Hong Kong'da demokrasi talebiyle aylardır eylem düzenleyenler bu kez Çin'in Uygur politikasına karşı meydanlara indi.
Binlerce kişi Doğu Türkistan bayrakları ve Hong Kong'un bağımsızlığını isteyen pankartlarla kentin Edinburgh Meydanı'nda toplandı. Güvenlik güçleri, barışçıl eylem düzenleyen kalabalığı dağıtmak için biber gazı kullandı.
Hong Kong'da, altı ay önce zanlıların Çin'e iadesini kolaylaştıran düzenlemenin gündeme gelmesiyle dev protesto gösterileri başladı. Bölgenin özerk statüsünü tehlikeye atacağından endişe edilen yasa tasarısının geri çekilmesi eylemcileri dindirmedi.
Göstericiler şimdi, protestoların "ayaklanma" olarak adlandırılmasına son verilmesini, polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız komisyon kurulmasını, tutuklanan muhaliflere af çıkarılmasını ve kentte siyasi reform sürecinin yeniden başlatılmasını içeren beş talep öne sürüyor.
Pekin karşıtı Hong Konglular, ana karanın Doğu Türkistan'da, uluslararası toplumun kültürel soykırım olarak adlandırdığı asimilasyon politikalarına da tepkili.
Çin'e göre eğitim, uluslararası topluma göre asimilasyon ve baskı kampanyası
Çin yönetiminin Doğu Türkistan'da başlattığı azınlıklara yönelik asimilasyon kampanyası kapsamında, Birleşmiş Milletler verilerine göre Uygur Türkü, Kazak ve Kırgız azınlıklardan 1 milyon Müslüman toplama kamplarında tutuluyor.
Bağımsız kaynaklarsa, Çin'in 'siyasi açıdan tehlikeli' olduğunu iddia ettiği bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın tutulduğu bu kamplardaki mahkum sayısının 3 milyonun üzerinde olduğunu açıklamıştı.
Pekin yönetimi konunun uluslararası boyut kazanmasının ardından, bu kamplarda tutulanların çoğunun "mezun olarak evlerine döndüğünü" iddia etti.
Bu kamplarda kalanlar domuz eti yemeye, alkol almaya ve İslam dinini kınamaya zorlandıklarını söylüyor.
'Aşırılık yanlıları tarafından kandırılan, aldatılan bazı kişilerin yeniden eğitime tabi tutulduğunu' savunan Çin ise bu uygulamayı, dinci radikallerle mücadele olarak tanımlıyor.
