Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Sözcüsü Tommaso Della Longa, İsrail’in ablukası ve yoğun saldırıları altındaki Gazze’de durumun vahim olduğunu belirterek, “Sürekli insani yardım akışına ihtiyacımız var.” dedi.
“Gazze Şeridi’nde vahim bir durum yaşanıyor.” ifadesini kullanan Longa, Gazze’nin kuzeyindeki hastanelerin kapandığını ve Kudüs Hastanesinin artık hizmet vermediğini, Filistin Kızılayından meslektaşlarının kendilerine ilettiğini söyledi.
Kudüs Hastanesinin gıda, su, ilaç, tıbbi ekipman ve elektriğinin bulunmadığını hatırlatan Longa, bunun çok üzücü ve çaresiz bir durum olduğunu kaydetti.
Tommaso Della Longa, sözlerine şöyle devam etti:
“Gazze’deki ve şehrin kuzeyindeki insanların hastanelerin kapanmasından dolayı sağlık tesislerine erişimi olmayacak veya çok az olacak. Bu elbette endişe verici. İnsanlar Gazze’nin güneyine doğru hareket ediyor ancak güneyde bile durum çok karmaşık, sağlık sistemleri çökmenin eşiğinde. Dolayısıyla Gazzeliler ihtiyaç duydukları desteği alamayacak. Şu anda öncelik, Gazze’nin her yerine güvenli ve engelsiz erişim sağlamak. Gazze Şeridi’ne sürekli insani yardım akışı sağlamak da bir öncelik çünkü ihtiyaçlar her geçen dakika artıyor. Gazze’deki insanlara onurlu bir yanıt vermemiz gerekiyor.”
Gazze’ye su, gıda ve tıbbi malzemelerin düzenli şekilde ulaştırılamamasının sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Longa, Gazze’nin güneyi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın açık olmasının Gazze’deki milyonlarca sivil için hayat kurtarıcı olduğu gerçeğinin küçümsenmemesi gerektiğini dile getirdi.
Longa, “Son 14 günde Refah Sınır Kapısı’ndan neredeyse 800 tır geçiş yaptı. Ancak bu elbette yeterli değil. Farklı ölçekte, (Gazze’ye) sürekli insani yardım akışına ihtiyacımız var. Örnek vermek gerekirse, çatışmadan önce ticari malzeme ve yakıt dahil günlük giriş yapan tır sayısı 500 civarındaydı. Bu yüzden çok daha fazla insani yardıma ihtiyacımız var. Sivillerin gelip insani yardım alabileceği, aynı zamanda insani yardım çalışanlarının da güvenli şekilde çalışabileceği insani bir alan oluşturmamız gerekiyor.” diye konuştu.
Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması için uluslararası ve bölgesel düzeyde diplomatik çabaların sürdüğünü aktaran Longa, güvenli ve engelsiz erişime ulaşmak için Filistin Kızılayı ile çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
“Hastanelerin tahliyesi her zaman karışık bir operasyondur”
Longa, İsrail’in Gazze’deki hastanelerin tahliye taleplerine de değinerek, “Hastanelerin tahliyesi her zaman karışık bir operasyondur. Bu dünyanın her yerinde böyledir. İsviçre’de bile olsa bu durum böyle. Yoğun bakımdaki kişiler veya kuvözdeki bebekleri tahliye edip başka bir hastaneye gitmek zorunda kalırsanız, bu zorlayıcı bir operasyon olacaktır. Güvenlik açısından bakıldığında, taraflar arasında bir anlaşma olursa muhtemelen tahliyeyi düşünmek mümkün olabilir. Güvenlik olmadan bu mümkün olmayacaktır ve hastaların hayati tehlikesi olacaktır.” şeklinde konuştu.
Hastanelerin kapanmasının üzücü bir haber olduğunu anlatan Longa, bunun hastalar ve sağlık çalışanlarının yanı sıra bu tesisleri bir daha kullanamayacak tüm toplum için olumsuz bir durum olduğunu belirtti.
“İhtiyaçlar önümüzdeki aylar ve muhtemelen yıllar boyunca çok büyük olacak”
Longa, şu ifadeleri kullandı:
“Elektriği, ilacı ve tıbbi ekipmanı olmayan bir hastane çalışamaz. Bu, Gazze’deki insanların her gün yüzleşmek zorunda kaldığı üzücü gerçek ve çok vahim bir durum. (Gazze’de) Güvenlik olmadan siviller bir kabus yaşamaya devam edecek. Çünkü bu onların şu anda günlük hayatları. Çatışma şimdi durdurulsa bile, elbette ki bombalamanın da duracağını umuyoruz, ihtiyaçlar önümüzdeki aylar ve muhtemelen yıllar boyunca çok büyük olacak. Dolayısıyla Gazze’deki insanların uluslararası toplumun desteğine ihtiyacı var. Sadece önümüzdeki günlerde değil, aylar ya da yıllarda da onurlu bir insani müdahaleye ihtiyaçları var.”
İsrail’in Gazze’ye saldırılarında son durum
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, 7 Ekim’den bu yana 46’sı Gazze Şeridi içerisindeki atışmalarda, 6’sı kuzeyde Lübnan sınırında olmak üzere 365’i asker 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları’nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze’deki hükümete göre ölenlerin sayısı 11 bin 240’ı aştı, bu kişilerin en az 4 bin 630’unu çocuklar ve 3 bin 130’unu kadınlar oluşturuyor.
Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 193 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze’de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda 74 Hizbullah mensubu öldü.