceğiz” diyerek tepki gösterdi. Selahattin Demirtaş’ın Tahliye Talebine Ret: Cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, cumhurbaşkanı adayı olduğu gerekçesiyle avukatları aracılığıyla yaptığı tahliye talebi, yargılandığı mahkeme tarafından reddedildi. Demirtaş ise bu duruma: “Diğer Cumhurbaşkanı adayları meydan meydan koşturup yorulurken, benim burada olmam büyük adaletsizlik. Ben burada ayak ayaküstüne atıp çayımı yudumlarken cefayı onlar çekiyor” şeklinde attığı tweetle tepkisini gösterdi.
KAVGALI SEÇİM SÜRECİ
Suruç Olayları: 24 Haziran seçim çalışmaları kapsamında Suruç ilçesinde temaslarda bulunan AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın beraberindeki heyet ile bir grup HDP’li arasında yaşanan silahlı kavgada 4 kişi öldü, 9 kişi yaralandı. Hastanede dahi devam eden çatışmalarda hastane kameralarının söküldüğü görüldü. İki taraf da birbirlerini suçlarken AKP’li heyetin bölgede silahlı bir şekilde seçim çalışmalarına çıkmaları da gözden kaçmadı. Millet İttifakı Partilerine Gece Yarısı Saldırı: Konya’da bir grup, CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin büro ve stantlarına saldırı düzenledi. HDP Stantlarına Saldırı: Türkiye’nin çeşitli ilçelerinde HDP seçim stantlarına, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahlı saldırı gerçekleştirildi.
DIŞİŞLERİ BAKANI: ‘ABD, BİZİM GİBİ BİR MÜTTEFİKİ KAYBETMEMELİ’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bir TV kanalında gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmesinde, İncirlik’in Türkiye için bir koz olup olmadığı sorusunun yöneltilmesi üzerine, “Artık ilişkilerden umut kesilir, geri dönülmez bir noktaya gelinirse o zaman elbette Türkiye de elindeki güç ve koz neyse bunu masaya koyar. ABD’nin bizim gibi bir müttefiki kaybetmemesi lazım” dedi.
KARAMOLLAOĞLU’NDAN ÇARPICI İDDİA
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu; “15 Temmuz kalkışması ile de mücadele edemediler. İşin içine giremiyorlar çünkü fazla girdikleri zaman kabak başlarında patlıyor. Ciddi manada eğer bu meseleyi ele alırlarsa AK Parti’nin yüzde 70’i içeri girer” dedi.
AKP SEÇMENİ: ‘VALLAHİ İNANIRIZ’
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Kocaeli’nde Sondaj Gemisi için düzenlenen törende konuştu. Albayrak konuşmasında birAKP’li seçmenin söylediklerini aktardı. Albayrak şöyle konuştu: “Birileri konuşuyor, birileri de yapıyor. Türkiye’de Ak Parti olarak biz hep yapan tarafında olduk. Geçenlerde seçmen vatandaşlarımızla konuşurken, biri dedi ki, “Ak Parti’ye o kadar güveniyoruz ki, Cumhurbaşkanımız çıksa, şuradan Ay’a kadar 4 şeritli yol yapacağım dese, Vallahi inanırız.” Albayrak’ın bu konuşmasının ardından Sosyal medyada muhalif kesimin seçmenleri tarafından, AKP seçmenleri ile ilgili çok konuşulan paylaşımlar yapıldı.
‘AK PARTİ KAZANDI DİNDARLAR KAYBETTİ’
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başdanışmanı, Karar gazetesinden Etyen Mahçupyan, köşe yasında “takım tutar gibi, kazanmak ve kaybetmek üzerine kurulu siyasi parti taraftarlığının” sakıncalarını yazdı. Türkiye’de laik veya dindar kesimlerde yıllardır toplumsal bütünleşmeyi hedef alan bir siyaset üretilemediğini belirten Mahçupyan, partilerin uzun yıllardır iktidar fırsatlarını devlete nüfuz etme için kullandıklarını ifade etti. 28 Şubat sonrası AK Parti’nin başta benzer bir refleksle hareket etmediğini anlatan yazar, bugün ise söz konusu yoldan sapılmasına rağmen AK Parti’nin artık kendi cemaatinin çıkarlarını koruyacak bir yola da giremediğini anlattı. Mahçupyan yazısını bitirirken, AK Parti’nin iktidarı kazanmasına rağmen siyasetin kaybettiğinin altını çizerken “İktidar devam etsin yeter, denecekse AK Parti bu sürede ‘kazandı’… Ama toplumsal bütünleşme şansı harcanırken, dindarlar kaybetti” ifadesini kullandı.
