Hindistan İçişleri Bakanı Amit Şah, "Keşmir Vadisi'nde herhangi bir kısıtlama yok." iddiasında bulundu.
Hint haber ajansı Press Trust of India'da (PTI) yer alan habere göre, İçişleri Bakanı Şah, bir etkinlikte yaptığı konuşmada, "Keşmir Vadisi'nde herhangi bir kısıtlama yok ve tüm dünya Cammu Keşmir'e 370. madde altında verilen özel statüyü iptal etme kararını destekliyor." şeklinde konuştu.
Şah, muhalefeti Cammu Keşmir ile ilgili "yanlış bilgi" yaymakla suçlayarak, "Kısıtlamalar nerede? Bu sadece sizin zihninizde. Kısıtlama yok. Kısıtlamalarla ilgili sadece yanlış bilgilendirme yayılıyor." diye konuştu.
Halkın Cammu Keşmir'de özgürce dolaşabildiğini savunan Şah, "Hindistan'ın diğer bölgelerinden birçok gazeteci Keşmir'i düzenli olarak ziyaret ediyor." iddiasında bulundu.
Şah, mobil telefon bağlantılarındaki kısıtlamalar yüzünden insanların ağladığını ifade ederek, "Telefon bağlantısı eksikliği insan hakları ihlali değil." dedi.
Hindistan'ın ilk Başbakanı Jawaharlal Nehru'yu 1948'de Birleşmiş Milletler'e (BM) konuyu taşıdığı için suçlayan Şah, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin 5 Ağustos'ta aldığı karar sonrası Cammu Keşmir'in gelecek 10 yıl içerisinde ülkedeki en gelişmiş bölge olacağını söyledi.
Nehru'nun Cammu Keşmir Başbakanı Şeyh Abdullah'ı 11 yıl hapiste tuttuğunu anımsatan Şah, "Şimdi iki ay bile olmadı ancak insanlar çok fazla konuştu." ifadesini kullandı.
Cammu Keşmir'deki kısıtlamalar
Cammu Keşmir'de Hint güvenlik güçlerinin 5 Ağustos'tan bu yana aldığı olağanüstü önlemler nedeniyle başkent Srinagar ve diğer kentlerin büyük bölümü polis barikatları ve dikenli tellerle çevrilmiş durumda.
Seyahat kısıtlamaları nedeniyle halk sokaklara çıkamıyor, toplu taşıma hizmetleri verilmiyor, dükkanlar ve iş yerleri kapalı bulunuyor.
Telefon hatlarının ve internet hizmetinin kesilmesi nedeniyle Keşmirliler yakınlarıyla haberleşmekte ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük yaşıyor, az sayıda öğrenci derslere devam edebiliyor.
Jamia Mescid ve Dargah Şerif gibi büyük camilerde kitlesel gösterilere sebep olacağı gerekçesiyle cuma namazı kılınmasına müsaade edilmiyor.
Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılmasının ardından gözaltına alınan yerel siyasi liderler, kamu çalışanları ve bağımsızlık yanlısı aktivistler ise halen hapiste tutuluyor.
Kısıtlamaların kaldırıldığı iddia edilmişti
Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldıran anayasa değişikliğinin ardından bölgede uygulamaya konulan güvenlik önlemleri ve haberleşme kısıtlamalarının pek çok yerde kaldırıldığı iddia edilmişti.
Merkezi hükümetin atadığı Cammu Keşmir hükümetinin Enformasyon ve Halkla İlişkiler Dairesi'nden 13 Eylül'de yapılan açıklamada, 5 Ağustos'tan itibaren uygulanan seyahat kısıtlamaları ile telefon hatları ve mobil iletişim şebekelerindeki kesintilerin kaldırıldığı duyurulmuştu.
Açıklamada, "Kısıtlamalar tüm bölgelerde kaldırılmış, trafik akışı normale dönmüştür. Telefon hatları tamamen açılmıştır. Kupwara ve Handwara da mobil ağlar yeniden çalışmaktadır." ifadesi yer almıştı.
Öte yandan, PTI haber ajansı resmi kaynaklara dayandırdığı aynı günkü haberinde ise Hazratabal ve çevresinde cuma namazı nedeniyle bazı yeni güvenlik tedbirlerinin devreye sokulacağı, kent merkezindeki 5 polis karakolu çevresindeki seyahat kısıtlamalarının süreceği bildirilmişti.
Kısıtlamaların bazı bölgelerde kaldırıldığına yahut hafifletildiğine dair zaman zaman yerel basında çıkan benzer haberlere rağmen, Cammu Keşmir'deki kısıtlamalar ve güvenlik önlemleri devam ediyor.
Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos'ta iptal ederek, bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış, Cammu Keşmir'i iki birlik toprağına ayırmıştı.
Yeni Delhi yönetiminin bu kararının ardından bölgede Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve sivil halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, iletişim hatlarını kesmiş, aralarında eyaletin eski başbakanlarından Faruk Abdullah, Ömer Abdullah ve Mehbuba Müfti’nin de bulunduğu bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.
Milliyetçilerin liderliğindeki Hindistan hükümetini eleştirenler, 370. maddenin iptaliyle Müslüman çoğunluğun bulunduğu bölgenin demografik yapısının bozulmasının amaçlandığını savunuyor.