Suriye'de insanların açlıktan öldüğünü, insani yardımları taşıyan konvoylara saldırılar düzenlendiğini, kimyasal silahların kullanıldığını ve her gün çocukların öldüğünü ifade eden Hollande, uluslararası toplumun bununla ilgili sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Rusya'nın Beşşar Esed'e baskı yaparak ateşkese uymasını sağlaması gerektiğini ifade eden Hollande, Esed rejimini desteklemenin ülkenin yıkımına neden olacağını vurguladı.
Hollande, ABD'nin Suriye'de ılımlı muhalif grupları desteklemesi gerektiğini belirtti.
Ürdün Kralı II. Abdullah, BM’de yaptığı konuşmada “insanlığı karanlık çağa sürükleyen” aşırılıkçılara karşı mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Müslümanlar için aşırılıkçılarla mücadele etmenin, gelecek için mücadele anlamına geldiğini vurgulayan Abdullah, Batı’daki yanlış İslam algısının teröristlerin küresel gündemini ve gelecekteki hoşgörüsüzlüğü beslediğini ifade etti.
Kral Abdullah, Suriye’deki iç savaşla ilgili “kazananın olmayacağını, her taraftan yalnızca kaybedenler olacağını” belirtti.
Ürdün’ün Filistin’e verdiği desteği yineleyen Abdullah, “İsrail ya barışı kabul etmeli ya da sonunda nefret denizi tarafından yutulacak.” ifadesine yer verdi.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed El Sani ise BM sisteminin zayıflığını ve Suriye’deki iç savaş ve diğer anlaşmazlıklar konusunda uluslararası toplumun tepkisizliğini eleştirdi.
El Sani, “Teorik olarak, dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu Suriye halkının yanında yer alıyor ama pratikte birkaç sadık dostunun desteği dışında yalnız bırakıldılar." dedi.
