Hamas'tan İsrail ve ABD'ye tepki

Hamas'ın Gazze Sorumlusu Sinvar, "ABD ile İsrail Filistin uzlaşısının başarıya ulaşma fırsatları açısından tehlike arz ediyor." dedi.

Eklenme Tarihi: 20 Eki 2017
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Hamas'tan İsrail ve ABD'ye tepki

Hamas'ın Gazze Sorumlusu Yahya es-Sinvar, ABD ile İsrail'in Filistin uzlaşısına yönelik "tehlike" teşkil ettiğini söyledi.

Gazze'deki gençlerle bir araya geldiği görüşmede konuşan Sinvar, "ABD ile İsrail Filistin uzlaşısının başarıya ulaşma fırsatları açısından tehlike arz ediyor. İsrail Güvenlik Kabinesi ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi Jason Greenblatt'ın beyanatlarının ardından işlerin daha da zorlaşacağını tahmin ediyorum. Uzlaşının başarısızlığa uğraması, Filistin ulusal projesini tehdit eden faktörlerden birini teşkil edecektir." diye konuştu.

Greenblatt'ın açıklamalarına ilişkin Sinvar, "Kimse bizim İsrail'i tanımamızı sağlayamayacak. Biz bu konudaki tartışmaları önceden aştık." dedi.

"Uzlaşının akamete uğramasına izin vermeyeceğiz"

Hamas'ın "Filistin'in bölünme sayfasını kapatmaya, uzlaşıyı gerçekleştirmek için tüm çabaları harcamaya" karar verdiğini yineleyen Sinvar, "Biz bu aşamayı atlama konusunda ciddiyiz. Geri adım atılmasına veya uzlaşının akamete uğramasına izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Hamas'ın Fetih hareketi ile yapılan uzlaşı anlaşmasının tüm maddelerine uymakta kararlı olduğunun altını çizen Sinvar, Fetih hareketi ile Filistin Kurtuluş Örgütü'ne önümüzdeki toplantılarını Gazze'de düzenlemeleri çağrısında bulundu.

Sinvar, Hamas'ın Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Gazze'yi ziyaret etmeyi kabul etmesi halinde koruma sağlamaya hazır olduğunu aktardı.

İran konusuna da değinen Sinvar, Hamas'ın İran'la ilişkilerine bağlı olduğunu belirterek, İran'ın Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın en büyük destekçisi olduğunu kaydetti.

Hamas "esir takasına" hazır

Hamas'ın elindeki İsrailli askerler hakkında Sinvar, hareketin yeni bir "esir takası" anlaşmasına hazır olduğuna işaret ederek, İsrail hapishanelerinde bulunan çeşitli Filistinli grupların liderlerini çıkarabileceklerini söyledi.

İsrail hükümeti, 17 Ekim'de Filistin yönetimiyle yeniden barış görüşmesine başlamak için "Hamas'ın silahsızlandırılması" da dahil yedi ön koşulları olduğunu duyurmuştu.

Açıklamada bu şartlar, "Hamas'ın silahsızlandırılması, Hamas'ın İsrail'i tanıması ve terörü bırakması, Hamas'ın elindeki İsrailli askerlerin cenazeleri ve esir tutulan sivillerin iade edilmesi, Filistin yönetiminin Gazze'de güvenlik kontrolünü ve sınır kapılarını tamamen eline alarak kaçakçılığı önlemesi, Filistin yönetiminin Batı Şeria'da Hamas'ın terör alt yapısına yönelik operasyonlarını sürdürmesi, Hamas'ın İran'la ilişkilerini kesmesi, Gazze'ye para ve insani ekipmanların girişinin Filistin yönetimi ile bu amaçla kurulan mekanizma üzerinden devam etmesi" şeklinde sıralanmıştı.

ABD Başkanı Trump'ın Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi Greenblatt, ABD'nin Kudüs Başkonsolosluğu tarafından bu sabah yayımlanan açıklamasında, Hamas ve Fetih hareketleri arasında varılan uzlaşı anlaşması sonucu göreve başlaması beklenen Filistin Uzlaşı Hükümeti'nin "şiddetten vazgeçerek İsrail'i tanıması" gerektiğini kaydetmişti.

Greenblatt ayrıca, ABD'nin bir kez daha Ortadoğu Dörtlüsü'nün şartlarına bağlılığın önemini vurguladığını belirterek, "Eğer Hamas, Filistin Hükümeti’nde bir rol üstlenmeye niyetliyse bu şartları kabul etmek zorundadır." ifadelerini kullanmıştı.

Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Rusya ve ABD'den oluşan Ortadoğu Dörtlüsü, 2013 yılında Hamas'a Filistin sahasında kabul edilen bir taraf olarak tanınması karşılığında terörü reddetmesini, İsrail'in varlığını kabul etmesini ve Filistinliler ile İsrail arasında imzalanan anlaşmaları tanımasını şart koşmuştu.

Hamas ve Fetih heyetleri Mısır'ın başkenti Kahire'de yürütülen müzakereler kapsamında 12 Ekim'de Filistin'deki bölünmüşlüğü bitiren "uzlaşı anlaşmasını" imzalamıştı. Anlaşma kapsamında, Filistin Ulusal Uzlaşı Hükümetinin, en geç 1 Aralık 2017 tarihine kadar Gazze'deki tüm görevlerini Batı Şeria'da olduğu gibi yerine getireceği açıklanmıştı.