ERDOĞAN’DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR
‘Biz Bir Numarayız, ABD Gerimizde’: Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Valiliği’nin düzenlediği iftar programında konuştu. Erdoğan “Dünyada en az gelişmiş ülkelere destekte bir numaralı ülke Amerika görünür fakat gayrisafi milli hasılaya göre dünyada bunun bir numarası Türkiye. Biz bir numarayız. Amerika gerimizde, İngiltere falan çok daha gerimizde” dedi.
‘Kürt Sorununu Çözdük’: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da katıldığı iftar programında kanaat önderlerinden destek istedi. Erdoğan, “Kürt sorununu çözmeyi başardık. 2018’in Türkiye’sinde artık Kürt sorunu diye bir şey yoktur” dedi.
‘Türkiye Dünya Çapında Bir Efsanedir’: Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Biz sadece güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye demiyoruz. Bütün bunlarla beraber aynı zamanda güçlü ekonomi diyoruz. Türkiye, geçtiğimiz 16 yılda ortaya koyduğu ekonomi performansıyla dünya çapında bir modeldir, dünya çapında bir efsanedir. Kur, faiz ve enflasyon sarmalıyla bozulmak istenen ekonomimiz, 24 Haziran’ın ardından yeni ve çok daha güçlü bir yükselişe geçecektir. Türkiye’nin ne gelirlerinde ne giderlerinde, ne borçlanmasında ne borçlarını ödemesinde en küçük bir sıkıntısı yoktur.”
TÜRK PARASI PUL OLDU
Türkiye’de OHAL’in ilanından bu yana ekonomi ve fikir özgürlüğü en çok etkilenen iki alan oldu. TL Değer Kaybetti: Dolar 3.03 TL’den 4.60 TL’ye, Avro 3.33 TL’den 5.38 TL’ye yükselerek, TL sırasıyla yüzde 34 ve yüzde 38 değer kaybederek yeni rekorlara koştu. Cari Açıkta Yüzde 88,4 Artış: Türkiye’nin dış borcu 423,1 milyar dolardan 453,2 milyar dolara ulaştı. Özel sektör dış borcu ise 297,2 milyar dolardan, 316,4 milyar dolara yükselerek, yüzde 6,4 arttı. Cari açık 29,4 milyar dolardan 55,4 milyar dolara çıktı. 12 aylık cari açık yüzde 88,4 artış gösterdi. Dış ticaret açığı 58,1 milyar dolardan 84,9 milyar dolara ulaştı. Yabancı Sermaye Azaldı: 20 Temmuz öncesinde Türkiye’ye doğrudan giren yabancı sermaye toplam 13,7 milyar dolar iken, OHAL sonrasında 12 milyar dolara geriledi. 12 aylık karşılaştırmada Türkiye’ye giren yabancı sermaye miktarı yüzde 12,4 azaldı. Olağanüstü Borçlanma: Milli gelir 862,7 milyar dolardan, 851,1 milyar dolara gerileyerek, 1 yılda 11,6 milyar dolar azaldı, kişi başına 286 dolar düştü. Hane halkının bankalara borcu 397,8 milyar dolardan 498,5 milyar dolarla yüzde 25,3 arttı. Esnaf Battı, İşsizlik Fırladı: Kapanan şirket sayısı 2011’den bu yana en büyük yükselişi kaydederek 2016’ya göre yüzde 33 arttı. 2016’da 9 bin 850, 2017’de 14 bin 701 şirket kapandı. Yalnızca 2018’in ilk üç ayında 29 bin 909 esnaf battı. Temmuz 2016’dan bu yana batan esnaf sayısı 176 bin 911’e çıktı. 6.1 milyon işsiz, 9,5 milyon sigortasız kişi bulunuyor. Türkiye ekonomisi ve yönetimi tefecilere teslim edildi. Son 15 yılda Londra’daki bir avuç tefeciye 150 milyar dolar, yurtiçindeki tefecilere ise 675 milyar dolar faiz ödendi. Denetimsiz 31 KHK: Anayasal denetime tabi olmayan 31 KHK yayımlandı. Hukukun üstünlüğü endeksinde 2015’te 80. sırada olan Türkiye, 113 ülke arasında 103.’lüğe geriledi. 114 Bin 729 Kişi Kamudan İhraç Edildi: Cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklu sayısı, 188 binden 230 bine çıktı. Hapisteki kişi sayısı yüzde 22,3 arttı. Tutuklu ve hükümlülerin nüfusa oranında Türkiye, Rusya’dan sonra ikinci oldu. 135 gazeteci tutuklandı. 2 bin 500 gazeteci işsiz kaldı. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre; Türkiye 180 ülke arasında 157. olurken, tutuklu gazeteci sayısında da dünya birincisi oldu. Masumiyet karinesine aykırı olarak 5 bin 822 akademisyen, 33 bin 497 öğretmen görevden alındı. 114 bin 729 kişi kamudan ihraç edildi.
