Seçimin galibi Mark Rutte'nin Özgürlük Ve Demokrasi İçin Halk Partisi 33 sandalye kazanırken, aşırı sağcı Wilders'in Özgürlük Partisi (PVV) 20 sandalyede kaldı.
Demokratlar 66 ve Hristiyan Demokratlar Birliği partileri de 19'ar milletvekili çıkardı. Yeşiller Partisi sandalye sayısını 4'ten 12'ye çıkararak önemli bir kazanım elde etti. Türklerin liderlik ettiği Denk Partisi ise 3 sandalyeyle parlamentoda yerini alacak.
Seçimde, hükümet ortağı Lodewijk Asscher liderliğindeki İşçi Partisi (PvdA) hezimet yaşadı. 2012'de 38 milletvekili kazanan parti, 29 sandalye kaybederek 9'da kaldı. PvdA'nın gerilemesinde, savunduğu kemer sıkma politikasının büyük etkisi oldu. Oy kaybındaki diğer bir neden de hükümette olmasına rağmen ırkçı ve İslam karşıtı söylemlere karşı alternatif bir söylem geliştirememesi ve bu nedenle de göçmen kökenlilerin desteğini yitirmesi gösteriliyor.
Başbakan Rutte, zafer konuşmasında, "Brexit ve ABD seçimleri sonrasında bu gece Hollanda seçmeni yanlış tür popülizme dur dedi." şeklinde konuştu ve Rutte koalisyon çalışmalarına en kısa sürede başlayacağını belirtti.
İslam düşmanı Geert Wilders ise, sert bir muhalefet yapacağı sözünü verdi.
Wilders, "Seçimin galiplerini ve özellikle Başbakan Rutte'yi tebrik ediyorum. Sandalye sayımızı artırdık, biz de seçimin galipleri arasındayız. Hükümete karşı sert bir muhalefet yürüteceğiz" diye konuştu.
Sonuçlara göre, hiçbir parti tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamadı. En az 4 partili bir koalisyon bekleniyor. 21 Mart'ta resmi sonuçların açıklanmasının ardından koalisyon görüşmeleri başlayacak. En fazla milletvekili çıkaran partinin diğer partilere hükümet kurma teklifi götüreceği sürecin, günler, haftalar hatta aylar süreceği belirtiliyor.
12 milyondan fazla seçmenin olduğu ülkede, seçime katılım oranının yüzde 81 olduğu açıklandı. Bu rakam seçimlerde son 30 yıldaki en büyük katılımın sağlandığı anlamına geliyor.