Alparslan Kuytul Hoca ve 9 arkadaşının hukuksuz tutukluluğunun bugün saat 10.00’da Adana Bölge Adliyesinde görülecek olan mahkemeyle son bulması bekleniyor.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, 9 Mayıs 2022’de tutuklanan Furkan Hareketi Lideri Alparslan Kuytul Hoca’nın da aralarında olduğu 10’u tutuklu 13 kişi hakkında yürüttüğü soruşturmayı bir süre önce tamamlamıştı. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, tutuklulardan Alparslan Hoca ve Erol Ardıç’a, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamaları yöneltilerek 38 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edildi
İddianame adı geçen diğer kişiler ise “biyolojik “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, ve “kasten yaralama” iddialarıyla suçlandı. Her bir kişi hakkında 30 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istendiği öğrenildi.
Alparslan Hoca ve beraberindeki 9 kişi, 13 Ocak’ta ilk kez hakim karşısına çıkacak.
Tarafgir İddianamede Vakfın Tüm Eylemleri Suç Kapsamında Görüldü!
İddianamede, vakfa dair şu suçlamalara yer verildi: “Yapıya mensup şahısların 2015 yılı sonrası anayasal düzene karşı eylem ve söylemlerini arttırmaları, kolluk güçleri ile çatışmaya girmeleri, idari yaptırımlara uymamaları gibi sivil itaatsizlik vb. tarzı eylemlerini sürekli hale getirmeleri, yapılanma mensuplarının, mevcut anayasal sistemi İslami bir sistem olmaması sebebiyle desteklemediği, öncü bir toplum (Öncü Nesil) gerektiği, bu öncü toplumun sistemin değişme sürecine öncülük edeceği fikrini savunduğu(…)”
İddianamede, Alparslan Hoca’nın “Halkı devlet aleyhine kin/nefrete sürüklemek” suretiyle gerilim ortamı oluşturmaya çalıştığı ve tek başına “yapının/örgütün yöneticisi” olduğu ileri sürüldü.
Alparslan Hoca’nın eşi Semra Kuytul Hocahanım, hazırlanan iddianame ve suçlamalar hakkında konuştu.
Eşinin daha önce beraat ettiği suçlamaların dosyaya eklendiğini ve vakfın tüm çalışmalarının “suç örgütü” olarak lanse edildiğini belirten Hocahanım, iddianamede yer alan Sarısaçlı’nın alıkonulması olayına dair müşteki beyanlarının dışında farklı bir delil olmadığını kaydetti. Eşinin buna rağmen aylardır tutuklu olduğuna dikkati çeken Hocahanım, tutuklama kararı sonrası eşi hakkında daha önce başlatılan tüm soruşturmaların davaya dönüştüğünü aktardı.
Hocahanım; “Önce hapse attılar sonra suç icat etmeye ve dosya yığma çabası içerisine giriştiler” dedi.
‘Suç Kitabına Uyduruluyor!’
Tutuklu kişilerin hem emniyette hem de cezaevinde itirafçılığa zorlandığını ifade eden Hocahanım, suçlamalara bakıldığında eşinin “tutuklanması ve susturulması gereken bir insan” olarak görüldüğünü kaydetti. Hocahanım, “Ama suç yok ortada. Suç üretilecek, üretilemiyorsa da uydurulacak, uydurulamıyorsa da kitabına uydurulmaya çalışılarak bir müddet kalacak. İddianame bize bunu söylüyor” diye konuştu.
Semra Hocahanım, yaptıkları açıklamalar ve konferansların iddianamede “suç” olarak gösterildiğine işaret ederek, kendilerinin hiçbir zaman polisle karşı karşıya gelmek istemediklerini, sokak ortasında işkenceye varan uygulamalara rağmen polise mukavemet etmediklerini dile getirdi. “Bir kumpas dosyasıyla karşı karşıyayız” diyen Semra Hocahanım, eşinin kendini İslam’a adayıp, haksızlık ve hukuksuzluğa karşı ses çıkarıp, tevhit hakikatini anlattığı için sürekli baskı ve tutuklamalara maruz kaldığını dile getirdi.
‘SİYASİ SAİKLERLE HAZIRLANDI’
İddianamenin siyasi saiklerle hazırlandığını belirten Semra Hocahanım, şunları söyledi: “Anayasal hak olan basın açıklaması ve yılardır tutulan emniyet raporlarında ‘olaysız’ olarak yer alan konferanslarda sözde suç deliliymiş. Daha önce gözalatına alınarak Adana Emniyeti’nde insanlık onuruna yakışmayacak şekilde çıplak işkenceye maruz kalan Furkan hareketi mensupları ilk mahkemede serbest bırakılmışlardı. Saatler sonra yeni bir kararla tekrar tutuklamamışlardı. Geçtiğimiz yıllarda Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin ve Furkan Vakfı’nın terör örgütleriyle bağlantısının olmadığına ve suçsuzluğuna dair TEM’in ve emniyetin istihbarat raporları yayınlanmıştı.”