OHAL’İ KALDIRMA VAADİ
‘Seçim Sonrası OHAL’i Kaldırma Gibi Bir Durum Söz Konusu Olabilir’: Erdoğan, “Seçim sonrası OHAL’i masaya yatırıp onu kaldırma gibi bir durum söz konusu olabilir. Onun çalışmasını da yapmış olacağız” dedi. Seçim sürecine OHAL ile gitmeyi tercih eden Erdoğan’ın seçim sonunda kaldırmayı vaad etmesi üzerine CHP’nin adayı Muharrem İnce, ‘Elini tutan mı var şimdi kaldırsana’ sözleriyle tepki gösterdi. OHAL’in Kalkması Türkiye’ye Bakışı Olumlu Yönde Değiştirecek: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Haziran’dan sonra OHAL’i kaldırma vaadinin ardından Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek: “Cumhurbaşkanımız net bir şekilde ilk işimizin OHAL’i kaldırmak olacağını ifade etti. Bu da dışarıda Türkiye’nin algısını, ülkemize bakış açısını olumlu yönde değiştirecek” açıklamasında bulundu.
‘15 SENE ÖNCE FIRIN MI VARDI?’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı miting ve özel programlarda ‘buzdolabı, fırın, çamaşır makinesi’ gibi ev aletleri üzerinden muhalefete yüklendi.
‘15 Sene Önce Fırın Bulabiliyor Muyduk?’: Erdoğan, muhalefetin parlamenter sisteme dönüş vaadine tepki göstererek, “Türkiye’de bundan 15 sene evvel acaba evlerde fırın bulabiliyor muyduk, acaba evlerde buzdolabı bulabiliyor muyduk?” dedi. ‘Her Evde Buzdolabı Olması Refah Seviyemizi Gösteriyor’: Gaziosmanpaşa’da gerçekleştirdiği mitingde konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi çamaşır makinesi olmayan ev kaldı mı? Fırın yoktu. Şimdi fırın olmayan ev kaldı mı? Nereden nereye… Geçen gün bir dostum, ‘Ya bunların söylediklerine bakma. Bizim ne araba, ne şu ne bu aklımızdan geçmezdi. Şimdi benim arabam var, oğlumun arabası var. Hanım da tutturdu, o da araba alıyor’ diyor. Nereden nereye geldik. Daha da iyi olacak. Bu bizim refah düzeyimizi gösteriyor” dedi.
Erdoğan’ın bu sözlerine karşılık muhalefet ise: ‘Buzdolabı AKP yokken de vardı, şimdi her evde buzdolabı var da ne oluyor sanki? Şimdi buzdolaplarının içi, arabaların ise benzin deposu boş’ diyerek tepki gösterdi.
SOĞAN-PATATES KRİZİ
2018 Haziran ayı itibarıyla tarımsal ürünlerdeki en belirgin fiyat değişimleri patates ve soğan ikilisinde yaşandı. Patateste yüzde 94, soğanda yüzde 212’lik artış halkın tepkisine yol açtı. Patatesin raflardaki fiyatı 6 liraya kadar çıkarken, soğanın fiyatı da 6,5 lirayı buldu. Ortalama olarak 1 patatesin fiyatı 1 lira oldu. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, artan soğan ve patates fiyatlarına karşılık, “Bu ürünlerin ithalatına müsaade edeceğiz” açıklamasında bulundu. Başbakan Binali Yıldırım ise patates ve soğandaki artışa binaen “Spekülasyondan öte bir şey değil, göreceksiniz birkaç gün sonra böyle bir meseleyi konuşmayacağız” dedi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, “Dediler ki ‘Patates elimizde, depolarda kaldı, 50 kuruşa alan yok, bize ihracat desteği verin’ Biz de bunun üzerine patatese ihracat desteği verdik. Bütün bakanlar imzaladı. Nasıl olur da böyle bir durumda 50 kuruş olan patates 5-6 liraya çıkar anlamış değilim” dedi.