“Gerçek şu ki ‘ılımlı İslam’ diye bir şey yoktur. Bazılarının ‘aşırılık’ dediği şey, basitçe İslam’ın temel öğretilerine bağlı kalmaktır. Bana bir ‘aşırılıkçı’ gösterin, size Kuran’ı sadakatle takip eden bir Müslüman göstereyim. İslam ılımlılaştırılamaz çünkü Kuran ve Muhammed’in öğretileri mükemmel ve değiştirilemez kabul edilir.
Bu öğretileri ‘modernize etme’ veya yumuşatma girişimi küfür olarak görülür ve zulümle veya hatta ölümle cezalandırılır. Bu yüzden bu sözde ‘ılımlılar’ kendi içlerinden gelenler tarafından zulüm görürler. İslam uzlaşmaya veya yeniden yorumlamaya izin vermez. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da belirttiği gibi: ‘Ilımlı veya ılımsız İslam diye bir şey yoktur. İslam İslam’dır ve hepsi bu.’ Bu sadece bir ifade değil, dinin kendisine yerleştirilmiş bir emirdir.
Bu yüzden kendimizi yalanlarla kandırmayı bırakalım. Avrupa’ya İslam göçünü durdurmalıyız. İslam’ı ‘ılımlılaştırabileceğimiz’ veya ‘yeniden şekillendirebileceğimiz’ iddiasını bırakmanın zamanı geldi.
Batı değerlerinin, özgürlüğümüzün ve yaşam tarzımızın hayatta kalması, bu gerçeği kabul etmeye ve çok geç olmadan harekete geçmeye bağlı.”