Hamas lideri Heniyye: Şehitlerin kanı Trump'ın planının önüne geçti

Hamas lideri İsmail Heniyye, Gazze sınırında akan şehit kanlarının, Trump'ın "yüzyılın anlaşması" planını ilan etmesinin önüne geçtiğini vurguladı.

Eklenme Tarihi: 19 May 2018
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Hamas lideri Heniyye: Şehitlerin kanı Trump'ın planının önüne geçti

"Şehitlere Vefa Cuması" adı verilen Büyük Dönüş Yürüyüşü'nün sekizinci cumasında Gazze sınırında düzenlenen gösteride konuşan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, bu yürüyüşün İsrail'in 2007'den bu yana devam eden Gazze ablukasını sarstığını söyledi.

Heniyye, sekiz haftadır süren gösterilerin gelip geçici sıradan birer eylem olmadığını, Filistin halkının işgale ve ablukaya "hayır" dediğini, Mescid-i Aksa'da namaz kılma talebini haykırdığını vurguladı.

Gazze sınırındaki yürüyüşlerin sonuç alınıncaya kadar sürdürüleceğine ve Hamas yöneticilerinin İsrail'in tehditlerinden korkmadığına dikkati çeken Heniyye, "Gazze sınırında akan şehitlerin kanı, ABD Başkanı Donald Trump'ın 'yüzyılın anlaşması' planını ilan etmesinin önüne geçti." ifadesini kullandı.

İsrail askerlerinin, pazartesi günü ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını protesto etmek ve Nekbe'nin (Büyük Felaket) 70. yılını anmak isteyen göstericilere ateş açması sonucu 62 Filistinli şehit olmuş, 3 binden fazla kişi yaralanmıştı.

ABD'nin "yüzyılın anlaşması" projesi

Trump'ın İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda öne sürdüğü "yüzyılın anlaşması" olarak isimlendirilen girişimin, Filistin devletini kurmak için Sina topraklarının bir bölümünün alınmasını öngördüğü ileri sürülüyor. Mısır ise bu tür iddiaları yalanlıyor.

Kudüs'ün İsrail'in başkenti olması ve Yahudi yerleşim yerlerinin yüzde 10'unun ilhakı gibi Filistinliler için ağır şartlar taşıyan plan, Filistinli taraflarca benimsenmemişti.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri Saib Ureykat daha önce, ABD'nin İsrail ve Filistinlilere sunmayı planladığı ifade edilen "yüzyılın anlaşması"nın ana hatlarıyla ortaya konulduğu 13 maddelik bir "siyasi rapor" hazırlamıştı.

Raporda, anlaşmanın ilk maddesinin "Kudüs'ün İsrail başkenti olarak tanınması ve ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasını", ikinci maddenin ise Filistin devleti için 1967 sınırlarında, Kudüs'ün dış mahallelerinde (yaklaşık 6 kilometre dışında) bir başkent kurulmasını öngördüğü belirtilmişti.