Üslup dehası Cemil Meriç, Batı'nın Doğu'ya bakışını ve İslam'a önyargısını yermek için kurmuştu o cümleleri.
İşte o çarpıcı cümleler, partizan bir fanatizmi körüklemek için epeydir iç siyasette, öbür partililere karşı kullanılıyor.
Meriç'ten alıntıyla neredeyse sloganlaştırılan şu aforizmalara sıkça rastlıyorsunuzdur:
"Bu kavga, Olimpos Dağı'nın çocukları ile Hira Dağı'nın çocukları arasındadır... Haç'la Hilâl'in, Batı'yla Doğu'nun, İman'la İnkâr'ın savaşı... Olimpos Dağı’nın çocukları, Hira Dağı’nın evlatlarını asla kabullenmeyecektir..."
Okuyanlar, siyasi iktidar mücadelesinde kendi partisinden olmayanları ötekileştirsin, küffarlaştırsın, düşmanlaştırsın diye söylememişti bunları üstat.
Oysa bugün milleti ayrıştıran, birbirine karşı kin ve düşmanlığa tahrik eden fitne sloganlarına dönüştürülüyorlar.
Kendi partisinden olanlar Hira'nın evlatlarıyken öbür partilileri Olimpos'un çocukları gibi din düşmanı göstermek, siyasi rekabeti Haç'la Hilâl mücadelesi olarak sunmak, düpedüz nefret söylemi körüklemektir. Tehlikeli bir kışkırtma, ateşle oynamaktan farksız. Onun için yasak. Dini duygularını kışkırtarak milleti birbirine düşürmek, kanunen suç.
Üç oy, üç günlük iktidar için yazık etmeyin ülkeye diye uyarmaktan dilimizde tüy bitti. Ancak düzelmek yerine daha da kötüleşti.
Bir de şöyle anlatmayı deneyeyim. Hira Dağı'nın evlatları, sırf muhalefet partilerini karalamak için yalan söyler, iftira atar, dezenformasyon yayar mı?
Son örneğini biliyorsunuz. Saraçhane'de, CHP otobüsünün üstünde Özgür Özel'le görülen gençlerden birinin fotoğrafı alındı. Üstüne "Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı katleden teröristleri övmekten ceza almış Ezgi Yıldız” yazıldı. Gazetesi, televizyonu, ajansı ve sitesiyle Hira'nın evlâdı geçinen mecralarla kişiler de yaydı bu iddiayı. Sonra fotoğraftaki, başka biri çıktı. Ezgi Yıldız değilmiş, adı Bengisu Akın. Bir video ile yalanladı. İddiayla uzaktan yakından ilgisi yok.
CHP'yi karalamak, teröristlerden yana göstermek uğruna bir genç kızı hedefleştirmekten, hem de Ramazan günü hakkına girmekten çekinmeyen Hira Dağı'nın evlâdı mı olur?
Hadi lekelenmeme hakkını koruyan kanunlardan yana korkunuz yok, mahkemede dayınız olduğuna güveniyorsunuz... Peki Allah'tan da mahkeme-i kübranın kurulacağı büyük hesap gününden de korkmaz mı Hira Dağı'nın evlatları?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salı akşamı iftarda gençlere seslenirken bir kez daha siyasi görüşlerimiz, inanç, mezhep ve yollarımız farklı da olsa "biz hep birlikte Türkiye'yiz" demişti. Yani aynı dağın çocuklarıyız. Saraçhane'de o akşam son kez toplananları da buna dahil ediyor, ayırmıyordu.
Öyleyse ne beklersiniz? Cumhurbaşkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin, zülfüyâre dokunan yanıltıcı bilgileri yalanlamadaki cevvalliğini Saraçhane'yi karalayanlara karşı da sergilemesini... Bizden, onlardan diye ayırmamasını... Milletin korkunç yalanlarla dolduruşa getirilmesine izin vermemesini...
Fakat bırakın CHP'ye karşı halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayanlara herhangi bir işlem yapılmasını... Halkın göz göre göre aldatılmasına, galeyana getirilmek istenmesine seyirci kalmayıp yalanladılar mı? Hayır, ne gezer, onu bile yapmadılar.
Gerçek ortaya çıktığı hâlde o gazetelerden biri, dün hâlâ yalanı sürdürüyordu. Yalanı yayan mecralardan düzeltme yayınlayana da rastlamadım.
Hira Dağı duysa evlatlıktan reddetmez mi!