7 Furkan Hareketi Gönüllüsünden Aksaray Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu yargılanan Yusuf Tapan ile Haydar Akoraler'in, ses kayıtları yayınlandı. Furkan Vakfı'nın resmi hesabından paylaşılan kayıtlarda, gönüllülerden Yusuf Tapan şu ifadelere yer verdi:
"Öncelikle özelde bizim, genelde bütün mazlumların özgürlüğüne kavuşması için mücadele ederek destek olan tüm erkek ve hanım kardeşlerime teşekkür ediyorum, Allah razı olsun. Bu vesileyle kardeşlerime buradaki duygularımı birkaç cümleyle ifade edeyim. Sağ olsunlar birçok kardeşimiz nasıl olduğumu soruyorlar yazdıkları mektuplarda, hamd olsun çok iyiyim, günlerim burada güzel geçiyor. Hocamızın dediği gibi; zindan bana bir şey kaybettirmedi, çok şey kazandırdı. Hocamız bize şu nasihatlerde bulunmuştu;
"Rabbimiz bir ayetinde Allah müminlerden canlarını ve mallarını cennet karşılığında satın almıştır, buyuruyor. Bizler canımızı ve malımızı Allah'a sattığımıza göre Allah azze ve celle de satın aldığı canlarımızı ve mallarımızı istediği şekilde kullanır. İster dışarıda hizmet ettirir, ister zindanda yükseltir. Sattığınız malın, satın alan tarafından nasıl kullanılacağına artık karışamayız.
Eğer Allah'ı biz seviyor ve canımızla malımızla Allah'a teslim olmuşsak bu uğurda çektiğimiz sıkıntılar da inşallah bizim için şeref olacaktır. Mevlana'nın dediği gibi; "Sevgili yolunda ayağına diken batan aşık, onu elbisesine takılmış bir gül görmeli değil midir?" Bizler de başımıza gelen işkenceyi, zindanı sevgili yolunda çektiğimiz bir gül, bir şeref olarak görüyoruz ve şunu da biliyoruz ki; bize yapılanların asıl amacı hocamız, hocamızın ve cemaatimizin tertemiz hayatına leke sürmek istiyorlar. Bunu biliyoruz, zaten hedefte hocamızın olduğunu babamı arayarak da açıkça itiraf etmiş oldular ve 30 ocak operasyonuyla hocamıza suç isnat etmeye çalıştılar tutmadı.
Hocamız o dosyaya "Suç dosyası değil, sus dosyası" demişti çünkü hocamızı susturmaya çalışmışlardı o zaman herhalde bu dosyaya da "Gasp dosyası değil, kork dosyası" diyeceğiz çünkü bizleri işkenceyle, zindanla korkutup suç isnat etmeye çalışıyorlar, Allah'ın izniyle bunu kesinlikle başaramayacaklar. Rabbimiz ayette; Allah zalimlerin planlarını başarıya ulaştırmaz ve başka ayette de; "Allah hainlerin tuzaklarını planlarını başarıya ulaştırmaz" buyuruyor.
Ne Olmuştu?
9 Eylül'de Koray Sarısaçlı'yı kaçırdıkları suçlamasıyla Adana Emniyetinde gözaltına alınan Furkan Gönüllüleri yaklaşık 4 gün boyunca insanlık onurunu zedeleyici işkencelere maruz bırakılarak suçu kabule zorlanmıştı.
12 Eylül'de çıkarıldıkları mahkemenin ardından serbest bırakılan 4 Furkan Gönüllüsü, savcının üst mahkemeye yaptığı itiraz sonrasında 1 gün sonra hiçbir delil olmadan tekrar tutuklanmıştı. 18 Eylül'de ortaya çıkan ve kendisini kaçıranların Furkan Gönüllüleri olmadığını, gönüllülerle aile dostu olduğunu belirten Koray Sarısaçlı, iki ay sonra emniyetin baskısıyla ifade değiştirerek gönüllüler hakkında "Silahlı gasp" suçlamasında bulundu.
27 Aralık akşam saatlerinde gözaltına alınan 2 gönüllü hakkında tutuklu yargılama kararı verildi. Son olarak 17 yıl yanında çalıştığı Sarısaçlı tarafından milyonlarca lira dolandırıldığı öğrenilen Ufuk Bülez adlı gönüllü de 4 Ocak günü "Kişiyi hürriyetinden alıkoymaya iştirak" suçlamasıyla tutuklandı. Toplamda 7 gönüllünün haksız yargılaması devam ediyor.
Cezaevinde alınlarının akı ile yatan aslan kardeşlerimizden SES VAR! Rabbimiz en kısa zamanda 7 kardeşimizin tahliye haberlerini de duyurmayı bizlere nasib etsin🤲 pic.twitter.com/qYUXIUrVsI
— Furkan Vakfı (@furkanvakfi) January 14, 2022
Yusuf ve Haydar kardeşlerimizin sesini duyduk, inşallah diğerlerini de en kısa zamanda duyarız...pic.twitter.com/TOp6nYnFfz
— Furkan Vakfı (@furkanvakfi) January 14, 2022
