Konuşmadan öne çıkan satır başları şöyle:
“İslam muhaliftir; bütün peygamberler gönderildikleri topluma muhalefet etmişlerdir. Hiçbir peygamber, gönderildikleri toplumla uzlaşmaya çalışmamıştır. Yanlışlara muhalefet etmişlerdir.
Peygamberler ılımlı olmak ya da uzlaşmak için gönderilmezler. Bâtılı yıkmak için gönderilirler. O yüzden peygamberler aynı zamanda muhalif liderlerdir.
Peygamberler yeri gelmiş ata binmiş, zalime karşı mücadele etmişlerdir. Haramlara muhalefet etmişlerdir.
İslam bütünüyle bir hayatı değiştirdi. Bu, muhalefetle mümkün oldu.
Diyorlar ki biz sadece doğruları söyleyelim, yanlışları söylemeyelim… Hayır! İslam yanlışa yanlış demenizi emrediyor…
Ayeti kerimede şöyle buyuruluyor: “Sen Ilımlı Müslüman olursan, onlar da ılımlı kafir olacaklar. O kafirlere boyun eğme, alttan alma…”
İslam yanlışlara muhalefet etmiştir. Kur’an’ın isimlerinden birisi de Furkan’dır… Furkan, yanlışa yanlış, doğruya doğru demektir; bu ikisini ayırmaktır…
‘Kafirlere muhalefete tamam ama siz Müslümanlara da muhalefet ediyorsunuz’ diyorlar. Elbette edeceğiz. Böylece o, içine düştüğü yanlıştan dönsün…
Eğer 4,5 sene önce bütün Müslümanlar, Suriye meselesiyle ilgili ‘yanlış yapıyorsunuz’ deseydiler, Suriye bu hale gelmezdi. 13 sene önce bütün Müslümanlar Irak için muhalefet etselerdi, Irak bu hale gelmezdi.
Müslüman, Müslümana muhalefet etmez diye bir şey yok…
Hz. Hüseyin, Yezid’e karşı geldi… Peki Yezid Müslüman değil miydi? Yani, illa Yezid gibi fasık olması gerekmez; Müslümana da muhalefet edilir…
Herkeste basiret, feraset olmaz; o yüzden hata edebilir… Bu sebeple muhalefet edilmelidir.
‘Düşmana yarar diye muhalefet etmeyelim’ anlayışı yanlıştır…
Müslüman Kürt halkı, İslam’a taban tabana zıt örgütlerin peşinden gidiyorsa, bu cemaatlerin suçudur…
Eğer Müslümanlar hakikatleri söyleseydiler, Müslümanları bu örgütlerin eline düşmekten kurtarabilirlerdi.
Hakkı söylemeye alışalım, muhalefet etmek yeri geldiği zaman doğrudur.
Müslümanlar, ‘Aman şunlar bizi yanlış anlamasın, aman şöyle olmasın’ derken tüm toplumu kaybediyorlar, farkında değiller.”
